Aktuel yazarı İdris Kardaş, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda ortadan kaybolmasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin önemli bilgiler veren Kardaş, "Cemal Kaşıkçı olayını yaşadığımız bugünlerde hatırlatmak gereği duyduğum bir gelişmeydi bu. Bir ülkenin başbakanını rehin alan zihniyetin, fikirlerini beğenmediği bir gazeteciye neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyor insan" dedi.
İşte İdris Kardaş'ın paylaştığı o detaylar...
Kasım 2017'de eline tutuşturulan kağıdı sesi titreyerek okuyan ve istifa ettiğini açıklayan Lübnan Başbakanı Hariri, konuşmayı yaptığı Riyad'a alelacele çağrılmıştı. İstifa ettikten sonra günlerce kendisinden haber alınamadı.
MACRON'UN ARAYA GİRMESİ İLE SERBEST BIRAKILMIŞTI
21. yüzyılda 2017 yılında bir ülkenin başbakanı kaybolmuştu. O dönem krizi yerinde görmek için Beyrut'a gitmiş ve şehrin her yerinde "Seninleyiz Hariri" posterleriyle karşılaşmıştım. Muhalefetiyle iktidarıyla herkes Başbakanlarına yapılan bu muameleyi lanetliyor, dönmesi için Suudi Arabistan'a çağrılar yapıyordu. Lübnan Başbakanı Suudi Arabistan'da rehin tutulmuş ancak Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Riyad ziyaretinde arabulucu olmasıyla 17 gün sonra serbest kalıp ülkesine dönebilmişti.
BİR ÜLKENİN BAŞBAKANINI REHİN ALAN ZİHNİYET...
Cemal Kaşıkçı olayını yaşadığımız bugünlerde hatırlatmak gereği duyduğum bir gelişmeydi bu. Bir ülkenin başbakanını rehin alan zihniyetin, fikirlerini beğenmediği bir gazeteciye neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyor insan.
Kaşıkçı olayında elimizde olan bazı yeni bilgileri birlikte irdeleyelim. Yanlış bilinen bir bilgiyle başlayalım.
RESMİ BELGELERE İHTİYACI VARDI!
Kaşıkçı evlilik işlemleri için İstanbul'daydı ve resmi belgelere ihtiyacı vardı. Gerekli belgeyi belgeyi önce Vaşington'daki büyükelçiliğinden istemişti. Ancak bunu telefonla yapmıştı. Telefonda konuştuğu Vaşington'daki büyükelçilik yetkilileri onu halihazırda bulunduğu İstanbul'daki başkonsolosluğa yönlendirmişler.
Basında bu konu, Kaşıkçı'nın ABD'de büyükelçiliğe gittiği şeklinde yer aldı. Ancak aileden ve yakın dostlarından edindiğim bilgi bu belgeyi telefonla istemiş olduğuydu. Bu neden önemli? Çünkü eğer ABD'de olduğu halde büyükelçilikten bu belgeyi alamayıp İstanbul'a yönlendirilmiş olsaydı o halde olayın içinde ABD'nin olduğu yada en azından bilgisi olduğunu düşünebilirdik.