0000 Kilometre filminin başrol oyuncusu Derya Pınar Ak, Sabah Günaydın TV'de Yasemin Döngel'in sunduğu 'Yasemİnce İtiraflar' programına konuk oldu. İlk filmden sonra eleştiri aldıklarını belirten Ak, "Bazı noktalarında eleştirildik. İnsanların görmek istediklerini göremedikleri yerler oldu." dedi. Fragmandaki 'bazen işler yolunda gitmez, bazı aşklar yarım kalır' cümlesini yorumlayan oyuncu, "Bazı şeyler olmuyorsa zorlamaya gerek yok diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Kendisiyle ilgili itiraflarda da bulundu, "Korkup kaçtığım şeyler oldu. Ve sonrasında arkama dönüp baktım, 'Keşke bundan kaçmasaydım, keşke bununla mücadele etseydim' dedim." sözleriyle dikkatleri üzerine çekti. İşte röportajın tüm detayları…
-Ocakta görüşmüştük en son, neredeyse 1 yıl oldu. Neler yaptın bu süre zarfında?
Çalışmaya devam ettim. "Prens" ikinci sezonu çektik. Sonrasında filmimize tekrardan başladık.
-Filme geçmeden önce Prens'i konuşalım. İnanılmaz beğenildi, sosyal medyada büyük karşılık buldu. Neler söylemek istersin?
Prens muazzam bir iş. İçerisinde bulunduğum için çok mutluyum. Hatta kendime "Bu işin içerisinde olduğum için çok şanslıyım" diyorum. Gerçekten müthiş bir iş. Oyuncu arkadaşlarımı çok seviyorum, ekibimi çok seviyorum. Hepsiyle de çok iyi anlaşıyoruz. Hepsini de çok seviyorum.
-Prens'in devamı gelecek mi?
Gelecek. Hatta 3. sezona başlayacağız yakın bir zamanda.
-Televizyon projesi var mı?
Evet, görüştüğümüz konuştuğumuz projeler var.
-0000 KM filmi vizyona giriyor. Geçen sene manifestlemiştik adeta ikincisi diyerek. "İkincisini çekiyoruz" dediklerinde ilk ne hissettin?
Aslında biz ikincisini çekeceğiz gibi yola çıkmıştık çünkü bu iki kitap halinde ve ilkini çekip ikincisini çekmemek demek hikayeyi yarım bırakmak demek bence. Mesafeleri de sıfırladık biliyorsunuz, kavuştular en öncesinde. Ya güzel hissettiren bir şey. Çünkü çok güzel tepkiler aldık, çok beğenildiğini düşünüyorum ben. Ve ikincisinin de çok beğenileceğini düşünüyorum. O yüzden çok güzel hissettiren bir şey.
İLK FİLMDEN SONRA ELEŞTİRİLER ALDIK
-Nasıl tepkiler aldınız ilk filmden sonra?
Güzel tepkiler aldık. Tabii ki bazı noktalarında eleştirildik ama olabilir. Haklı olanlar da var haksız olanlar da var.
-Nasıl bir eleştiri?
Şöyle; kitapta akıllarına kazınan bir İzmir ve Ege var. Ve bir hikaye var. İnsanların görmek istediklerini göremedikleri yerler oldu. O yüzden. Aslında kafalarında bir İzmir vardı ve bir Ege vardı, onu işte benzetmekti bence mesele.
-Ama bu hep böyle değil midir? Okuduğunla izlediğinin aynı olmasını bekleyemezsin. İkimiz de aynı kitabı okuyalım mesela; senin zihninde başka bir şey canlanır benim zihnimde başka…
Kesinlikle. Biz de işte senaryoyu okuduktan sonra kitaptan alabildiklerimizi aldık, senaryodan alabildiklerimizi aldık, filme de o şekilde yansıttık. Ya bilmiyorum bence en doğru İzmir ve Ege'yi bulabildiğimizi düşünüyorum ben Haktan ile birlikte.
-İlk filmde mesafelere rağmen bir aşk izledik, bu filmde ne izleyeceğiz?
Bu filmde mesafeleri aştık, birbirlerini buldular. Ama tabii yan yana olmanın da bazı zorlukları var ve bununla olan mücadelelerini izleyeceğiz diyebilirim. Dış etkenler de olabiliyor, onu izleyeceğiz. Çok da spoiler vermeyeyim.
BİRDEN YAĞMUR BASTIRDI VE…
-Nasıl geçti çekimler, bu kez neler yaşadınız?
Bu sefer bence her şey pozitif yönde oldu. Paris'te Louvre çekimimiz vardı, hava güllük güneşlikti. Herkes gezmeye gelmiş, fotoğraf çekiliyorlar ve biz artık filmi çekmeye yer bulamadık o kadar kalabalıktı. Sonra birden yağmur bastırdı ve herkes kenara kaçmaya başladı. Biz de kaçtık ekipçe. Sonra Haktan, "Acaba çıksak mı, çeksek mi?" dedi. Sonra Deniz hocam, "Tamam, şemsiyeyle çıkalım bir bakalım neler çıkacak" dedi. Biz şemsiyeyle çıktık, birkaç plan çektik. Haktan o sıra, "Keşke şimdi şemsiyeyi atsam" dedi ve uzak bir mesafeden Deniz hoca, "Şemsiyeyi at Haktan" diye bağırdı. Haktan daha Ş'yi duyar duymaz attı şemsiyeyi. Ve o kadar güzel görüntüler çıktı ki… Gökyüzü de bizden yanaydı yani. İzmir'de de yağmur yağdı. Orada da çok güzel sahnelerimiz çıktı. Hatta afişteki fotoğraflarımız oradan.
-En unutamadığın sahne, en unutamadığın replik hangisi oldu bu filmde?
Bence ikinci filmimizde her sahnemiz çok özel. Benim favori sahnelerim var ama söylemeyeceğim. Ben hep söyleyince spoiler veriyorum çünkü (gülüyor). Ama hala ilk filmde de ikinci filmde de benim favori repliğim zaten belli; yağmur bir daha böyle güzel yağar mı şimdi çıkıp ıslanmazsak. Hala onu çok seviyorum. Yine onu çok seviyorum yani.
OLMUYORSA ZORLAMAYA GEREK YOK
-"Bazen işler yolunda gitmez, bazı aşklar yarım kalır" cümlesine takıldım fragmandaki. Aşk devam ederken tıkandığı noktada yarım mı kalmalı, yoksa aşk uğruna mücadeleye devam etmek mi lazım?
Bazen bazı şeyler olmuyorsa zorlamaya gerek yok diye düşünüyorum ben. Ama tabii ortada çok büyük bir aşk varsa tutunmak da gerekir diye düşünüyorum. Yani duruma göre aslında değişebilir bence bu. Dengelenebilir diye düşünüyorum, yarım bırakmaya değmez. İzmir bu sözü söylüyor ama yarım bırakmaya da kıyamıyor. Ne olursa olsun iki taraf da birbirini dengeliyor ve yine buluşuyorlar ortada.
-Hala uzak mesafe ilişkisine soğuk mu bakıyorsun?
Evet, hala öyle düşünüyorum. Ben çok özlerim, dokunmak isterim, onu görmek isterim. Temas bağımlısıyım biraz. O yüzden uzak mesafeye hala birazcık soğuğum. Yanımda olsun isterim yani.
-Uzak mesafede kusursuz bir ilişki mi, yakın mesafede çalkantılı bir ilişki mi?
Yakın demek istiyorum çünkü yüz yüze geldiğinde her şeyin çözülebileceğine inanıyorum ben. Bir sorun yaşadığımızda, karşı karşıya geldiğimizde ben onun gözüne bakıp onun içindekini anlayabildiğim için bu sorun benim için büyümez daha fazla. Ben onun içindekini görürüm çünkü beni gerçekten seviyorsa. O yüzden uzak mesafeyi yine tercih etmem sanırım.
-Aşk ilk görüşte midir?
İlk görüşte evet etkilenebilirler. Ya olabilir de ilk görüşte aşık olan insanlar vardır şimdi onları da hedef almak istemiyorum ama ben şu ana kadar öyle bir şey yaşamadım. İlk görüşte etkilendiği erkek arkadaşım var tabii ki, hala da birlikteyiz. Ben sonradan olan bir şey olduğunu düşünüyorum aşkın. Birbirimizi tanıdıkça olan bir şey olduğunu düşünüyorum. Ya bu bana çok masalsı geliyor. İlk görüşte aşık oldum, midemde kelebekler uçuştu falan biraz masalsı geliyor bana.
-Aşk için her şeyi yapar mısın? Yaptığın en büyük çılgınlık ne oldu bugüne kadar?
Aşık olmak (gülüyor). Yapmadım sanırım, ya da yapmışımdır da şimdi aklıma gelmiyordur. Kesin yapmışımdır ya bu arada.
-Aşkta imkansızlara inanır mısın? Yoksa aşk engel tanımaz mı?
Aşkta imkansızlara inanır mıyım, olabilir. İnanabilirim.
İLK GÖRÜŞTE AŞK BANA ÇOK MASALSI GELİYOR
-Ya da şöyle sorayım; duygularıyla hareket eden biri misin, yoksa mantık kadını mısındır?
Engel tanımadığım yerler de olabilir ama galiba biraz mantığımın peşinden giden biriyim. Dedim ya; ilk görüşte aşk bana çok masalsı geliyor. Aslında onu mantıklı düşündüğüm için söyledim. İlerleyen süreçte aşk olur diye düşündüğüm için. O yüzden mantıklı hareket eden biriyim galiba. Böyle dediğime de bakma, illa ki yaptığım saçma sapan şeyler oluyordur ilişki içerisinde ama kalbimi dinlesem de o tarz şeylerde ama mantığımı dinlemeye özen gösteriyorum. Ben de hani çok mantıklı bir insan değilim ilişki içerisinde ama dinlemeye çalışıyorum aslında.
-Biraz da mesleğe olan aşkından bahsedelim…
12 yaşından beri yapıyorum. Seviyorum, sahne seviyorum.
-Nasıl tercih ettin bu mesleği?
Televizyonda izliyordum, "Belki ben de yapabilirim, ben de deneyebilirim" dedim. Bir tane ajansa mesaj attım, beni almadılar hatta. Israrla yazmaya devam ettim. Mailler mesajlar attım ve beni aldılar.
-12 yaşında mı bunları yapıyorsun?
Evet. Bu arada çok büyük işlerle başlamadım. İlk başta figüranlık falan denemiştim. Sonradan izledikçe "Bu iş böyle değil galiba" dedim. Çünkü ortada olan biri var ve hani ben neden ondan değilim dedim. Aslında birazcık araştırdım, düşündüm, çalıştım, izledim, onları taklit ettim. Sonra işte araştıra araştıra doğru yolu bulduğumu düşünüyorum. Sıfırdan başlamak demek benim için bu.
-Aslında mesleğin için yapmışsın büyük bir çılgınlık. Ailen nasıl karşıladı?
Ailemin zaten alakası yok bu sektörle. Onlar da "Yapmak istiyorsan tamam, deneyebilirsin. Seni götürelim, bir bakalım. Babam annem her zaman yanımda oldular ve bu süreçte de hep yanımdalar.
KISA SORULAR
-Hayata karşı sizi güçlü kıldığına inandığınız bir sloganınız var mı?
Bunu hiç düşünmedim aslında. Slogan gibi değil ama "Hiçbir şeyden vazgeçme" diyebilirim. Çünkü benim bu mesleğe başlama yolum da böyleydi zaten. Kendime hep "Ne olursa olsun vazgeçme" dedim. Ve vazgeçmedim de.
ARTIK GECELERİ UYUYAMIYORUM!
-"Kendimi en çok bu konuda eleştiririm" dediğin şey nedir?
Takıntılıyım. Çok takıntılıyım, evet. Her şeyi çok kafama takıyorum. Değiştirmek istediğim bir özellik bu benim hatta. Takmamak istiyorum ya, çevremde görüyorum insanları çok rahatlar. "Tamam hallederiz" falan oluyor ya, hayır ya hallolmuyor yani. Biraz gamsız olsam, takmamak istiyorum. Artık gece uyuyamıyorum yani kesinlikle.
KEŞKE KAÇMASAYDIM, MÜCADELE ETSEYDİM / KAÇTIĞIM ÇOK FAZLA ŞEY OLDU
-Çok keşkeleriniz var mıdır hayatta?
Korkup kaçtığım bazı şeyler oldu. Ve sonrasında arkama dönüp baktım, "Keşke bundan kaçmasaydım, keşke bununla mücadele etseydim" dedim. O yüzden kaçtığımız çok fazla şey oldu.
AFFEDERİM AMA KİNİNİ HEP TUTARIM
-Kolay affeder misin?
Yine olaya göre değişir. Affederim, ama hep kinini tutarım ben. Hep hatırlatırım. Olayda onu hep hatırlarım, başka bir zaman onu hep vururum yüzüne. Kin tutuyorum biraz.
-Peki; affetmek mi, intikam almak mı?
İkisi de diyebiliyor muyuz? (gülüyor). Çünkü hani affederim dediğim gibi ama onu hep yüzüne vurduğum için intikam da alıyorum denebilir yani. İkisi de diyorum ben.
-En büyük zaafınız nedir?
Ailem, işim. İkisi sanırım. Çok el üstünde tutarım, hiçbir şeyin önlerine geçmesine izin vermem. Arkadaşlarımı da ekleyebilirim hatta buna. Gözbebeklerim benim (gülüyor).
GÜLÜYORUM DİYE ELEŞTİRİLİYORUM!
-Hiç linç yediniz mi?
Linç, eleştiri çok fazla oluyor. Modumu düşürdüğü zamanlar tabii ki oluyor çünkü ben de bir insanım ve bunları görmek beni de çok üzüyor. Ben çok enerjik biriyim ve enerjimi saklayamıyorum genelde. Çok gülmeyi seven biriyim mesela ve bu insanlar tarafından garip karşılanıyor. Demek ki kendi hayatlarında bu kadar gülmüyorlar. Ama gülmek güzel bir şey bence ya, gülmeliler yani. Ben gülüyorum diye eleştiriliyorum yani. Evet, eleştiriliyoruz çok fazla. Her göz önünde olan insan gibi.
-Stalk yapar mısınız?
Yapmam ama kafa dağıtmak için hesaplarına girdiğim birkaç sevdiğim insan var. Takip etmiyorum ama hikayelerini izlerim o insanların.
AFFEDEMEYECEĞİM TEK ŞEY BU!
-Neyi asla affetmezsiniz?
Ben anlaşılamamayı hiç sevmem. Ve yanlış anlaşıldığım takdirde onun için bana karşı taraftan bir şey geldiyse, sonrasında "Sen bunu dediğin için ben böyle yaptım sana" denirse ben bunu affetmeyi hiç sevmiyorum. Affedemeyeceğim tek şey bu galiba. Bir de tabii ki de yalan.
-Son olarak filmi izlemeyi düşünenlere ne söylemek istersiniz?
Biz çok güzel bir film yaptık. Ve aslında bu bizim bir veda filmimiz. Hepimiz kendimizden çok fazla şey kattık. Birlikte vedalaşalım isterim.