İnsana ait duyguları şöyle bir saymaya kalksak, satırlara sığar mı? Korku, öfke, şefkat, kaygı, acıma, hor görme, hor görülme, neşe, kibir, gücenme, hayal kırıklığı... Liste öyle uzun ki. İşte aslında tüm bu duyguların fiziksel rahatsızlıklarla ilgili derin bağlantıları var.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Hastalıkların Duygusal Sebepleri adlı kitap söylüyor bize bunları. Psikoterapist Zeynep Dizmen Hacıosmanoğlu ve yazar/kreatif direktör eşi Eray Hacıosmanoğlu'nun birlikte hazırladığı bu araştırma kitabı hangi duyguların hangi hastalıklara, nasıl yol açtığını anlatıyor. Peki duygular nasıl oluyor da hastalıklara yol açıyor ya da tetikliyor.
Zeynep Dizmen şöyle yanıtlıyor bu sorumuzu: "Hücre sistemi tüm bilgileri ve anılarımızı kaydediyor. Travma dediğimiz tanımda anılarımızda çözümlenmemiş duyguların bulunması durumunu tanımlıyoruz. O nedenle yaşadığımız olaylar zihin, beden, ruh bütünlüğünde kendine yer edinirken somut gösterge olan bedende rahatsızlıklara neden oluyor. Bu olaydan yüzyıllar öncesinden İbn-i Sina'nın eserlerinde bahsedilmiş iken şimdilerde bilim tekrar bu alana dönerek insanın ruh halinin hücreler üzerindeki etkilerini araştırıyor. İnsanın ruh halinin DNA yapısı üzerindeki değişimlerini bugün bilim ortaya koyuyor.
Genler ve çevre üzerine olan etkilerini kitabımızda uzun uzun anlattık. Ancak kısa bir örneklendirme gerekirse bizim için egzama ayrılık kaygısını temsil eder. Görüştüğümüz kişilerden birinde sekiz yaşında anne baba ayrılığı neticesinde başlayan ve tedavi edilemeyen egzaması vardı. Böylesi büyük bir duygusal travma birçok duyguyu barındırırken çözümlenmemiş ve duyguların bastırılmış olması sonucu hastalık meydana gelir. Hayatta yaşanan bir kayıp neticesinden bir kanser türüne yakalanma ihtimali de artar." Tabii ki her rahatsızlığın genetik ve fiziksel oluşumları var. Fakat duygular da pek çok rahatsızlıkta tetikleyici rol oynuyor. İşte kitaptan hangi hastalıkların altında hangi duyguların yattığına dair ilginç notlar...
ÇÖZÜM TERAPİSİ
Kişi birlik içinde, sevgi dolu ve huzurlu bir aile yaşamına katkıda bulunduğunun farkına varmalıdır.
"Her şey yolunda" düşüncesi ve, "Zihnimin bilgisayarını yeniden programlamak çok kolay." fikri benimsenmelidir. Unutulmamalıdır ki hayat değişimler sürecidir.
ÇÖZÜM TERAPİSİ
Kendimi seviyor ve onaylıyorum. Kendimi ve yaptıklarımı, sevgi gözleriyle görüyorum. Emin ellerdeyim. Kendimi hayatın akışına bırakıyorum ve hayatın tüm ihtiyaçlarımı kolayca ve rahatça sağlamasına izin veriyorum. Hayat benim için var. Hayat, benim hayatım.
ALZHEIMER
"Artık yaşamla başa çıkamayacağım" duygusu.
Yoğun bir şekilde acizlik duygusu ve kendini güvende hissedememe.
Çocukluğun güvenli ve sorumluluğun olmadığı ortamına geri dönme arzusu.
Aile üyelerini yönetme ve merkezde olma arzusu,
Yaşadıklarını unutmak isteme.
ÇÖZÜM TERAPİSİ
Yaşadıkları karşısında uzun süre sustuğunu, sabrettiğini ve sessiz kaldığını düşünen hasta farkında olmadan çevresinden intikam almaya çalışmaktadır. Çünkü hastalıkla mücadeleyi kişi değil çevresindekiler yapmaktadır. Kişi geçmişin güzel yanlarını düşünmeli, olumlu hatıralara odaklanarak pozitif duygular içerisinde olumlu bir gelecek fikri oluşturmalıdır.