Yayıncı Andrew Neil, TV muhabiri Martin Bashir'in Prenses Diana'nın ölümüne yol açan bir dizi olayı tetiklediğini iddia etti. Yayıncı Neil, panorama araştırmacısı Martin Bashir'in Diana'nın araba kazasında ölmeden 2 yıl önce prenses ile 1995 yılında röportajını yapabilmek için hile ve sahtecilik yaptığını belirtti. İşte dikkat çeken o detaylar...
PARANOYASINI BESLEDİ
Yayıncı Neil, Tv muhabiri Bashir'in söylemleri üzerine Diana, güvenlik ekiplerine karşı beslediği paranoya yüzünden, onlardan kurtulması nedeniyle Diana'nın ölümüne yol açtığını söyledi.
Martin Bashir'i o dönemde hiç kimsenin duymadığını ve Britanya'da tanınan bir isim olmadığını da sözlerine ekledi. Diana'yı röportaj için nasıl elde ettiği her zaman biraz şaşırtıcıydı ama ona iyi şanslar dilediğini ve kendisinin yerinde olmak istediğini söylediğini belirtti.
HİLE VE SAHTECİLİK YAPTI
Fakat artık bunun şaşırtıcı olmadığını ve Bashir'in bunu hile ve dolandırıcılıkla elde ettiğini bildiğini söyleyen Neil, Diana ve kardeşini arayarak Saray'ın onu nasıl elde etmeye çalıştığını, korumalarının bilgi tuttuğuna dair büyük yalanlar söylemesi için bazı insanlara ödeme yaptığını bildiğini de iddia etti. Bashir'in gazetelere bazı hikayeler de yollayarak Diana'nın paranoyasını beslediğinden bahsetti.
Geçirdiği kaza sonucunda 23 sene önce hayatını kaybeden Lady Diana ile ilgili gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı. Özel yaşamına dair ortaya çıkan bilgiler Lady Diana'ya dair daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Peki Lady Diana'ya dair ortaya çıkan bu gerçekler nelerdir? İşte Lady Diana ve hayatına dair sizi şaşırtacak gerçek ve kan donduran itirafları...
Prenses Diana'nın ses kayıtlarından, hayatıyla ilgili şaşırtıcı gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor.
İngiliz yazar Andrew Morton'un 'Diana: Gerçek Hikayesi' kitabında yer verilen ses kayıt dökümlerine göre Lady Di, bir intihar girişiminde bulundu.
"Dört aylık hamileyken kocamın dikatini çekmek ve beni dinlemesini sağlamak için kendimi merdivenlerden aşağı attım. Charles'a çok çaresiz hissettiğimi, ağlaya ağlaya mahvolduğumu söylemiştim. O ise benim yalandan ağladığımı söyledi. 'Seni dinlemeyeceğim. Her zaman bana bunu yapıyorsun. Şimdi ata binmeye gidiyorum' dedi bana."
Bunun üzerine kendini merdivenlerden attığını söyleyen Leydi Di, Kraliçe'nin geldiğini ve kendisini öyle görünce çok korktuğunu anlattı.
"Bebeğimi kaybetmeyeceğimi biliyordum" diyen Diana, kocası Prens Charles'ın eve geri geldiğinde yine kendisiyle ilgilenmediğini belirtti.
İçinde bulunduğu ruh hali nedeniyle terapi aldığını söyleyen Diana, "Herkes benim, kocama zor zamanlar yaşattığımı, şımarık bir çocuk gibi davrandığımı söylüyordu" dedi.
Prenses, yeni pozsiyonuna uyum sağlamak için sadece huzur ve sabıra ihtiyacı olduğunu anlatmak zorunda kaldığını ifade eti.
Prenses Diana'nın ses kayıtlarında, henüz Prens Charles'la yeni nişanlandıkları dönemde, kendisine "Biraz şişmanladın galiba" demesi üzerine hızla kilo verme girişiminde bulunduğu, sonunda bulimia adlı yeme bozukluğu hastalığına yakalandığı bilgisi yer almıştı.
Düğün günündeki heyecanı ve mahcubiyeti bile, onun gelmiş geçmiş bütün soylu kadınlardan daha farklı olacağının işareti gibiydi. Ne yazık ki bu farklılık onun sonunu getirecekti.