Süper Lig'in 8. haftasında Galatasaray deplasmanda Antalyaspor'u Davinson Sanchez ve Icardi'nin golleriyle 2-0 yendi. SABAH Spor yazarları Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Bülent Timurlenk, Levent Tüzemen ve Ömer Üründül zorlu karşılaşmayı kaleme aldı. Bülent Timurlenk; Okan Buruk'un ilk 11 tercihini eleştirirken, Ahmet Çakar ise hakem Zorbay Küçük'ün performansını beğenmediğini ifade ederek Kazımcan-Yehezkel ve Buksa-Muslera pozisyonlarıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.
BÜLENT TİMURLENK - YAK BÜTÜN KLİŞELERİ
Olası bir puan kaybında malum klişe devreye girecekti: Zafer sarhoşu ya/ya da yorgun Galatasaray. "Kalecinin üzerine vurdu" kadar berbat bir klişe ya da bahane bu. Evinde maç kaybetmiş M.United'ın gözüne kestirebileceği bir rakibi karşısında yine taraftarı önünde 93 dakika kan kustuğunun üzerine bu maçı açanlar meselenin ilk yarıda mental-fizik değil, tercihler olduğunu görmüştür.
Teniste 2. servisi garanti vuruş atar gibi; Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra hele deplasmana gidiyorsanız kurduğunuz 11'de "acaba"ları soyunma odasında bırakıp, az soru işaretli kadroyla çıkacak, sonu ünlemle bitebilecek ihtimalleri taraftarınız önünde deneyeceksiniz. Sakatlıktan dönen Kazımcan, hazır olmayan Ndombele ve oyuna sonradan girdiği maçlarda etkili olan ama kapalı savunmalar karşısında adıyla savaşan Barış. Sıkıntının üç ası..
B planı olmayan, derinde kalabalık bekleyen Antalya karşısında omurgasındaki otomatik vitesi kaybeden Galatasaray, Kerem'in rot balansı kanatlara bozgun oyununda İcardi de derine gelmeyince, Ndombele'nin ağırlığı ve Barış'ın basit top kayıplarıyla ilk yarıyı heba etti. Önce Tete ve golü bulduktan sonra Mertens ve Kaan değişikliklerinin zamanı da, tercihi de doğruydu Buruk adına ama ön tarafı basit top kayıpları yaptığında Nuri Şahin'in de son gemileri yakmasıyla saha sarı-kırmızılı takım tarafına hafif yokuş oldu ki, o dakikalarda Assombalonga'nın kafasıyla kaçırdığı gol…
ERMAN TOROĞLU - SARI KARTTAN SONRA YAPILAN O ALKIŞ...
Galatasaray'da Şampiyonlar Ligi'nde oynanan Manchester United maçının yorgunluğu gözüküyordu. O, zaman zaman baskı yapan G.Saray ilk yarıda hiç yoktu. Öyle olunca da geri kaçarak rakibe alan bıraktılar. Topu kendilerinde tuttular ama ilk yarı boyunca oyunun tam hakimi değillerdi. İkinci yarı artık bu işin öyle olmayacağını anladılar, prese başladılar.
Oyuncu değişiklikleri de avantaj oldu. Sarı-kırmızılılarda çok kaliteli oyuncular var. Her an oyunu değiştirecek 7-8 futbolcu var sahada olan kadroda. Antalyaspor, tamam iyi direndi ama hücumu fazla düşünmediler. Büyük takımdan puan alacaksan en az 1 -2 gol atman lazım.
Hele bu sezon G.Saray ve F.Bahçe gibi rakiplerin varsa çok daha farklı düşüneceksin. İkinci golden sonra zaten Antalya'nın da bir şey yapacak hali yoktu. Bu milli ara G.Saray'a ilaç gibi geldi. Çünkü Manchester maçında hakikaten müthiş mücadele örneği verdiler. Kolay değil o statta o mücadeleyi yapmak…
Tamam hakem Muslera'ya yapılan harekette sarı kart gösterebilirdi. Diyelim ki göstermedi; ama o zaman o kadar fazla itiraz etme! Normal itirazını yap, sarı kart alma. Peki, sarı kart aldıktan sonra hakemi alkışladın! Şimdi ne olacak? Buyurun cenaze namazına. Muslera gibi kaleci bunları yapmamalı.
AHMET ÇAKAR - ZORBAY KÜÇÜK ÇOK YANLIŞ YAPTI
Şampiyonlar Ligi dönüşleri her takım için zor olmuştur. Skora bakmayın, Galatasaray için de zor oldu. İlk yarı çok düşük bir tempo, sadece Kerem'le girilen bir pozisyon, pas bağlantıları kesilmiş Zaha ve Kerem vardı. İcardi sahada mıydı? O da belli değil. Galatasaray ikinci yarı hem tempoyu artırdı hem de oyuncu değişiklikleriyle belli bir dönem baskı kurdu.
Bu baskıda da Sanchez'le golü buldu. Aslında Antalya golü yiyene kadar iyi kapandı, golden sonra da bu sefer tüm kontrolü Antalyaspor eline aldı. Maçın kırılma anı belki de 77. dakika. Assombalonga'nın kafası gol olsa Galatasaray belki de puan kaybedecekti. O kadar net pozisyondu ki markaj yok, kale boş, çok dengeli bir orta ama Assombalonga atamadı.
İcardi, Türkiye'ye gelmiş en ilginç futbolcu. İkinci yarıda vurduğu harika kafa vuruşu aynı güzellikte Antalya kalecisi tarafından kurtarıldığı pozisyon dışında sahada yok. Ta ki son dakikalarda attığı gole kadar. Öyle zor gol ki; çapraz pozisyon, iyi bir vuruş gerekiyor ama İcardi böyle pozisyonları fındık fıstık gibi atabiliyor. Tıpkı Molde'de Molde'ye attığı golün benzeri. Sonuçta Galatasaray iyi oynamadı. Temposu düşüktü.
Hakem Zorbay Küçük'ü hiç beğenmedim. Çok yanlış yaptı. İlk yarıda Kazımcan'ın Yehezkel'e yaptığı hareket penaltı. Yine ilk yarıda Antalyalı oyuncunun Muslera'nın ayağına basması en azından sarı kart. Kart vermiyor kendine itiraz eden Muslera'ya kart gösteriyor. Muslera kendisini protesto edip alkışlıyor ikinci sarıdan atamıyor. İkinci yarı Kerem'e verdiği kart yanlış. Bazı kartları da es geçti. Sonuçta yükselen bir performans içindeydi ama dün gece başarısızdı.
LEVENT TÜZEMEN - MAURO ICARDI FARKIYLA GELEN 3 PUAN
Düşler Tiyatrosu'nda Manchester zaferini sahneye koyan Galatasaray, yorgun çıktığı Antalyaspor maçında çok iyi futbol oynamamasına rağmen yıldız golcüsü İcardi ile kazandı. Arjantinli yıldız, Sanchez'in attığı golde topu kafayla arka direğe mükemmel aşırttı. Kendi golünde ise Molde maçındaki gibi önüne atılan topu sol ayağıyla kalenin tavanına astı.İcardi bir gol makinesi ama kenarlardan hala etkili ortalar alamıyor. Tete ile Zaha topla oynamayı seviyorlar ama İcardi'nin de gol için ortaya ihtiyacı olduğunu hatırlamalılar.
Barış Alper çok çalışıyor, rakiple boğuşuyor ancak top tekniğini, isabetli pas vermeyi Florya'da daha çok çalışarak geliştirmeli. Barış Antalya önünde ilk yarı final paslarında etkisizdi, çok pas hatası yaptı. Kazımcan'a, Okan Hoca güveniyor, destek oluyor ve sol bek oynatıyor. Kazımcan bunun kıymetini bilmeli ve futbolda ciddiyetsizliğe yer olmadığı unutmamalı, rakibe bacak arası atmayı da bırakmalı. Çünkü Kazımcan'ın kaptırdığı toplar Galatasaray için tehlike yarattı.
Zaha çıkıncaya kadar Kerem Aktürkoğlu forvet arkası oynadı. Başarılıydı, çok koştu, çok çalıştı, pozisyon üretti hatta pozisyona bile girdi. Sol tarafa geçinde Kerem'in akordu ve ritmi bozuldu, top kaybı yaptı ve tekte pas atmayı düşünmediği için baskı yedi. Sanchez ile Abdülkerim iyi bir uyum yakaladı. Sanchez sayesinde Lucas da rahatladı ve oyunu kurarken zorlanmadı. Ndombele fizik olarak güçlendiğinde Lucas'a katkısı artar. Orta alanda Kaan Ayhan da tam bir görev adamı olduğunu gösterdi. Galatasaray iki cephede kazanırken Okan Hoca elindeki geniş kadroyu kimseyi küstürmeden dengeli ve akıllı kullanıyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL - YILDIZLARI ÇOK İYİ YÖNETİYOR
Antalyaspor deplasmanı, Manchester dönüşü Galatasaray için kolay değildi. Ama disiplinli oyunları ve İcardi'nin ustalığıyla bu maçında üstesinden geldiler. Son 15 dakikaya kadar kontrol Galatasaray'ın elindeydi. Tabii ki tempo yüksek değildi, hücum presi etkinlikten uzaktı ama usta oyuncular fizik problemlerine rağmen işi götürmeyi biliyorlar. Skor avantajına geçtikten sonra Galatasaray son bölümde doğal olarak oyunu tutmayı düşündü. Bu arada maçın kırılma anı Antalyasporlu Assombalonga'nın kaçırması atmaktan daha zor olan pozisyonuydu.
Sonra İcardi farkı ikiye çıkaran ve işi bitiren güzel bir gole daha imza attı. İcardi gerçekten çok ilginç santrfor. 2 tane kaçırdı bir tanesinde kaleci inanılmaz bir kurtarışa imza attı. Arjantinli, ilk golün asistini yaptı, sonra ikinci golü kaydetti. Okan Buruk elindeki önemli isimlere kondisyon kazandırmaya çalışıyor. Bunların içinde en hazır olmayan Ndombele önemli bir orta saha ama daha zamana ihtiyacı olduğu kesin.
Ben Okan Buruk'u bir konuda kutlamak istiyorum. Yaratıcı teknik adamları severim. Kerem Aktürkoğlu'nu bugüne kadar kimse forvet arkası düşünmemişti. Milli oyuncunun performansı son derece başarılıydı. Antalyaspor'un yorgun Galatasaray karşısında daha iyi oynayacağını düşünüyordum ama yanılmışım. Gol öncesi İcardi lehine verilen 18 üstündeki frikikte bana göre faul yoktu.