Dün, Ege'de hareketli dakikalar yaşandı. İçişleri Bakanlığı, Çanakkale açıklarında Yunanistan'a ait botların bir gemiye taciz ateşi açtığını bildirdi.
Çanakkale VTS (Gemi Trafik Hizmetleri) tarafından Çanakkale ili Bozcaada 11 deniz mili güneybatısında uluslararası sularda seyir halinde olan Komoros bayraklı "Anatolian" isimli Ro-Ro gemisine 2 Yunanistan Sahil Güvenlik unsuru tarafından taciz ateşi açıldığının bildirilmesi üzerine olay mahalline 2 Sahil Güvenlik Botu sevk edildi. Bölgeye intikal eden Türk Sahil Güvenlik Botlarının Yunan unsurları tarafından tespit edilmesi üzerine Yunan unsurları bölgeyi süratle terk etti.
Yaşanan bu olay sonrası Türkiye ile Yunanistan arasında zaten gergin olan ipler iyice gerildi. Atina yönetiminden gelen peş peşe açıklamalar da bu gerilimi tırmandırma yönünde oldu.
Geçtiğimiz günlerde de NATO görevi yürüten Türk F-16'larına yönelik saldırılar sonrası kendini iyice aklamaya çalışan Yunanistan'da açıklama Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'ten geldi.
Yaptığı bir konuşmada Türkiye'yi üstü kapalı bir biçimde tehdit eden Miçotakis bu defa da müttefik yarıştırdı. Miçotakis, "Ülkemiz onlarca iş birliği anlaşması imzladı. Bizim daha fazla müttefikimiz var" dedi.
Arap dünyasından Asya'ya; hatta Afrika ve en bilinen haliyle Batı'ya kadar geniş bir müttefik ağlarının olduğunu belirten Miçotakis, "Bunlar arasında elbette ki en önemlisi stratejik savunmalar yaptığımız Fransa ile ABD" sözlerine yer verdi.
Dün yapılan taciz ateşi sonrası uluslararası hukuk kuralları hiçe sayılarak açılan taciz ateşi sonrasında gemide bulunan 18 personelde (6 Mısır, 4 Somali, 5 Azerbaycan uyruklu şahıs ve 3 Türk vatandaşı) herhangi bir can kaybı yaşanmadığı ve yaralı personel olmadığı tespit edildi.
Gemiye 2 Sahil Güvenlik Botu tarafından refakat edilmekte olup Çanakkale Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı talimatı gereği olay ile ilgili tahkikat başlatıldı.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre; 2 Yunanistan Sahil Güvenlik unsuru tarafından uluslararası sularda, 'Anatolian' isimli gemiye taciz ateşi açılması sonrası Dışişleri Bakanlığı'nca Ankara ve Atina'da girişimlerde bulunuldu. Olay protesto edilerek derhal araştırılması ve izahat verilmesi talep edildi.