Türkiye'deki üniversitelerin yüzde 30'una tek başına ev sahipliği yapan İstanbul'da öğrencilerin yurt heyecanı başladı. Uzun ve yorucu YKS maratonunu geride bırakan öğrenciler, kazandıkları üniversitelere kayıt yaptırarak hayallerine bir adım daha yaklaşıyor.
Ancak şehir dışında okumayı tercih eden gençlerin ve ailelerin aklında ise tek bir soru var: "Nerede kalacak?" Bu noktada devlet yurtları, hem öğrenciler hem de aileleri için güvenilir adres olmaya devam ediyor.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın duyurduğu takvime göre, KYK yurt başvuruları 2 Eylül'de başladı ve yarın saat 23.59'a kadar sürecek. Türkiye'nin en fazla öğrenci kapasitesine sahip şehri olan İstanbul'da da hem üniversite kayıt heyecanı hem de kalacak yer bulma telaşı yoğun bir şekilde hissediliyor.
SABAH'a konuşan İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Özbay, yeni döneme dair hazırlıkları anlattı. İl Müdürü Muhittin Özbay, "Yeni dönem, öğrenciler için yalnızca üniversite heyecanı değil; modern, güvenli ve sosyal imkanlarla donatılmış yurtlarda yeni bir hayatın da başlangıcı anlamına geliyor.
35 yurdumuzda görevli 3 bine yakın personelimizle var gücümüzle çalışıyor ve bu yıl gelecek 70 bin öğrenciye kapılarımızı açmaya hazırlanıyoruz. Güvenlikten temizlik hizmetine kadar her alanda hassasiyetle çalışan personelimiz, öğrencilerimizin burada evlerindeymiş gibi huzurlu ve güvende hissetmesi için çaba gösteriyor. Geldiklerinde her bir öğrenciyi kendi evladımız gibi benimsiyor, onlara sıcak bir aile ortamı sağlamaya gayret ediyoruz." dedi.
Özbay, öğrencilerin aynı zamanda yurtlarda hayatı öğrendiğini vurgulayarak, "Burada gençler yalnızca ders çalışmıyor; dayanışmayı, paylaşmayı, farklı kültürlerden gelen arkadaşlarıyla birlikte yaşamayı kısaca hayatı öğreniyor.
Bizlerde barınma ve beslenmenin ötesinde duygusal anlamda da yanlarında oluyoruz. Dertlerine ortak olmaya çalışıyoruz. Çocuklarını bize emanet eden aileler rahat olsunlar. Bizim için en önemli şey, onların kendini evinde hissetmesi. Burada öğrenciler sadece ders çalışmıyor." şeklinde konuştu.
KAPASİTE ARTIYOR, YENİ YURTLAR AÇILIYOR
Yaptıkları yatırım ve projelerle öğrencilerin geleceklerine giden yolda her zaman yanlarında olduklarını belirten Özbay, geçtiğimiz yıl 58 bin olan öğrenci kapasitesinin yeni yatırımlarla 69 bin 400'e yükseltildiğini açıkladı.
"SADECE BİR ODA DEĞİL, BİR YAŞAM ALANI"
Özbay, yurtların artık yalnızca barınma değil, çok yönlü bir gelişim alanı sunduğunu vurgulayarak, "Biz gençlerimize yalnızca başlarını sokacak bir oda vermiyoruz. Yurtlarımızda ücretsiz internet, yemek, güvenlik gibi temel hizmetlerin yanında fitness salonları, spor sahaları, yüzme havuzları ve sosyal etkinlik alanları mevcut.
Ayrıca yabancı dil kurslarından kişisel gelişim atölyelerine kadar çok sayıda ücretsiz eğitim veriyoruz. Öğrencilerin taleplerini kısa sürede yerine getiriyor ve yeni kurslar açabiliyoruz.
Geçen yıl Fransızca öğrenmek isteyen bir grup öğrencimiz için hızlıca materyal ve öğretmen sağladık. Çünkü burası gençlerin yalnızca konakladığı bir yer değil, aynı zamanda kişisel gelişimlerini sağlayan bir yaşam alanı, gençlerimizin hayata hazırlandığı bir yuva.
Burada yalnızca öğrenci değil, aynı zamanda geleceğin liderleri yetişiyor. Ayrıca yurt idarecilerimiz 'açık kapı' politikası uyguluyor. Öğrencilerimiz her an yöneticilerine ulaşabiliyor, sorunlarını anında paylaşabiliyor." ifadelerini kullandı.
"GELECEĞİ DÜŞÜNEREK YURTLAR İNŞA EDİYORUZ"
Muhittin Özbay, yeni yurtların yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde inşa edildiğini söyleyerek sürdürülebilirliğe dikkat çekiyor. Yeni projelerde doğayı korumayı amaçladıklarına da değinen Özbay, "Yurtlarımızı 'yeşil bina' konseptiyle yapıyoruz.
Gri su geri dönüşümünden güneş enerjisi panellerine, yağmur suyu depolama sistemlerinden depreme dayanıklılığa kadar birçok kriteri dikkate alıyoruz. Ayrıca spor altyapımızı güçlendiriyor, yapay zekâ destekli performans takip sistemleri gibi yenilikleri yurtlarımıza entegre etmeyi planlıyoruz.
Gençlerimiz sadece bugünün öğrencisi değil, yarının güçlü bireyleri. Onlara en iyi imkânları sunmak, daha yeşil bir çevre, güvenli barınma alanları sağlamak boynumuzun borcu."