OYUNCULUKLA TANIŞMAM HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI OLDU
-Merak ettim, hayallerinize giden yol dikenli miydi? Serüveninizi de kısaca dinlesek…
Yok dikenli değildi, gayet rahattım ben. Müzikle başladım yoluma, tek hayalim müzikti. Okumaya İstanbul'a geldim 20 yaşından sonra. Sonrasında okuyamadım, istemedim. Galiba sistemi sevmediğim için. Okulu hiçbir zaman sevemedim, hayatımda tek olması gereken şeyin müzik olduğuna inandım ve zaten çalışmaya başlamıştım. İstanbul'a geldikten sonra 2 sene içerisinde belli bir çevre oluşturmuştum. "Ben zaten paramı da kazanıyorum müzikle de mutluyum okula da gerek yok" deyip bıraktım ki hatadır bu bence, ayrı konu. Sonrasında karşıma oyunculuk çıktı ve hayatımın dönüm noktası o oldu. Müziği para için yapmayı bıraktım, benim için hayatımdaki en büyük güzellik buydu. Çünkü para kazanabileceğim başka bir mesleğim oluştu. 18 yıl sahne aldım ben, bu benim için yeterliydi sıkılmıştım yalan değil. Çünkü istediğim tarzda gitmiyordu. Devir değişmişti, kültür değişmişti. Ben kanun çaldığım için sanat müziği gerektiği değeri görmüyordu. Ben sıkılmaya başlamıştım zaten sadece para kazanmak için yapıyordum ve bu hoş değildi. Bu yüzden oyunculuk benim kurtarıcı alanım oldu ilk baştta. Sonrasında ilk oynadığım işle beraber 4. bölümünden sonra ben oyunculuğa aşık oldum. Ve bunu devam ettireceğimi söyledim ve çok şükür devam ettirdim de.
-Hayalini kurduğunuz gibi bir meslek mi oyunculuk?
Hayalini kuramadığım kadar fazla şey var. Her başka işte başka bir insanı oynuyorsunuz, başka bir hayat yaşıyorsunuz daha ne olsun. Böyle bir şeyin ihtimali var mı gerçek hayatta, yok.
-Bundan sonrası için hayalleriniz, hedefleriniz var mı peki?
Yani gittiğim yolda aynı düzeyde aynı disiplinde devam etmeyi düşünüyorum. Başka hiçbir hayalim yok. Yani iyi bir oyuncu olarak anılmak, iyi bir insan olarak anılmak.