YAZANA DEĞİL YAZDIRANA BAK!
- Aşk şarkıları yazan ve besteleyen bir adamın eşi olmak nasıl bir his?
- D.Ş: Yazana değil yazdırana bak. Tabii ki bana yazılan çok özel şarkılar var. Mesela Özledim... Dün akşam bir mekandaydım, orada Özledim şarkısı istendi, bir tereddüt yaşadım. Cenk Eren çok güzel yorumladı ve "Bu şarkıyı yazdıran kadın burada" diye anons etti.
- Bu şarkıyı dinlerken hâlâ gözleriniz dolar mı?
- D.Ş: Bu şarkı yıllar sonra benim için farklı bir anlam ifade etmeye başladı. Babamı kaybettim ve artık özlenen bir adam var hayatımda. Bu şarkı artık beni başka duygulara götürüyor.
- S.Ş: Şarkılar öyledir. Herkes farklı dinler, güzelliği de buradadır zaten. Bazısı eşi için, bazı anne babası için ağlar.
- Bu şarkının hikayesi ne?
- D.Ş: Selami işe gitti, ben her zamanki gibi çocuklarımlayım. Epey geç geldi. Ben söylenmeye başladım, "Saat kaç, bu saat oldu neredesin?" diye... O yatak odasına gitti, ben yastığımı aldım çocukların odasına gittim. Sabah kalktım bu sözler...
- S.Ş: Sabah bir uyandım eşim yok yanımda. Sanki beni bırakıp gitmiş gibi. Yatağın başında kağıt kalem var her zaman. Aldım elime Özledim'i yazdım, Kağıdı verdim Didem'e.
- D.Ş: Affettim tabii. "Şarkıyı bitir" dedim. Ona duygu katabiliyorsam, sayemde bir şeyler üretebiliyorsa bu çok güzel bir his. Kaç kadına nasip olabilir Türkiye'de? Çocuklarına çok güzel miraslar bırakıyor. Onlar da eserleri. Selami'nin her yaptığı şarkı çocuklarımız gibi, çünkü yaşadıklarımız.