Son zamanların en çok tartışılan konusu olan mısır krizinden sonra geçtiğimiz hafta vizyona giren Yılmaz Erdoğan'ın son filmi Organize İşler 2 Sazan Sarmalı, dünyanın en büyük streaming servisi Netflix'de gösterilmeye başlandı. Yeni bir krize sebep olan bu olayı Günaydın köşe yazarı 'BKM'nin sazan avı!' başlıklı yazısıyla ele aldı. İşte o yazı...
'Organize İşler- Sazan Sarmalı'nın, sinema salonlarında gösterimdeyken Netflix'te yayınlanması, gelecekte sinema sektörünü, internetten streaming servis yayıncılığını ve sosyal hayatı etkileyecek bir gelişme oldu. Netflix'in başta filmi ana sayfaya koymadan, sessiz sedasız, sanki sadece gören izlesin diye yayınlaması da, kafalarda soru işareti oluşturdu!
Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar'ın patronu olduğu yapım şirketi BKM, başta 'Organize İşler - Sazan Sarmalı' için yeterli salon bulamazken, sinemada mısır krizi yaşanırken filmi Netflix'e satmıştı ama filmin vizyonda gösterimi devam ederken Netflix'te yayınlanacağını kimse bilmiyordu.
Erdoğan, mısır krizinde Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar gibi güçlü yapımcıları yanına alarak devletten de destek görünce elini güçlendirmişti. Ve film 1400 salonda (ülke geneli toplam salon sayısının yaklaşık yarısına tekabül ediyor) gösterime girdi. BKM'nin, filmi Netflix'e kaça sattığını bilmiyoruz ama bu durumun salonlardaki izleyici sayısını çok düşüreceğini tahmin etmiyorum. Özetle BKM, mısır krizini fırsata çevirmiş oldu.
Bazı yapımcılar BKM'nin bu hamlesi için 'İleride kötü sonuçlar doğurabilir' dediler ama günümüzde içerik üreten her zaman avantajlıdır. Örneğin BKM seneye daha güçlü bir film çekerse, MARS Grup ve diğer salon sahipleri 'Hayır, bu sefer size istediğiniz kadar salon vermeyiz. Bizi zarara uğrattınız?' mı diyecekler? Zarar etmeyi göze mi alacaklar? Yapımcılar bundan sonra sinema salonlarıyla masaya otururken streaming servis platformlarını da opsiyon olarak kullanacaklar. Peki, salon sahipleri ve filmi sinemada izleyenler ne düşünüyor? Bazıları kendini sazan hissediyor!
NETFLİX KARLI ÇIKTI
Dünyanın en büyük streaming servisi Netflix'in medya ve sosyal medyadaki popülerliğine bakınca Türkiye'deki abone sayısının fazla olduğu düşünülüyor ama kulağımıza gelen rakamlar öyle olmadığını söylüyor!
Zaten Netflix de ısrarla abone sayısını açıklamıyor. Elbette streaming servis, hem dünyada, hem de Türkiye'de yeni bir pazar ve bu pazarın en güçlüsü Netflix. Sinema ve dizi sektörünün geleceği de streaming servise kayıyor.
Bu alanda Hulu, Amazon gibi başka büyük aktörler de var. Disney Plus'ın yayına başlamasıyla rekabet artacak.
DVD satışları hızla azalıyor, televizyon izlenme oranları düşüyor. Örneğin bu yıl Oscar'ın favorisi 'Roma' bir Netflix yapımı.
Netflix'in Türkiye'de büyük bir hamleye ihtiyacı vardı. O da mısır kriziyle ayağına geldi. Netflix, daha vizyonda ikinci haftasında olmasına rağmen 'Organize İşler-Sazan Sarmalı'nı yayınlayarak hem abonelerinde aidiyet duygusunu artırdı, hem de büyük bir reklam yaptı. Netflix Türkiye'de büyümek için kesenin ağzını açtı, gelecekte başka yerli filmleri de bu platformda izleyebiliriz.
İZLEYİCİ ALDATILDI MI?
Önceki gün BKM CEO'su Zümrüt Arol Bekce, sanki filminin Netflix'te yayınlandığından haberi yokmuş gibi Twitter'dan 'Organize İşler-Sazan Sarmalı tüm sinemalarda' diye bir tweet attı. Ve takipçilerinden şöyle yorumlar aldı: 'Gerek yok Netflix'te izledik', 'Ooo Sazan avına devam. Alırım bi dal...', '...Sazanın asıl parasını sizin için harcayıp sinemaya gidenler oldu... Muhteşem bir senaryo olmuş bravo(!)', 'Kendimi salak gibi hissediyorum, dört kişi sinemada izledik geçen hafta ve bu hafta Netflix'te! Resmen kendimi dolandırılmış hissediyorum, tıpkı sizin Mars sinemaları hakkınızı yediğinde hissettiğiniz gibi...'
HAKLILAR!
İzleyici haklı, bugün dört kişilik bir aile 'Organize İşler- Sazan Sarmalı'nı sinemada bileti, yemesi içmesi, yol parası vs. 200 liraya izlerken, Netflix aboneleri filmi bedava izlemiş oldular. Eğer bu insanlar sinemaya gitmeyi önce kültürel ve sosyal bir etkinlik olarak görmüyorlarsa, kendilerini kazıklanmış hissedebilirler. Peki, bundan sonra ne olur? Maddi durumu kısıtlı izleyici, bir filmin Netflix ya da farklı bir streaming servisi ile anlaştığını öğrenirse sinemaya gitmez. Salon sahipleri de yapımcıdan film vizyondayken başka bir platformda yayınlanmaması için garanti ister.