Yunanistan merkezli SL Press'e göre, Türkiye Orta Doğu, Kafkasya ve Libya'daki etkisini genişletmeye çalışırken, Akdeniz kıyıları dışındaki Afrika ülkelerinde kurduğu kapsamlı varlık uluslararası kamuoyunun büyük ölçüde dikkatinden kaçıyor. Atina'nın odağı Türk varlığının Libya'daki boyutuna kilitlenmiş olsa da Ankara, Afrika kıtasının farklı bölgelerinde stratejik mevziler elde etmiş durumda.
SL Press'in analizine göre Türkiye, 21. yüzyılın başından bu yana Afrika ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini sistematik biçimde geliştiriyor; büyükelçilikler açıyor, ekonomik ortaklıklar kuruyor ve eş zamanlı olarak çok sayıda güvenlik anlaşmasına imza atıyor.
GÜVENLİK ANLAŞMALARI VE ASKERİ İŞ BİRLİĞİ ÖN PLANDA
Yunanistan merkezli SL Press'e göre bu anlaşmalar, yerel askeri birliklerin eğitilmesinden terörle mücadeleden istihbarat ve bilgi paylaşımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Analizde, bugün bu diplomatik ilişkilerin Ankara'yı Kuzey, Batı ve Doğu Afrika'daki neredeyse tüm ülkelerle birbirine bağladığı, güvenlik iş birliği ve askeri nüfuzun özellikle öne çıktığı Türk varlığı ve etkisinin Afrika kıtasında hızla güçlenmesinin Ankara'ya yeni bir ivme kazandırdığı vurgulandı.
Haberde, uluslararası ilgi çoğu zaman Türkiye'nin Orta Doğu, Kafkasya ve Libya'daki hedeflerine odaklansa da, Ankara'nın eş zamanlı olarak Afrika genelinde, özellikle kuzey, batı ve doğu bölgelerinde kapsamlı ve çok katmanlı bir ilişkiler ağı inşa ettiği belirtilerek, güvenlik iş birliği ve askeri nüfuzun, Türkiye'nin Afrika'daki varlığının en belirgin unsurları haline geldiğine dikkat çekildi.
YİRMİ YILLIK SİSTEMATİK AÇILIM
Yunan basınının değerlendirmesine göre Türkiye, 2000'li yılların başından itibaren Afrika'ya yönelik uzun vadeli ve çok boyutlu bir strateji izledi. Diplomasi ve ticaretin yanı sıra özellikle güvenlik alanına yapılan yatırımlar Ankara'nın kıtadaki etkisini kalıcı hale getirdi.
Afrika başkentlerinin büyük bölümünde görev yapan Türk askeri ataşeleri, bu iş birliğinin kurumsallaşmasında kilit rol oynuyor. SL Press, Türkiye'nin silah ihracatında ABD ve Avrupa ülkelerine kıyasla daha az siyasi ve hukuki kısıt uygulamasının, Ankara'yı Afrika hükümetleri açısından cazip bir ortak haline getirdiğini vurguladı.
TÜRK SAVUNMA SANAYİİ AFRİKA'DA GÜÇ KAZANIYOR
Yunanistan merkezli SL Press'e göre 2010'lu yılların başından itibaren hızla büyüyen Türk savunma sanayii, Afrika ülkeleri için önemli bir tedarikçi konumuna geldi. Bayraktar TB2, Anka ve Aksungur gibi insansız hava araçları; Libya, Tunus, Nijerya, Etiyopya, Mali ve Somali gibi ülkeler tarafından satın alındı ya da tedarik sürecine alındı.
"TÜRKİYE AFRİKA'DAKİ GÜVENLİK BOŞLUĞUNU DOLDURDU"
Batılı güçlerin Sahel-Sahra bölgesinden çekilmesi ya da varlıklarını azaltmasının ciddi bir güvenlik boşluğu yarattığını ve Türkiye'nin bu boşluğu etkili bir şekilde doldurduğunu belirten SL Press, Türkiye'nin Afrika'ya silah ihracatını artırdığını, genel savunma ihracatının da tarihi zirvelere ulaştığını vurguladı.
Haberde, Türk silah sistemlerinin yalnızca daha düşük maliyetleri ve operasyonel etkinlikleri nedeniyle değil, aynı zamanda Afrika devletlerine büyük küresel güçlere bağımlı olmadan modern kabiliyetler edinme imkânı sundukları için cazip görüldüğü ve bunun da ulusal egemenlik duygusunu güçlendirdiği ifade edildi.
Yunanistan merkezli habere göre Türkiye'nin yurt dışındaki en büyük askeri üssü olan TURKSOM, 2017'de Somali'de faaliyete geçti. Üs, Somali ordusunun eğitiminde merkezi bir rol oynarken, aynı zamanda Türkiye'ye Afrika Boynuzu'nda stratejik bir dayanak noktası sağlıyor.
Son dönemde Somali açıklarında Türk donanmasının varlığının artması ve Somali donanmasının yeniden inşasında Ankara'nın üstlendiği rol, SL Press'e göre Etiyopya gibi bölgesel aktörlere de açık mesajlar içeriyor.
"TÜRKİYE JEOSTRATEJİK YAPI İNŞA EDİYOR"
Haberde, İsrailli analist Shei Gal'in değerlendirmelerine de yer verildi. Gal'e göre Türkiye, Somali'de yalnızca ekonomik değil, jeostratejik bir yapı inşa ediyor. Gal, "Somali bir laboratuvardır, Aden Körfezi–Kızıldeniz hattı ise sahnedir" ifadelerini kullandı.
Analizde, Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığının 2019'da Ankara ile Trablus arasında imzalanan deniz yetki alanları ve askeri iş birliği anlaşmalarıyla kurumsallaştığı ve Türk güçlerinin konuşlandırılmasının Trablus hükümetinin ayakta kalmasında belirleyici olduğu ve kalıcı askeri üslerle desteklendiği belirtildi.
SUDAN VE SEVAKİN ADASI DETAYI
Yunanistan merkezli haberde, daha az öne çıkan ancak en az Somali ve Libya kadar dikkat çekici bir diğer örneğin ise Sudan'daki Sevakin (Suakin) Adası'nın olduğu belirtildi. Analizde, Mısır gibi ülkelerin çekincelerine rağmen, bu adanın Türkiye'nin Kızıldeniz'deki uzun vadeli stratejisini gözler önüne serdiği ifade edilerek, Somali ve Libya kadar medya ilgisi görmeyen Sevakin Adası örneğinin Ankara'nın son yirmi yılda Afrika kıtasında güçlü bir ortak ve müttefik ağı kurma başarısını gösterdiğinin altı çizildi.
Haberde, Türkiye'nin Afrika devletlerinin güvenini kazandığı ifade edilerek, bu yaklaşımın başarısının Türkiye'nin Afrika'nın yeni jeopolitik ortamındaki en dinamik ve rekabetçi oyunculardan biri haline gelmesini sağlayan, giderek büyüyen ekonomik, enerji ve askeri varlığı olduğu belirtildi.