Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, The Athletic'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Tedesco yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Fenerbahçe gibi, devasa bir taraftar kitlesine sahip büyük bir kulüpte çalışıyorsanız ve kulüp 11 yıldır lig şampiyonluğu kazanamıyorsa, herkes gerçekten başarıya aç oluyor. Bunu günlük hayatta hissediyorsunuz çünkü nereye giderseniz gidin, Fenerbahçe taraftarlarıyla karşılaşıyorsunuz. Her iç saha maçına giderken, o yolda bile bu elektriği hissediyorsunuz.
BAŞKANLIK SEÇİMİ DÖNEMİ
Başkanlık seçimine değinen genç çalıştırıcı, "Atmosfer gerçekten çok negatife dönmüştü. Sadece teknik direktörün değişmesi değildi. Göreve geldiğim ilk günlerde seçim süreci de vardı ve herkes bu yüzden gergindi. Seçimler, personeli ve oyuncuları da etkileyebiliyor, bu yüzden benim için tamamen yeni bir deneyimdi.
Üstelik seçim günü bizim için aynı zamanda maç günüydü, bu da işleri iyice zorlaştırdı. Ama şimdi her şey sakinleşti, iyi bir takımız ve ritmimizi bulduk." diye konuştu.
İtalyan teknik adam "Peki Tedesco şu ana kadar hakemleri nasıl buldu?" sorusuna şu sözlerle cevap verdi: "Şunu söylemeliyim ki hakemler gerçekten çok iyi. Oynadığımız hiçbir maçta hakem kararları bir tartışma konusu olmadı. Ellerinden geleni yapıyorlar. Bir de şuna dikkat etmek lazım: Bazen bir olay yaşandığında herkes aynı kategoriye konuluyor, bu da adil değil."
SCHALKE DÖNEMİNDEKİ 'LAPTOP HOCA' LAKABI
Tedesco, "Bunu daha çok komik bir şekilde karşıladım. Harika antrenmanlar planlayabilirsiniz, müthiş taktikler üretebilirsiniz ama insan tarafı her şeyden önemli. Oyuncularla veya takımla bağ kuramazsanız, onlar bunu hissetmezse işiniz çok zor çünkü sahaya çıkan onlar ve kulüp, taraftarlar, teknik ekip için yürekleriyle oynamaları gerekiyor." açıklamasını yaptı.
Tedesco, üst düzeyde futbol oynamış olmanın bir teknik direktör için avantaj olduğunu ama şart olmadığını da şu ifadelerle açıkladı: "Bence avantaj çünkü soyunma odasının nasıl bir yer olduğunu, belli durumlarda nasıl davranılacağını bilirsiniz. Ama bu, teknik direktörlük işinin çok küçük bir parçası; tamamen farklı bir dünya. Bir teknik direktör; antrenör, analist, arkadaş, kardeş, psikolog… hepsi birden olmak zorunda."
Dört dil konuşabilen ve şimdi Türkçe öğrenen Tedesco, yine de milli takım futbolundan uzaklaşmaktan memnun olduğunu şu sözlerle itiraf etti:
"Günlük çalışmayı özlemiştim. Euro'da takım 4-6 hafta boyunca elimdeydi; orası benim için en iyi zamandı. Elemeler iyiydi ama oyuncuların kulüplerine geri döndüğü o an hep kötü hissettirdi. Bu tamamen başka bir iş. Zamanınız olmadığı için çok şeyi basitleştirmeniz gerekiyor, kalıpları çalıştıracak vaktiniz yok. Daha çok bir direktör veya gözlemci gibisiniz."
"Türkiye'de yalnız yaşıyorsunuz. Eşiniz ve iki kızınız Stuttgart'ta. Bunu nasıl idare ediyorsunuz?"
"Başlangıçta zor oluyor. Milli takım teknik direktörüyseniz çok fazla aile zamanınız oluyor. Şimdi biraz hüzünlü geliyor ama insan alışıyor çünkü her gün hedeflerinize odaklanıyorsunuz. Akşam eve gittiğinizde elbette düşünüyorsunuz ama FaceTime veya WhatsApp ile konuşuyoruz. Her milli arada iki üç gün mutlaka ailemi görmeye çalışıyorum. Güçlü bir aileye, güçlü bir eşe ihtiyaç var ve ben buna sahibim."
Topa sahip olmadığımızda, yüksek pres yapmayı seviyorum çünkü topu istiyoruz. Topu aldığımızda ise oyunu domine etmeyi, gol atmayı ve fırsatlar yaratmayı seviyorum. Top bizde değilken biraz heavy metal(Agresif pres). Top elimizdeyken ise -Bunu Brezilyalı oyuncularıma son maçımızda söyledim — biraz samba."
The Athletic'in derbi yorumu: "Şimdi Tedesco'nun odağı Pazartesi akşamı oynanacak derbiye dönmüş durumda; bu maç Fenerbahçe'ye Galatasaray'ın önüne geçme fırsatı sunuyor. O maçı kazanırlarsa, İstanbul sokaklarında samba yapan sadece Brezilyalılar olmayacak."