Markette son zamanlarda şalgam suyunun da hammaddesi olan mor havuçları görmeye alıştık ama yine de havuç denince aklımıza turuncu bir sebze geliyor. Ancak İngiltere'de bulunan Ulusal Havuç Müzesi'ne göre, gerçek havuç mor renkli ve incecik beyaz köklü bir sebzeydi. 16'ncı yüzyılın sonunda yaşanan bir genetik mutasyon turuncu havuçları yarattı. Kim bilebilirdi ki bu renk orijinaline baskın gelecek?
Patatesler içerdikleri yüksek miktarda su ve yapılarındaki kimyasal maddeler dolayısıyla, tıpkı insanlar gibi kablosuz internet sinyallerini emip yansıtabilirler. Hatta Boeing firması 2012 yılında uçaklarda kablosuz internet hizmetini test ederken koltuklara birer çuval patates yerleştirmiş.
Turna yemişleri olgunlaştıkları zaman top gibi zıplayabilirler. Çiftçiler ve tüketicilerin rahatlıkla kullanabileceği bir olgunluk testidir bu. Zıplamayan turna yemişi henüz yenecek kıvama gelmemiş demektir.
Hiç çiğ istiridye yemiş miydiniz? Eğer yediyseniz, o sırada istiridyelerin halen canlı olduğunu bilmelisiniz. İstiridye ölür ölmez bozulmaya başladığı için neredeyse çiğken servis edilir. Ancak istiridyelerin merkezi sinir sistemi yoktur, bu nedenle acı hissetmezler.
Bir dönem insanlar domatesin zehirli olduğunu sanıyordu. 18'inci yüzyıl İngiltere'sinde domatese "zehirli elma" denirdi çünkü aristokratlar domates yediklerinde çoğu zaman hastalanır ve ölürdü. Ama bunun sebebi tek başına domates değil, aristokratların kullandığı tabaklardı. Domatesin asidi kurşun ve kalay alaşımlı bu tabaklardaki kurşunu açığa çıkarıyor ve zehirlenmeye neden oluyordu.