SABİH ARCA (Efsane forvet)
1901 doğumlu olan ve sol iç mevkiinde oynayan Arca, 1922-1923 sezonunda hiç gol yemeden ve 58 gol atarak şampiyon olan takımın Zeki Rıza Sporel ve Alaaddin Baydar'la birlikte forvetini oluşturuyordu. Fenerbahçe'de 215 maçta 64 gol attı, 9 kez milli oldu. 15 Mayıs 1925'te, Ankara İstiklal Stadı'nda Sovyetler Birliği'ne 2-1 yenilen Milli Takım'ın tek golünü attı. Kulüpte çeşitli görevlerde bulunan Arca, 1981 yılında öldü ve Fenerbahçe'nin sembol isimleri arasına girdi.
Fenerbahçe, ilk şampiyonuluğunu 1959 yılında Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis ve Naci Erdem gibi dev isimlerin yer aldığı kadro ile tattı. Sarı-lacivertliler, son şampiyonluğunu ise 2007 yılında Roberto Carlos, Alex gibi ünlü futbolcuların yer aldığı ekip ile ipi göğüsledi.
Zeki, çevik ve ahlaklı sporcunun portresi Can Bartu
Türk spor tarihinin farklı dallarda milli olma düzeyine erişecek denli başarılı olmuş tek sporcusudur Can Bartu. 1953-58 yılları arasında salonlarda kendisini izleyenleri şaşkına çeviren oyunuyla beş kez basketbol A Milli Takımı'nın formasını giyen Bartu, eşzamanlı olarak sürdürdüğü futbolculukta profesyonelliği seçince basketbola veda etmek durumunda kaldı. İki farklı spor dalını uzunca bir süre birlikte götürse de, futbola odaklandıktan sonra o alanda da adını Avrupa'da duyurmuş ve birçok "ilk"e imza attı. Avrupa'ya profesyonel dönemde transfer olan (1961), bir Avrupa Kupası finalinde (Fiorentina - Glasgow Rangers, 1 Ocak 1961) oynayan ilk Türk futbolcu oldu. Ayrıca 2 Kasım 1958'de Milli Takım'ın Romanya ile deplasmandaki karşılaşmasında kaleci Turgay Şeren sakatlanınca son yedi dakikada kaleye geçmiş ve ağlarında bir gol gördü. İtalya'da geçirdiği altı sezonda Fiorentina, Venezia ve Lazio takımlarının formasını giymiş ve 100'ün üzerinde maça çıktı. 1970 yılında faal futbol yaşamını noktalayınca üzerinden çıkardığı Fenerbahçe formasıyla 330 maç oynamış ve 167 gol kaydetmiştir. İlklerin adamı Can Bartu, hem Türk sporunun hem de sarı-lacivertli kulübün unutulmazları arasına girdi.
1950'li yılların başında, henüz yeni kurulmuş olan Fenerbahçe Basketbol Şubesi'nin genç takımında sol elini kullanan ve hayli kıvrak bir delikanlı dikkat çekti. Gerek kalburüstü yeteneğiyle gerekse gelişkin oyun zekâsıyla takımın yıldızı haline gelen bu oyuncu Can Bartu'dan başkası değildi. Aynı dönemde Fenerbahçe'nin genç futbol takımının çalıştırıcısı Reşat Ertem'in keşfiyle Bartu'nun yıldızı futbol sahalarında da parlamaya başladı. Basketbol takımının müthiş solağı, futbol takımında da sol ayağını konuşturmakta, sahada sergilediği performansla adından söz ettirmektedir. Artık iki alanda da varlık gösterip efsaneleşmesi kaçınılmaz oldu.
Can Bartu'nun 18 Şubat 1956 günkü ikiye bölünmüş yaşam serüveni Türk sporunda benzersiz bir deneyim olarak kayda geçti. İnönü Stadı'nda Fenerbahçe'nin Vefa karşılaşmasında 90 dakika forma giyen "muhteşem solak", bitiş düdüğüyle, teri kurumadan, soluğu Spor ve Sergi Sarayı'nda almıştı. Fenerbahçe basketbol takımı ezelrakibi Galatasaray'la çok önemli bir maça çıkacaktı.
"ALİ ŞEN BAŞKAN FENERBAHÇE ŞAMPİYON"
1981-1983 ve 1994-1998 yılları arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığını yapan Ali Şen, Sarı-Lacivertli kulübü iki kez şampiyonluğa taşıyıp, birçok kupalar kazandırmıştı. Ayrıca, "Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon' sloganı ile de özleşmişti.
PAPAZ ÇAYIRInı SADECE 17 ALTIN İLE SATIN ALINDI
Fenerbahçe'nin ilk başkanı olarak tarihe geçen Ziya Songülen Kadıköy Elmas Doğan Lisesi'nden mezun oldu Songülen sarı-lacivertli ekipte futbolcuyken sağ bekte oynadı. . Başkanlığı döneminde (1907-1908) Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nu, o zamanki adıyla "Papazın Çayırı"nı, 17 altın karşılığında satın aldı.. 1936 yılında beyin kanaması sonucunda vefat etti. Başkan Ziya Songülen ilk başkan olduğu için bugün dahi unutulmadı.