Buluşma sırasında Talbot'u yere seren Blood, mücevherleri çaldı. Kralın şansına üç hırsız fazla uzaklaşamadan yakalandılar. Kaçmaya çalışırken muhafızar tarafından yakalanan üç hırsız derhal kralın huzuruna çıkarıldı. Kaderin tuhaf bir cilvesi olarak Kral II. Charles hırsızların cüretinden ve planlama yeteneklerinden etkilendi ve canlarını bağışladı. Üç hırsız, yaşamlarının geri kalanını geçirmek üzere İrlanda'ya gönderildiler.
Mona Lisa'yı çalmak
Dünyanın en bilinen tablolarından biri olan Mona Lisa, şimdiye dek birçok hırsızın hayâllerini süsledi ancak bunlardan yalnızca bir tanesi bu esrarengiz gülüşlü hanımı evine götürmek için yeterli cesareti toplayabildi.
Vincenzo Peruggia, 1911 yılında Louvre Müzesi'nin koridorlarına adım attığında aklında tek bir şey vardı: Mona Lisa'yı çalmak. Peruggia aslında Louvre'da çalışan görevlilerden biriydi. Bir Pazar günü müzenin kapanış saatini bekledi, su içmek için kısa bir süre salondan çıkan güvenlik görevlilerini kollayarak Da Vinci'nin şaheseri Mona Lisa'yı duvardan indirip kaptığı gibi kapıdan çıkıp gitti.
Peruggia tabloyu tam iki yıl boyunca evinde sakladıktan sonra bir sanat galerisine satmaya karar verince yakayı ele verdi. Sanat galerisinin sahibi derhal polise haber verdi, Peruggia yakalandı, Mona Lisa ise gerekli onarımlardan geçtikten sonra evine, Louvre Müzesi'nin duvarına geri döndü.
Büyük tren soygunu
8 Ağustos 1963, sabahın erken saatleri… Bruce Reynolds'un öncülük ettiği 15 adam, Glasgow ile Londra arasında işleyen posta trenini hedef alırlar. Bridego Trenyolu Köprüsü'ndeki (fotoğraftaki köprü) sinyalizasyon sistemini sabote eden grup treni soyup, bugünün parasıyla 80 milyon dolara denk gelen 2.6 milyon sterlinle olay mahallinden sıvıştılar.