Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun üyesi Can Tunaboylu'nun eski sevgilisi Aybike Çelik, geçtiğimiz aylarda Tunaboylu'dan şiddet gördüğünü iddia etmişti.
Aybike Çelik, bu açıklamaları yaparken grubun solisti Kaan Boşnak'ın da ismi, çocuğunun da annesi olan eşi Başak Torun'a şiddet uyguladığı haberleriyle gündeme gelmişti.
Çelik, Tunaboylu'dan şiddet nedeniyle şikayetçi olduğu o tarihten yaklaşık 2 ay sonra sosyal medyada hem eski sevgilisi hem de Yüzyüzeyken Konuşuruz grubu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
'SOKAKTA RAHAT RAHAT GEZİYORLAR'
Çelik, "Yaşadığım şiddeti sizlere yazabildiğim tarih 15 Ekim'di, bugün ise 6 Aralık... Hâlâ dava tarihi belli değil..." diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Bu dayakçı grup, sokakta rahat rahat dolaşıyor. İsimlerini yazdığım için bana ceza versinler, hiç umurumda değil.
Zorla özür diletildim, parametreleri bilmediğim için Can Tunaboylu'nun işleri bozulmasın diye... Çocuğunu kendi isteğiyle görmeyen, hamile karısını yumruklayan bir adam davaya yayın yasağı getiriyor.
Verilere göre en çok dinlenen bu grubun vokalistinin ne kadar nafaka verdiği ve gelirleri de araştırılsın. İki sene, iki ifşa iki fail! Öğrenilmiş organize kötülük, her sene aynı hikaye...
İfşa sonrası sessizce yapılan Avrupa turnesi, single, festivaller ve sonrasında yeni albüm... Kaan Boşnak'ın karısını dövdüğünü öğrendiğim olay gecesi 'Ben bu insanlarla vakit geçirmek istemiyorum, bu insanlar kötü, gerekirse ayrılalım' dediğim için darp edildim. Can Tunaboylu tarafından değil, neredeyse bütün çevresinden psikolojik şiddet gördüm."
13 gün boyunca kırık kol, gözüm mor bir şekilde duygusal manipülasyon ile evde tutuldum. Dışarı tek çıkabildiğim gün şahsın konseriydi, konser günü grup arkadaşlarına ve menajerlerine gözümü gösterdim.
Şahıs sahnedeyken diğer müzisyen arkadaşlara suratımdaki makyajı silerek anlatmak istedim; ama 'burada istenmiyorsun' diye üzerime gelindiği için uğradığım şiddeti ve incittiğimi sandığım kolumu (aslında kırık olan) ve gözümün morluğunu anlatamadım, gösteremedim. Yaşadığım şok ve Stockholm Sendromu nedeniyle yine şahsa sığınmak durumunda kaldım.
"DARP RAPORU ALIRIM DİYE HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİM"
"Darp raporu alırım diye hastaneye götürülmedim ve şahsın psikolojik şiddeti evde de devam etti. Kolumdaki kırık bası tıbbi müdahale ile çözülemeyeceği için dava zaten otomatik olarak açıldı fakat bana işkence uygulamış bu şahsın hiçbir şey yapmamış gibi hayatına devam etmesi sinirlerimi bozuyor. Kırık kolumun ve yüzümün iyileşmesini beklerken aylardır dava işleriyle uğraşıyorum, terapiye devam ediyorum. İtibar zedeleme davası açıp, bana karşı davda bunu kullanıp, itibar zedeleme davasını şiddet davası kazanmış gibi gösterip, erkek şiddetini aklayabilmesini istemedim."
"Paylaşacağım fotoğraflar şahsın bana farklı zamanlarda uyguladığı şiddetlerden. Yaşadığım olay bir kez olmuş bir olay değil, altı ay boyunca sistematik bir şekilde maruz kaldım. Şahsın ilk şiddetinde değişebileceğine inanıp terapiye gönderdim ve bu ilişkiye devam ettim. 14 Ağustos gecesi barda yanından kaçıp arkadaşlarımın yanına gittim. Ve ancak 15 gün sonra hastane ve karakola gidebildim. Suç olduğu için şahsın kendisinin bu şiddeti kabul ettiği ve benim ilişkide toksik olmadığımı kanıtlayan, şahsa altı aydır şiddet uygulayanın ben olmadığımı kanıtlayan konuşmalarımızı buraya koyamıyorum."
Değerli dinleyici ve takipçilerim, böyle bir olayla gündeme geldiğim için gerçekten üzgünüm. Maalesef gerçeğe aykırı pek çok beyan içeren bu açıklama karşısında konu karşılıklı olarak çok daha önce yargıya taşınmış olduğundan, soruşturmanın gizliliğine zarar vermemek ve değerini bugün çok iyi anladığım masumiyet karinesini zedelememek adına şimdilik sessizliğimi mazur görün. Fakat yargı süreci neticelendiğinde gerçeklerin anlatılanlardan çok farklı olduğunun tüm delillerle ortaya çıkacağını belirtmekle yetiniyor, iftiranın da bir suç olduğunu saygıyla hatırlatmak istiyorum.
"Şiddet mağduru kadınların haklı mücadelesini suistimal eden bir vakanın öznelerinden biri olduğum için büyük üzüntü duyuyorum. Son olarak, yargı süreci yargı süreci sonuçlanıp hakkımdaki iddialar neticeleninceye dek grup arkadaşlarıma ve bizlerle çalışan çok kıymetli ekibe zarar vermemek adına bir süre dinlenmek üzere karar aldığımı bilginize sunarım. Toplumsal refleksimizi saygıyla karşılıyor, bu şekilde gündemi meşgul ettiğim için herkesten tekrar özür diliyorum."
Tunaboylu'nun bu açıklaması üzerine bir mesaj daha yayınlayan Çelik, "Şahıs ile bütün kişisel yazışmalarımı ve kabul ettiği bütün suçlarını kamuoyu bile paylaşabilirim hukuk önünde.