İkinci Dünya Savaşı'nın yıkımı Stalin'in ölüm kampını tarihin arka sayfasına attı. Stalin iktidara gelir gelmez gizli polis Stalin muhaliflerini tutuklamaya başladı. Tutuklular için kamp gerekiyordu. 1920'lerde kurulmaya başlayan Gulag adı verilen kamplarında 1954'e kadar toplam 2,4 milyon kişi öldü.
Kamplar Stalin'in politik baskısının bir simgesiydi. 1930'larda kalan mahkumların çoğu politik mahkumlardı. Daha sonra bu sayı düştü.
Kampta her çeşit çalıştırma mevcuttu. Gizli Polis'in yakaladığı mahkumlar ölümüne çalıştırılıyordu.
1954'e kadar 475 Gulag kampı kuruldu. Kamplar Sibirya'nın zorlu koşulları ve Batı Rusya'nın ormanlık alanlarına kuruluyordu.
Kamplara gelen mahkumlar genelde mahkemesiz gelen tutuklulardı, bunun dışında göstermelik mahkemelerde de tutuklananlar vardı.
Kamplarda yaygın görülen işlerden biri orman temizliğydi. Bu işlem sırasında kaçanlar vurularak öldürülüyordu.
Kamplarda içecek koşulları oldukça zorluydu. Kamplarda yaygın görülen ölüm çeşitlerinden biri de bulaşıcı hastalıklardı.
Kampın ziyaretçileri arasında ünlü isimler de vardı Yazar Maksim Gorki 1927'de bir süre Gulag kampında kaldı.
Kampların çürük ahşap yapısı da bir çok hastalığa yol açıyordu.
Kötü yemek koşulları kampta sık karşılaşılan bir uygulamaydı.
İç mekanların çoğu havasızdı. Bu yüzden zorlu hava ve coğrafyaya rağmen dışarıda çalışmak mahkumlar için nimet gibiydi.
Zamanla politik mahkum sayısı azaldı Stalin'in ölümüne yakın Gulag'larda kalan politik mahkum sayısı 500 bine düştü.
Kamp ağırlıklı olarak bugünün Rusya sınırlarında kurulmakla birlikte Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde de kamplar bulunmaktaydı.
Kalan mahkumlar da sadece Rus değildi. Finliler, Polonyalılar, Almanlar da Gulag'larda çalıştı.
Bugün kampları büyüyen bitki örtüsü örtüyor. Bu görüntü de kıyamet filmlerini andırıyor.
