- Ve sonra doğada hayatta kalma temalı programınız başlıyor. Dünyanın bilmediğiniz yerlerine gittiniz. Sizi en çok zorlayan yer neresi oldu?
- Kazakistan'da insan beynine benzeyen vadiler var. Su, hayvan, bitki, yiyecek hiçbir şey yok. En çok orada zorlandım. En son birtakım bitkilerin olduğu bir yerde su bulmuştum, hayatta kalmamı sağlayacak bazı malzemelere de ulaştım. Ama epey kilo verdim o macerada, en zoruydu benim için.
- Hiç "Bu sefer bitti, buradan çıkamayacağım" dediğiniz anlar oldu mu?
- Amazon'da yürürken birkaç defa öleceğimi düşündüm. Uyuşturucu kaçakçıları silah, yerli halk ise oklarını doğrulttu bana. Enteresandır, hep hayatımdan endişe ettiğim anlarda bir insan dahli söz konusuydu. Yoksa anakondalarla, timsahlarla yüz yüze geldim ama hiçbirisi hayatımı tehlikeye atmadı.
- Sosyal medyada dünyadaki en güçlü adam, kıyamet kopsa bile o üç, beş yıl yaşayabilir gibi diyorlar. Dünyadaki en güçlü adam siz misiniz?
- Öncelikle bu yorumlara çok teşekkür etmem gerekiyor. Ama açıkçası dünyadaki en güçlü adam olduğum düşüncesine katılmıyorum. (gülüyor) Çünkü programın bazı bölümlerinde başarılı olduğum kadar başarısız da oluyorum. Ve bir şeyleri berbat ettiğim, hayatımı tehlikeye soktuğum kısımlar inanır mısınız daha çok reyting alıyor. Hatta bir bölümde o kadar kötü olmuştum ki telefon edip "Beni buradan çıkartın" dedim. O, en çok izlenen bölüm olmuştu.
- Peki, bir maceracının doğada ayakta kalabilmesi için olmazsa olmaz üç özelliği sorsak?
- Bir numara espri anlayışı. Yani her şeyi ciddiye alırsanız siniriniz bozulur. O yüzden arada bir durup bulunduğunuz durumla dalga geçebilmelisiniz. İkincisi, sabır. Çünkü doğada her şey sizin düşündüğünüzden daha uzun sürüyor, sabretmeniz gerekir. Gittiğim yerlerde önce yemeği düşünürüm bu yüzden. Çünkü kurduğunuz tuzaklar ancak birkaç gün içinde sonuç verir. Son olarak da soğukkanlılık diyebilirim. Etrafınızda olan biten her şeyin farkına varacaksınız fakat anksiyeteye de kapılmayacaksınız. İlk zamanlarda nasıl olacak, nasıl bitecek diye düşünüp duruyordum, bu da bana zaman ve enerji kaybı olarak geri dönüyordu.
- 10 gün vahşi doğada kalıp sonra ailenizin yanına dönüyorsunuz. Nasıl adapte oluyorsunuz şehir yaşamına?
- Eşim de benim gibidir. Guayana Eseqibo diye bir nehir var, orayı baştan sona kayakla geçmişliği, kaynağına kadar inmişliği var. Üç ay boyunca evde değildi, ben evde çocukla ilgileniyordum. Birimiz hep evde birimiz de hep dışarda olsak sorunlar olabilirdi. Doğadan şehir hayatına adapte olmam ise ikiüç gün sürüyor en fazla. Evdeki rutine alışmak çok da zor değil doğrusu.