Peki, şimdi size soruyorum? Bu maçın yıldız oyuncusu kim; kaleci Altay... Tek hata ile oynadı. Bir topu yumrukla uzaklaştırması lazımdı, kontrol etmeye çalıştı. Ama yaptığı kurtarışlarla belki maçı kurtardı. Aynı Altay'ın geçen hafta Beşiktaş maçında atılması gerekiyordu. Son dakikada yaptığı hareket; bariz gol şansını engellemekten kırmızı kart gerektiriyordu. Orada hakem onu vermiyor, maçı bitiriyor. Bugün Altay maçı kurtarıyor. Kimi kime şikayet edeceksin! İşin enteresan tarafı bu... Ama şu bir gerçek Türkiye'deki hakemler yıllarca kendileriyle oynattılar.
Ligde 11. maçını oynayan bu Fenerbahçe'nin artık kadroda 7-8 kişiyi belli etmesi lazım. Ama maalesef bu gözükmüyor. 'Geniş kadro, geniş kadro' tamam da nereye kadar geniş kadro! Fenerbahçe'nin belli bir oyun planı yok. Bakmayın; Denizli çok zayıf bir rakipti.
Sarı-lacivertlilerin daha doğrusu Erol Bulut'un artık bir karar vermesi lazım. Çünkü Fenerbahçe'nin bir oyun planı yok. Şu ana kadar şahsi becerilerle gidiyorlar ve şu görünüyor; sahada gerginler. Hiç gereği yokken Serdar Aziz'in saçma sapan yaptığı işle Fenerbahçe ikinci yarı bu hallere düştü.
Aslında Ozan'ın da kendisine dikkat etmesi lazım. O da hakemlerle fazla oynamaya başladı. Bunlar takıma zarar veriyor. Bu da şunu gösteriyor; Erol Bulut bu takımda disiplini eline alamamış. Ne demişler; keskin sirke küpüne zarar verirmiş.
EMRE BOL - HAKEM ÇAKALLIĞI!
Altay kardeşim... Bu tuhaf hakem düzeninde dahi, "hakemlere rağmen" maç kazanmanın bize bir kez daha gösterdiğin için çok teşekkür ederim. Bu düzende Fenerbahçe'ye kolay kolay maç kazandırmazlar. Öte yandan penaltı kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Ama, "Hocam kafamdan sekti" diyen Serdar'a, ikinci sarı kartı verebileceğini bilerek kart göstermek, "hakem çakallığıdır." Kimse bunu görmez ama görürüm Palabıyık! Elindeki imkanları sadece Fenerbahçe'yi zayıflatmak için kullananların her daim karşısında olacağım.