Genç, daha önce derbiyi geçin, doğru dürüst bir Süper Lig deneyimi bile olmayan Tugay Kaan Numanoğlu'nu atamak, gerçekten bir yürek işiydi..
Bugüne dek derbilere hep eyyamcı hakemler atanıyor, onlar da maçı sahada değil, kendi kafalarında oynatıyorlardı..
Yani..
Seyirciye ve medyaya göre eyyam yaparak!. Tüm yorum haklarını, eyyam yaptıkları takım lehine kullanarak, maçın kaderini değiştiriyorlardı.
Ota boka düdük çalarak, maçı durmadan durduruyor ve oyun kurulmasına, sahaya seyre değer futbol konmasına da engel oluyorlardı.
Biliyorlardı ki, ne kadar az futbol olursa, kendilerine eleştiri de o kadar az olacak.
Televizyonlarda yayınlanan İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya liglerini izleyenler "Bizde niye bu kadar güzel ve heyecanlı maçlar oynanmıyor" diye soruyor, ama cevabını göremiyor, ya da vermiyorlardı.
Çünkü ordaki hakemler "Futbol bir temas oyunudur" ilkesini biliyor, her temasa düdük çalmıyorlardı.