Bes sene sevgili kaldıktan sonra simdiki esime evlenme teklif ettim ve Istanbul'a tasındım. Mecidiyeköy'de bir restoran açtım. Iki yasında bir oglum var. Gayrettepe'de oturuyoruz. Eskiden Kemerburgaz'daydık. Uzak ama sahane bir semt.
Fotoğraf: Murat Şengül
Istanbul Italya'yı hatırlatıyor bana. Bir ruhu var. Tarihle iç içe. Sıcak, kalabalık, biraz fazla büyük. Bazen zorlanıyorum. Tek bir toplantı için günü gidiyor insanın. Bu sehirde Erzurum'un cag kebabından Van kahvaltısına her sey var. Hatta dünya mutfakları da burada. Tabii ki hiçbirisi yerinde yedigin gibi degil.
Fotoğraf: Murat Şengül
Istanbul künefe gibi bir sehir. Kabugu sert. Dısardan soguk görünüyor. Fakat içi yumusak peynir gibi. Inanılmaz sıcak. Bir de serbet gerekli tabii. O da insan iliskileri.
Fotoğraf: Murat Şengül
Galata en sevdigim semtlerin basında geliyor. Buraya ilk tasındıgımda Galata'da oturuyordum. Tarihi, kulesi, binalar... Her yerin bir hikayesi var. Üstelik Galata Kulesi benim atalarım tarafından yapılmıs. Kan çekti yani beni buraya. Hazerfen Ahmet Çelebi'nin kuleden uçtugunu ögrenince de iyice sevdim bu semti.
Fotoğraf: Murat Şengül