939'un 19 Mayısı'nda temeli atılan stadın inşası, araya İkinci Dünya Savaşı'nın girmesi yüzünden bir türlü bitirilemedi. Proje 1943'te tekrar ele alındı, 19 Mayıs 1943'te yeniden bir temel atma töreni yapıldı, inşaat 1947'de tamamlanabildi ve 18 bin izleyici kapasiteli stadyum, o senenin Kasım ayında Beşiktaş ile İsveç'in AIK takımları arasında oynanan ilk maçla beraber hizmete girdi.
MİDHAT PAŞA STADI
Stada o dönemde "Millî Şef" olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün ismi verilmişti ama iktidara üç sene sonra Demokrat Parti'nin gelmesi ile beraber şehrin göbeğindeki koskoca bir mekânın eski liderin ismini taşıması göze batmaya başladı ve İstanbul Şehir Meclisi, 23 Haziran 1951'de stadyumun ismini değiştirip "Midhat Paşa" yaptı! İsim değişikliğinin kaynağı, o sırada Türkiye'nin gündemini işgal eden bir "mezar nakli" konusu idi...
ÖNERGE TEKLİF EDİLDİ
Paşa'nın kemikleri 22 Haziran 1951'de İzmir'e ulaşmak üzere iken toplanan İstanbul Şehir Meclisi'nde Meclis Üyesi Saim Nuri Uray bir önerge verdi ve "İnönü Stadyumu" nun isminin "Mithat Paşa Stadyumu" olarak değiştirilmesini teklif etti.
SULTAN ABDÜLAZİZ SUÇLAMASI
İşte bu mezar nakli meselesinin ve stadyumun adının "Midhat Paşa" yapılmasının kısa öyküsü:
19. asır Osmanlı Tarihi'nin önemli isimlerinden olan Sadrazam Midhat Paşa, Sultan Abdülâziz'in öldürülmesinde rol aldığı suçlaması ile Sultan Abdülhamid tarafından yargılattırılıp Arabistan'ın Taif şehrine müebbed mahkûmu olarak gönderilmiş ve Taif'te 1884 Mayıs'ında ayrıntıları hâlâ bilinmeyen bir şekilde katledilmişti.
TAİF'TEN GETİRİLDİ
Demokrat Parti Hükümeti, 1951 ilkbaharında Midhat Paşa'nın kemiklerinin Taif'ten İstanbul'a getirilmesine ve Hürriyet- i Ebediye Tepesi'ndeki Hürriyet Âbidesi'ne defnedilmesine karar verdi. Suudi Arabistan ile gerekli görüşmeler yapıldı, Paşa'nın Taif'teki mezarı açılarak kemikleri bir tabuta kondu, tabut Cidde'den bir gemiye yüklendi ve İzmir'e, oradan da İstanbul'a doğru yola çıkarıldı.