• Cana-Sarp-Ayhan üçlüsü Fenerbahçe’nin Mehmet Topuz ve Emre’den oluşan orta göbeğine üstünlük sağladı.
• “Takımda santrafor yok” denirken Galatasaray farkında olmadan Pino’yu keşfetmiş oldu. Halbuki onun Monaco’dayken özellikle deplasman maçlarında bu görevi başarıyla yaptığı biliniyor. Gerçekten çok etkili oynadı, isabetli şutlar attı ve fizik olarak da çok güçlüydü. Acaba, “Bank Asya’da bile bu tip futbolcu çok var” diyen TV’lerimizin ünlü siması, Pino’nun dünkü performansına ne diyecek.
• Galatasaray tatlı sert top oynadı. Niang-Dia- Alex üçlüsüne göz açtırılmadı ve tüm fauller gayet yerinde ve çok fazla hakemin gözüne batmadan yapıldı.
• Önceki yıllar baktığımızda Galatasaray’ın “ Ben teknik ve şöhretli oyunculara sahibim, iyi de top oynuyorum, Fenerbahça deplasmanı bize vız gelir” mantalitesiyle sahaya çıktığı her maçta hüsrana uğradığını görüyorduk. Bu kez Galatasaray, aynen söylediğimiz gibi bol paslı, çok koşan, alan boşaltmayan, bireysel hata yapmayan, sert bir oyun oynadı, Kadıköy’den puanı kopardı ve en önemlisi bundan sonraki yıllar için Kadıköy fobisini de bu maçla yıkmış oldu. Hoca değişse bile aynı oyun düzeni her yıl uygulanabilir.