Beşiktaş, UEFA Avrupa Konferans Ligi play-off turu rövanş maçında sahasında, İsviçre temsilcisi Lausanne-sport ile karşılaştı. Kartal, ilk maçında 1-1 berabere kaldığı rakibine 1-0 mağlup olarak Avrupa defterini kapattı.
SABAH Spor yazarları Ali Gültiken ve Fatih Doğan Lausanne mağlubiyeti sonrası ağır eleştiriler yaptı.
FATİH DOĞAN: "GEÇ KALDILAR"
"Taraftar şaşkın, kırgın ve haklı olarak kızgın. İsviçre temsilcisi hak ederek kazandı. Öyle bir sevindiler ki başardıklarının kendileri için ne kadar büyük ve tarihi bir adım olduğunun resmi gibiydi. O an bile Beşiktaş'ın düştüğü durumu gösterir.
Gecenin özeti; İsviçre Ligi'nin 8. sıradaki takımı, bütçesi, oyuncu maaş bütçesi, Beşiktaş'ın KDV'si etmeyecek takım Dolmabahçe'ye geliyor, mücadelesiyle kazanıp gidiyor. Soru şu; Beşiktaş niye oynamıyor? Sol açık, sağ açık alınmadı.
Bu yüzden Beşiktaş önce Avrupa Ligi'nden sonra Konferans Ligi'nden elendi! Bu eleştiri yanlış değil! Ama eksik. Beşiktaş'ta üç yeni transfer tribünde oturuyor.
Beşiktaş'ın kaybetmesi bu nedenle diyebilirsiniz. Bu da kısmen doğru. Ama büyük fotoğrafı görmek için sadece Serdal Adalı ve yönetiminin zamanında gerçekleştiremediği transferle açıklamakta mümkün değildir.
Beşiktaş'ın kendi evinde kendinden daha zayıf bir takıma beşli savunma ile oynayıp hücum anlayışından ve baskısından uzak bir futbol aklı ortaya koymak bir teknik direktör sorunudur.
Solskjaer'e destek olalım diyenler Ole'nin küçük hayallerinin altında ezmeye ittiler ve Beşiktaş, Avrupa'ya veda etmek zorunda kaldı. Ben geçen sene Rize ve Konya maçlarında inancımı kaybetmiştim.
Beşiktaş, Ole'yi göndermekte geç kaldı. Ancak bu takımın kurtuluşu futbolcuları sürekli eleştirenler, takıma güçsüz deyip görevi kabul etmeyenler değildir. Beşiktaş, tartışılmayacak güçlü bir yabancı teknik adamla anlaşmalıdır."
10 kişi kaldıktan sonraki bölümü ve hakem kararlarını bir kenara koysak da ilk yarıyı nasıl tarif edeceğiz onu da bilemiyorum. Bu kadar beş benzemezi bir araya getirmek beceri işi.
Bu kadar savunmacıyla oyuna başlamak, oyunu bu kadar yavaş ve isteksiz oynamak hangi büyük takım felsefesinde var bunu da araştırmak gerekiyor. Bu takım Solskjaer geldiği günden beri 4'lü oynuyor veya oynamaya çalışıyor.
Daha henüz bunu başaramamışken, takımı bir yere getirememişken bu maça 3'lü savunmayla başlamak neyin kafası. İki tane hücum yönü çok güçlü olmayan oyuncuyla 5'linin kanatlarını oynamak ne demek.
Beşiktaş'ın şu an en büyük rakibi kendi görünüyor. Kadroyu bir yere oturtamayan, sistemini bulmayan, ne oynayacağı konusunda arayış içerisinde olan, yan yana olması mümkün olmayan oyuncuları bir araya getiren bir zihniyetle Beşiktaş karşı karşıya.