Biri Kudüslü sanatçı diğeri Galata'da metal ustası. İkisinin yolu İstanbul Modern'in Uluslararası Misafir Sanatçı Programı sayesinde kesişti. Kültürleri, dilleri, anlayışları farklı bu iki insan, İstanbul için çalıştılar. Onlar gibi başka sanatçı ve zanaatkarlar da vardı. Ortaya İstanbul'dan ilham alan eserler çıktı
Yazın İstanbul'daki zanaatkarların önemli ziyaretçileri vardı. Uluslararası sanatçılar. O yaz sıcağında İstanbul Modern'in Uluslararası Misafir Sanatçı Programı kapsamında şehre gelen sanatçılar, birçok alanda çalışan ustaların atölyelerini ziyaret edip İstanbul Modern'de şimdilerde açılan Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkarlar başlıklı sergi için çalışmaya başlamışlardı.
Amaç İstanbul'a gelen bu sanatçıların, zanaatkarların ustalıklarından aldıkları ilhamla İstanbul'a dair eserler üretmesiydi.
Filistinli sanatçı Benji Boyadgian da onlardan biriydi. Kudüs'te yaşayan mimar kökenli sanatçı o zaman görüştüğümüzde "İstanbul'da tüm zanaatların hâlâ varlığını sürdürüyor olması inanılmaz bir durum. Çok heyecanlıyım" demişti.
Boyadgian'ın ziyaret ettiği atölyelerden biri Artin Aharon'a aitti. Metal ustası Artin Bey'in atölyesinde saatlerce kalan onunla sohbet eden Boyadgian, sergi için üreteceği metal heykeli Artin Bey'le yapmaya da o günlerde karar vermiş.
Daha önce çeşitli vesilelerle İstanbul'a gelen, ama hep kısa süreler kalan Boyadgian, İstanbul'u gerçek anlamda keşfetmek için hep uzun süre kalmak gerektiğini düşünürmüş. Misafir sanatçı programı da ona bu fırsatı vermiş. Boyadgian "Altı hafta İstanbul'da kaldım. Ama İstanbul'u kavrayabildim mi diye sorarsanız. Hayır derim" diyor.
Kudüs ile İstanbul arasında Osmanlı'dan dolayı kültürel ve tarihi bir bağ olduğunu söyleyen sanatçı "Bunu şehre adım attığınız an kavrayabiliyorsunuz. İstanbul hep denildiği gibi kadim bir şehir. Çok katmanlı, çok kültürlü ve çok karmaşık. Ben de biraz buradan yola çıkarak bir iş üretmek istedim" diyor.
Artin Usta daha önce pek çok sanatçıyla çalışmış bir zanaatkar. "İşimde iyi olduğumu hep söylerler. Açıkçası Boyadgian atölyeme geldiğinde bana yaptığım işlerin neden hep farklı olduğunu sormuştu. Ben de ona hep aynı şeyleri yapmayı sevmediğimi anlatmıştım.
Bir de işçiliğimi övmüştü. O zaman birlikte eser yapmayı düşünmüş. Sonra tasarladığı eserin işçiliğini benim yapmamı istedi. Seve seve kabul ettim" diyor. Boyadgian da "Olağanüstü bir eli var Artin Usta'nın" diyor ve ekliyor "Bunu anlayınca onunla çalışmamazlık edemezdim."
BEN USTAYIM, YERİMİ BİLİRİM
Artin Usta işinin ehli biri olduğu gibi muhabbeti seven de biri. Boyadgian onunla sohbet etmenin de kendisine çok şey kattığını söylüyor. Çay üzerine çay içip nasıl güzel sohbetler ettiklerini anlatıyor. Takdir edersiniz ki Artin Usta'nın anlatacak çok şeyi var. Mesela Ara Güler'in eski İstanbul fotoğrafları sayesinde sanatçı zanaatkar arasındaki farkı kavradığını anlatıyor: "Herkes fotoğraf çekiyordu ama Ara Güler bir başka. Neden böyle diye düşünüp aradaki farkı anlamıştım yıllar önce. Hep aynı şeyi yapmamamın sebeplerinden biri de budur."
"Sen kendini sanatçı gibi hissediyor musun?" diye sorunca. "Yok ben ustayım. Yerimi bilirim ama iyi ustayım. Geçenlerde bir çaydanlık, bardak ve şamdan yapmıştım. Hollanda konsolosu görmüş, gelip atölyemi ziyaret etti. Benim yaptığıma ancak inandı. Sonra Hollanda'da anlatmış. Bir bakanla yeniden ziyaretime geldi. Nasıl yaptığımı anlattım onlara. Hayran kaldılar" diye anlatıyor.
Boyadgian, İstanbul'dan ilham alarak ürettiği heykelle izleyicilerde bir karşılaşma yaşatmayı amaçlıyor. Ama Artin Usta için bu heykel aslında bir uzay gemisi. "Kafama kask takıp hayallerime ulaşacağım bir uzay gemisi gibi görüyorum bu heykeli" diyor gülerek. Boyadgian heykeliyle ilgili bu yoruma "Artin Usta karşılaşmadan böyle bir sonuç çıkardı. Memnunum yorumdan. Önemli olan herkesin kendi karşılaşmasından bir sonuç çıkarması" diyor.
Ya Artin Usta, Boyadgian ile ilgili ne düşünüyor? Artin Bey "Bu heykel geometrik şekillerle ve matematiksel hesaplamalarla ortaya çıktı. Açıkçası çizimleri ilk gördüğümde parçaların nasıl birbirini tamamlayacağı konusunda şüphelerim vardı. Ama birleştirme aşamasında gördüm ki, Benji çok iyi tasarlarmış ve sıfır hata hesaplama yapmış. Hemen gittim elini sıktım" diyor.
Bir sanatçı bir zanaatkarın eşitlikçi bir ilişki içerisinde birlikte iş yapması takdire şayan. Artin Usta bu tür birliktelikler yapmak için artık çok da zamanın kalmadığını söylüyor. "Zanaatkarlık bitiyor, teknoloji sayesinde her şey yapılabiliyor. Biz belki de son ustalarız" diyor. Fakat Benji Boyadgian Artin Usta'nın bu düşüncesine katılmıyor: "Teknoloji sayesinde istediğiniz her şeyi sorunsuz üretebilirsiniz. Ve bunlardan milyonlarca üretebilirsiniz. Ama mesele bu değil ki. Emek harcanarak ve bir elin özgün dokunuşuyla üretilen bir eser, eşya kendini her zaman belli eder. Bence zanaatkarların ürettikleri de sanatçıların ürettikleri eserler gibi biricik. Biz bunu bu sergi sayesinde gösterebildik. Üstelik bu eserlerin içinden İstanbul geçiyor."
10 SANATÇI 10 ZANAATKAR
* İstanbul Modern'in Ekim 2018'de İstanbul Kalkınma Ajansı'nın (İSTKA) desteğiyle başlattığı Uluslararası Misafir Sanatçı Programı, farklı coğrafyalardan 10 sanatçıyı İstanbul'daki zanaatkarlarla birlikte üretim yapmak üzere buluşturdu.
* Zanaat ustalarıyla çalışmalar yapan sanatçıların yapıtları 23 Ağustos'a kadar görülebilir.
* Sergi, hem İstanbul'un çağdaş sanat üretiminin önemli bir merkezi haline gelmesine katkı sunuyor hem de İstanbul'un köklü zanaat geçmişini çağdaş bir mercekle düşünmeye davet ediyor.
* Benji Boyadgian ile birlikte Rana Begum, Faig Ahmed, Rodrigo Hernandez, Servet Koçyiğit, Outi Pieski, Randi&Katrine, Wael Shawky ve Jorinde Voigt İstanbul'dan ilham alarak eser üreten sanatçılar. Bu sanatçılar, program sayesinde metal sıvama ustası Lokman Çilingir, döşeme ustası Abdullah Doğan, heykeltıraş Betina Hobeş, ebru ustası Nesime Kantar, yorgancı Abdullah Karahan, nakışçı Özgü Karcı, yazma ustası Veliye Martı, halı üreticisi Erhan Ör, metal dövü ustası Zeki Topbaş ve marangoz Gökmen Uzun'la bir araya geldiler.