Çağatay Ulusoy, dizilerin aranılan oyuncusu, genç kızların sevgilisi... Bu hafta sizlere Ulusoy'un hayatına iz bırakan, bilinmeyen hikayelerinden bahsedeceğim... İstanbul'da doğup büyüyen Ulusoy, çocukluk dönemini hiperaktif bir şekilde geçirmiş. Oldukça enerjik ve yaramaz bir çocukmuş, hatta bu yüzden sıkıntılı bir dönem de geçirmiş.
Komşularından ve okuldaki arkadaşlarının velilerinden birtakım şikayetler almış. Bunun sonucunda da enerjisini başka bir yöne kaydırmaya karar vermiş. Böylece spor Ulusoy'un hayatına küçük yaşlarda girmiş. Okul olmadığı dönemlerde sürekli bir aktivite içinde yer alıp o dönemi, bu şekilde atlatmaya çalışmış.
Bu alanda da oldukça başarılıydı. Onların başarılarıyla da çok mutlu oluyordu. Ancak hiç aklında yokken hayat onu başka bir alana savurdu.
'SENİN NEYİN EKSİK!'
Televizyonda Best Model yarışmasının reklamları dönmeye başladı. Ulusoy'un öyle bir düşüncesi yoktu ama arkadaşları "Herkes giriyor, senin neyin eksik. Kesinlikle bu yarışmaya girmelisin" diye teşvik etti.
Ünlü oyuncu, yavaş yavaş bu fikre adapte oldu. Fotoğrafçı bir arkadaşına verdiği pozlarla yarışmaya başvuru yaptı.
Ulusoy, o dönemler yaşadığı heyecanı şöyle anlatıyor: "Her şey çok hızlı gelişti. Birinci olduğum açıklandıktan sonra ilk oyunculuk teklifini almıştım. Bir gecede hayatım değişti."
Diğer ünlü isimleri de sizler için derledik...
Türkiye'de özellikle 1990'lı yıllarda klasik araçlarıyla drag yarışlarına katılan başarılı oyuncu Tolga Savacı; bu dönemde kazandığı mekanik tecrübeyi yurt dışına taşıyor. Uzun zamandır Amerika'nın New Jersey eyaletinde eşi Nermin Bezmen'le birlikte yaşayan sinema ve dizi oyuncusu Tolga Savacı, klasik otomobil hobisini Amerika'da işe çevirdi.
New Jersey'de klasik araçların yanında güncel araçların da mekanik tamiratlarını kendisinin başında olduğu bir ekiple yaptığını ifade eden yakışıklı sanatçı şu an daha mutlu olduğunu ifade ederek şunları söylemişti:
"Biz maalesef ki Yeşilçam'ın artık kasetlere hapsolmuş 80'li yıllarında Türk sinemasında bulunduk. 70'li yılların olumsuz etkilerini silmemiz hiç kolay olmadı ama bunu başardık.
O zamanlar star sineması vardı. Küçük bütçelerle, sınırlı sayıda ekiplerle başarılı işlere imza attık. Günümüz sinemasında ve dizi sektöründe bu işler artık onlarca kişilik çalışanlarla yürüyor. Ama yine de izleyiciye istenilen duyguyu geçirmek hiç kolay olmuyor.