ABD'den gelen son dakika haberi tüyler ürpetti. Coronavirüs salgınının merkez üssü haline gelen ABD'de vaka sayısı 850 bini geçti. Ölü sayısı 47 binin üzerine çıkan ABD'de bir fabrikada yaşananlar şoke etti. ABD'nin Güney Dokota eyaletinde yer alan ülkenin en büyük fabrikalarından birinde yaşanan skandalın perde arkası ortaya çıktı.
ABD, 845 bine yaklaşan corona virüs vaka sayısı ve yaklaşık 47 bin can kaybıyla dünyayı kasıp kavuran salgının merkezi haline gelmiş durumda.
Peki ABD'de çok sayıda Kızılderili koruma bölgesinin bulunduğu Güney Dakota eyaletinin en büyük şehri Sioux Falls'da nasıl oldu da ülkedeki corona virüs salgınında en büyük öbek oluştu?
Argus Leader adlı yerel gazetenin Facebook sayfasına 25 Mart'ta bir mesaj düştü. Julia'nın gönderdiği mesajda "Smithfield'a bir bakar mısınız?" diye yazıyordu. Mesaj, "Covid-19 pozitif olan bir vaka var ve hala açık kalmayı planlıyorlar" diye devam ediyordu.
Smithfield, Güney Dakota eyaletinin Sioux Falls kentinde domuz ürünleri üreten bir fabrika. Sioux Nehri kenarında kurulu sekiz katlı dev bina, ABD'de domuz ürünleri üreten dokuzuncu büyük tesis ve 3 bin 700 işçisiyle kentteki dördüncü büyük işveren konumunda.
Yerel gazete ertesi gün "Smithfield'da bir işçi corona virüs pozitif çıktı" başlığıyla bir haber yayımladı.
Fabrika yönetiminden bir sözcü olayı doğrulamış ve söz konusu işçinin 14 gün karantinaya alındığını ve tesisin dezenfekte edildiğini anlatıyordu.
Ancak Trump yönetimi tarafından "kritik altyapı sanayi" olarak tanımalan kategoriye girdiği için fabrika üretime devam edecekti.
Şirket yönetimi Covid-19 ile ilgili her tür önlemi aldığını ve işçilerinin ve müşterilerinin sağlığına önem verdiğini ilan etse de fabrikanın açık kalması Julia'yı endişelendirmişti.
Julia haberi basına sızdırarak fabrikanın kapanması için baskı kurmaya çalışmıştı. Ama üretim devam etti. Vaka sayısı 80'e, 190'a, 238'e yükseldi.
Güney Dakota eyalet valisinin baskısı üzerine fabrika 15 Nisan'da kapandığında ABD'nin bir numaralı salgın kaynağı haline gelmişti.
Beyaz yakalılar evden çalışırken, "kritik" sektör olarak görülen gıda işçileri salgında ön cephede yer alıyor. Ama bu sektördeki ücretler ortalamanın çok altında.
"Kritik alanlarda çalışan işçiler, bakıcılar, kasiyerler işyerinde olmak zorunda. Bunların büyük çoğunluğu Afrika veya Latin Amerika kökenli Amerikalılar" diyor Brookings Institute adlı düşünce kuruluşundan Adie Tomer.
Toplamda 54 bin işçi çalıştıran Smithfield fabrikasında çalışanların çoğu da Myanmar, Etiyopya, Nepal, Kongo ve El Salvador gibi ülkelerden gelmiş mülteciler ve göçmenler.
Smithfield CEO'su Kenneth Sulliavan salgın nedeniyle fabrikanın kapandığını duyururken bunun sonuçlarının birçok çiftçi açısından "felaket" olacağını ifade etmişti.
Ancak fabrika çalışanları ve sendika temsilcileri, fabrikanın kapanmasına neden olan gelişmelerin önlenebilir olduğunu söylüyor.
İşçilerin koruyucu önlük taleplerinin görmezden gelinmesi, hasta olanların işe devamının teşvik edilmesi, salgının yayılma haberlerinin onlardan gizlenmesi bu yayılmada önemli etkenler olmuştu.
AFL-CIO sendikasının bölge temsilcisi Kooper Caraway, henüz pozitif vaka çıkmadan önce işçilerin güvenliği için önlemlerin artırılması talebini fabrika yönetimine ilettiklerini, ancak yönetimin ciddiye almadığını söylüyor.
Julia'nın annesinin Covid-19 testi pozitif çıktı. Julia kendisinde de belirtilerin ortaya çıkmasıyla test oldu, sonucunu bekliyor. Ama ne olursa olsun annesinin ve babasının satın almak için bir ömür boyu çalıştıkları evde şimdi hep beraber 14 günlük bir karantinaya giriyorlar.