Yeşil ışık yandığı zaman... Trafikte yeni dönem!

Trafikte yeni dönem başlıyor. Trafik lambaları ve hız tabelasıyla ilgili önemli bir yenilik hayatımıza giriyor. Tesla araçların otopilot sistemine gelen yeni bir güncelleme ile birlikte artık hız tabelalarını otomobil okuyabilecek ve sürücüyü uyarabilecek. Bunun için haritaya artık ihtiyaç kalmadı. Diğer yandan araçlara gelen bir diğer önemli özellik ise trafik ışıklarıyla ilgili. Artık yeşil ışık yandığında bakın ne olacak? Gelen güncelleme ile birlikte yeşil ışık yandığında araç bunu otomatik olarak algılayacak ve sürücüyü uyaracak; böylece yeşil yandığında sürücü boş yere zaman kaybetmeyecek. Bu sayede yeşil yandığında telefonuyla uğraşan ya da ışığı hemen göremeyenlere bildirim gitmiş olacak, trafik sıkışıklığının önüne geçilmeye çalışılacak. TESLA'NIN AKIL ALMAZ KAZASI Diğer yandan Tesla araçlar, bazı kazalara karışması nedeniyle de sıkça tartışılıyor. Dünyanın konuştuğu bu kaza ise geçtiğimiz aylarda Tayvan'da meydana geldi. Kırmızı dairenin içindeki araca dikkat edin... Yerde yatan kamyona aldırış etmeden üstüne üstüne giden Tesla sürücüsü, büyük bir hızla kamyona çarptı ve ortaya bu görüntüler çıktı. Peki işin aslı ne? TechInside'ın haberine göre Tesla Model 3 otopilot modunda büyük bir kazaya karıştı. Bu kazada Tesla Model 3'ün devrilmiş bir kamyonu ayırt edememesi, büyük bir tepki topladı. Tesla, oto pilot moduyla dönem dönem yoğun eleştiriler alabiliyor. Bu eleştirilerin ana nedeni ise Telsa model araçların oto pilot modundayken karıştığı kazalar oluyor. Tesla, yaptığı açıklamalarda otopilot modunun tamamen otonom sürüş anlamına gelmediğini, ihtiyaç durumunda kullanıcıların direksiyon kontrolüne sahip olmaları gerektiğini belirtiyor. Ancak oto pilot isminin de verdiği güvenle, sürücüler oto pilot modunda kontrolü tamamen bırakabiliyor. Meydana gelen kazada ise sürücünün son anda frene bastığı ancak bunun durmak için yeterli olmadığı tespit edildi. Kaza anında Tesla aracın oto pilot konumunda olduğu kesinlik kazandı. Bu kazayla birlikte otopilot modunun güvenilirliği de tekrar gündeme geldi. Ayrıca kaza sırasında hava yastıklarının da açılmamış olması, Tesla'nın yoğun eleştiriler almasına neden oldu. Yazılımsal yetersizliklere bağlı olarak bu tip araçlarla kazalar gerçekleşebildiği gibi, donanımsal etkenlerin de burada yol oynadığı görülüyor. Örneğin: Tesla otomobillerde otonom sürüş özelliğinin çalışmasını olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında, sensörlerin kirli olması geliyor. Temiz tutulmayan bir araçta sensör ya da kameraların daha fazla kör nokta yaratacağı ya da aslında var olmayan engellere karşı yanlış hesaplamalar yaparak karar verebileceği biliniyor. Diğer bir konu ise trafikte yaşanan anlık değişimler. Yolda o an oluşan çukurlar, kazalar, kapatılan yollar ve geçici güzergâh değişimleri sorun olabilir. Bu tip değişiklikler bir şekilde otonom araçlara nakledilemediğinden, yolculuğun devam etmesi imkânsız hâle geliyor. Elbette sürücüsüz otomobillerin kurallara uymakta insana kıyasla çok daha kusursuz olması, aslında kaza riskini de maalesef beraberinde getiriyor. Takip mesafesini koruyan otonom araçlar, sağdan veya soldan önlerine girecek araçlara karşı elbette frenleme ile cevap verebiliyorlar. Ancak o sırada arkada yakın takip mesafesinde olan bir aracı da hesaba katabiliyorlar mı? Ya da çarpışma alanından uzaklaşmak için manevra yaptıklarında, ilgili algoritmalar anlık saha analizini yeniden yapabiliyorlar mı? Sürücüsüz otomobiller, daha pek çok tartışmaya sebebiyet verecek gibi görünüyor. PLAKALAR AKILLANDI Günümüzde kullandığımız birçok eşya akıllandı. Akıllı telefon, akıllı giysi, akıllı ayakkabı vs... derken bu duruma arabaların plakaları da katıldı. Araç sahiplerinin büyük bir kısmı için en başta gelen sorunlardan biri araçlarını uygun ve hızlı bir şekilde park etmektir. Arabalarda park etmek için park sensörleri, kameralar yer alıyor. Ancak burada artık devreye plakalar da giriyor. Araç plakaları akıllanıyor. Peki bu ne anlama geliyor? Araçların ön ve arka tarafına taktığınız plakalar artık sadece plaka bilgilerinizi paylaşmayacak! Fansens'in geliştirdiği özel bir teknoloji sayesinde plakalar kendi başlarına sürücülerin araçlarını çok daha kolay park edebilmelerini sağlayacak. Peki bir plaka bunu nasıl yapacak dersiniz? Öncelikle plakalarda bulunan sensörler Android telefonlarla bağlantılı çalışıyor. Siz herhangi bir nesneye fazlaca yaklaştığınızda telefonunuzdan bunu anbean takip edebiliyorsunuz. Nasıl mı? Gösterelim! Telefonda aynen bu şekilde aracınızın o an nereye yakın temas halinde olduğunu görüyorsunuz. Şu an görmekte olduğunuz fotoğrafta da araç arka taraftan bir başka araç veya nesneye oldukça yaklaşmışa benziyor! Telefona gelen bildirimler sayesinde ayrıca park sensörüne ihtiyaç kalmıyor. Ancak daha da önemlisi bu plakaların görevi sadece park sensörü olmak da değil! Ayrıca aracınızın konumunu da anbean izlemenizi sağlıyor ve harita üzerinden aracınızı elinizle koymuş gibi buluyorsunuz. Peki bu plakaları takmak için bir sürü kabloyla boğuşmak zorunda mısınız? Hayır. Kablosuz çalıştığından ve de gücünü aküden değil kendi içindeki bataryasından aldığından kablo karmaşası da ortadan kalkıyor. Bu özel plakalar iki adet AA pille çalışıyor ve aylarca değiştirmeksizin kullanabilmek mümkün hale geliyor. Ayrıca toza, suya ve kışın ağır şartlarına da dayanıklı bir yapıda olduğu için dış etkenler bu plakaları hiçbir şekilde etkileyemiyor. Özellikle sis ve yoğun kar yağışında yaşanan görüş alanının daraldığı anlarda bu sensörler elbette olumsuz şartlardan etkilenmiyor. Peki bu plakalar her araçla uyumlu mu? Evet. Hemen her araçta bu plakaları kullanabiliyorsunuz. Bu plakalar iPhone'larla çalışmıyor; şimdilik sadece Android telefonlarla uyumlu; sanırız ki plakanın en büyük eksikliği bu olsa gerek! Plakanın Türkiye'de kendi kanalları üzerinden satışı yok. BENZİN İSTASYONLARI DA DEĞİŞİYOR! Benzin istasyonları iyiden iyiye akıllandı. Arabayla istasyona yaklaşınca artık bakın ne görmeye başladık? Önce araba benzin istasyonuna yanaşıyor. Sonrasında karşıdaki ekranda 'STOP' yani 'DUR' ibaresini görene kadar aracı sürüyor. İşte bu kadar... Araç durduktan sonra asıl sürpriz başlıyor. Karşıdaki ekranda 'Welcome' ibaresini gördükten sonra işlem başlıyor. Öncelikle bu istasyonlarda insan bulunmuyor; STOP yandığında isminiz ortaya çıkıyor. Aracınızdan sizi tanıdıktan sonra cüzdan bilgilerinize kadar sistem ulaşıyor. Bu noktada ekrandan ne kadar benzin alacağınızı seçiyorsunuz. Bunun için telefonu kullanmanız da yeterli. Telefona ilgili uygulamayı indirdikten sonra kredi kartından çekim yapılıyor. Sonrasında sistem aracın benzin deposunu tespit edip benzin doldurmaya başlıyor. İşlem otomatik olarak gerçekleşiyor; Önce bir kol otomatik olarak sistemden çıkıyor. Ardından depo kapağını da hızlı bir şekilde açıyor. Sonrasında ise hortum otomatik olarak depoya yerleştiriliyor ve dolum işlemi başlıyor. Ekrandan da işlemi takip etme şansına sahipsiniz. İşte hepsi bu! Ardından sistem kendini kapatmaya başlıyor. Depo kapağını otomatik açan sistem, benzer hamleyle de geri çekilip kapağı kapatıyor. Siz ise araçtan inmeden benzin almış oluyorsunuz. Henüz test aşamasında olan sistem ilk olarak New Yorkta hayata geçecek ve başarılı bulunursa yaygınlaşacak. Binek otomobil alırken en önemli kriterlerden biri de muhakkak yakıt tüketimidir. Özellikle son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte araçların motorları da gelişti, yakıt tüketimleri de azaldı. Peki en az yakan otomobil hangisi?