UEFA Avrupa Ligi'nin 7.haftasındasında Fenerbahçe ile Olimpik Lyon karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu'nda oynana maçı İtalya Futbol Federasyonu'ndan Simone Sozza yönetti.
Karşılaşma başladığı gibi golsüz sona erdi ve 9 puana yükselen sarı-lacivertliler, iki puan kaybedince play-off şansını son maça bıraktı. SABAH Spor yazarları hem karşılaşmayı hem de hakemin performansını yorumladı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: 60'tan sonra nefesi yetmedi
Fenerbahçe iki puan kaybedince play-off şansını son maça bıraktı. İlk yarıda taraftarın da büyük desteğini arkasına alan sarı-lacivertli futbolcular hırslı ve mücadeleciydiler. İlk 10 dakikada yoğun tempo ve baskı vardı. Bu bölümde İrfan Can iki pozisyonda pas vermeyi tercih etse belki de skor avantajı yakalanabilirdi. 60. dakikaya kadar Fenerbahçe'nin nefesi yetti. Ondan sonra takım yoruldu. Son yarım saatte zaman zaman rakip kale tehdit edilse de Lyon'un atakları çok daha tehlikeliydi. Sonuçta puanlar paylaşıldı. Fenerbahçe'nin üretkenliğini engelleyen çok önemli bir faktör var. Yeri geldikçe vurguluyorum. Günümüz futbolunda hücum zenginliği için driplingte adam eksilten, sıfıra inen, devamlılığı olan kanat forvetlerine ihtiyaç var. Ne İrfan Can Kahveci ne de Tadic'in yapısı buna uygun değil. O zaman nasıl üretken olacaksın.
"CİDDİ BİR HANDİKAP"
Hazır olmayan Maximin girdi, hiç olmazsa iki kez pozisyon yarattı. Bir konuda daha Mourinho'yu anlamakta zorluk çekiyorum; zaten zor maçta Tadic bir varlık gösteremiyor. İkinci yarının ortasından sonra nefes alamaz hale gelmiş ancak 82'de çıkartıyor. Kaleci İrfan Can başarılıydı. Kendinden emindi. Stoperler iyi mücadele ettiler. Genç Yusuf istikbal vadediyor. Szymanski sol kenarda bu sezonun en faydalı oyununu oynadı. Fenerbahçe'nin soğuk havada fizik mücadeleye dayalı Midtjylland karşısında en çok ihtiyacı olacak oyuncu kim deseniz; Amrabat ve Osayi'ydi. İkisinin de cezalı duruma düşmesi ciddi bir handikap.
BÜLENT TİMURLENK: Başka formül bulmalı
Maçtan önce "Bize iki maçta iki puan yeter" diyen Mourinho, metin altında Lyon'a kaybetmeyelim de haftaya Danimarka'da en azından 1 puan alırız fikri yatıyordu. Sakatları, Avrupa listesinde olmayanlarıyla hafta sonunda da zorlu Göztepe maçı varken kendisi açısından pragmatik bir yorum olabilir ama sonuçta 50 bin taraftar Kadıköy'e Fenerbahçe'nin galibiyetine şahit olmak için çıkıp geliyor evinden. Dzeko'nun kulübede olduğu En-Nesyri arkasında Tadic-İrfan Can ikilisinin oynadığı ev sahibi ekibin ortanın solunda Szymanski ile defans üçlüsünde genç Yusuf ile maça başlamasının sıra dışı olduğu ortada.
"AMRABAT VE FRED KALENİN ÇOK UZAĞINDA KALDI"
Sonuçta yarından itibaren yeni transferlerle defans üçlüsü değişecek ve ligin ardından tur geçildiğinde Avrupa listesi de yenilenecek. Fenerbahçe'nin ilk yarıda isabetli şutu yokken, Fransızlar daha fazla topa sahip olan ama üretkenlikten uzak olan taraftı. İlk yarıyı 3 hücumla tamamladıktan sonra 46-80 arasında orta sahayı da oyunu da aldılar. Tadic sahada vardı, oyunda yoktu, İrfan Can Kahveci de. Mourinho'nun takımı defans üçlüsü, Szymanski ve Fred ile oyuna tutundu ama iki isabetli şut olarak geçen iki cılız atağı da ancak 80. dakikadan sonra izletebildi taraftarına… Amrabat ve Fred kalenin çok uzağında kaldı.
"DZEKO YEDEK BAŞLADIĞINDA İÇ AÇICI DEĞİL"
Mourinho yenilerle daha sağlam defans yapabilir ama Tadic'in yaratıcılığına bakan ön tarafın görüntüsü, derine gelip oyunu rahatlatan Dzeko yedek başladığında iç açıcı değil. Kapının eşiğinde olan Maximin-Cengiz gibi adamların da yolcu olduğunu düşünürken Mourinho üretkenlik adına başka bir formül üretmeli…
GÜRCAN BİLGİÇ: Bıçak sırtı!
Bir gün önce Mourinho eksik oyunculardan 10 bir kişilik bir takım saydı. Sadece sakatlıklar değil, UEFA'ya bildirilen listenin de eksikleri vardı onların arasında. Nereden bakarsanız yanlış planlamanın eseri olan, genç Yusuf'u Lyon gibi sert maçta üçlü defansın önemlisi yapan maç geldi karşımıza. İlk yarıdaki "hükmün", ikinci 45'e taşınmaması, Mourinho takımının bu seneki klasik yetersizliği aslında. Rakip baskı yaptı, pasla çıkamadılar, uzun oynadılar, onlar da kapıp topu tekrar geldiler üstlerine. Skorun beraberlikte kalması aslında iki takımın da istediği gibi.
"MAXIMIN İLE BİR NEFES VERMEK İSTEDİ"
Bir kazaya uğramadan son maçta işi çözmek cepte kalsın modeli. Lyon'un planlarını İtalyan VAR hakemleri bozabilirdi. 31'de Kumbedi'nin sarı kartı için incelemeye bile gitmeyenler, 45'te Niakhate'ye çıkan kırmızı için hakemi çağırdılar. Roma'da İtalyan hakemlerden şikayetçi olan Mourinho'nun kabusu Kadıköy'de de peşini bırakmamıştı anlaşılan. Hamle sayısı da kısıtlıydı, Maximin ile bir nefes vermek istedi takıma. O kadar baskı yediler ki, ön taraf etkisiz eleman haline gelmişti. Sonrasında Dzeko ile birlikte Lyon'u yine geriye itip, maçı "gol arayışları" kısmına taşıdılar. İlk yarının müthiş tribünleri de takım gibi ikinci 45'te sessizdi. Onlar da umudun peşine heyecan taşıyarak kıpırdandılar.
"FRED'İN AYAKTA TUTTUĞU ORTA SAHA İLE DİRENDİLER"
Defansif dikkat ve İrfan Can Eğribayat'ın kurtarışları Fenerbahçe'yi iddianın içinde tuttu. Mevcut şartlara, Lyon'un gücüne baktığımızda bir puan "iyidir" kısmında kaldık. Fred'in ayakta tuttuğu orta saha ile direndiler. Yine de kaybedilmemesi gereken süreçti. Heyecan yapmadan akıllı kaldılar.
MUSTAFA ÇULCU: Szymanski'ye faul kırmızıydı
Lyon, Avrupa Ligi'nde en fazla geçiş hücumu yapan takımlardan biri. Top ile rakip ceza alanında buluşmada 2'nci sırada. Hem bireysel yetenekleri hem de hücum setleri iyi olan bir ekip. F.Bahçe, risksiz, güvenli zaman zaman istekli oyunla 'Atarım üstüne yatarım' olmazsa Mourinho'nun hedeflediği ve istediği 1 puanı alırım dedi ve aldı. Hakem Sozza, 37 yaşında bu sezon İtalya Süper Final'inde Inter-Milan maçını yönetti ancak çok da yetenekli diyemeyeceğimiz bir hakem. Maçın başında Cherki, Fred'in aşiline öyle bir bastı ki sınırda kontrolsüz hareketi net sarı olmalıydı ama skandala bakın ki faulü Lyon lehine verdi. Aynı Cherki, bir ayağa basmayı da Osayi'ye yaptı, hakem sarıyı geçtim faul vermedi. Kumbedi, bacak dik durumda kayarak geliyor, Szymanski'ye gaddarlık içeren bir faul yapıyor. Futbol anlayışımıza göre hız, şiddet, acımasızlık içerdiği için net kırmızı ama hakem sarı gösterdi.
"VAR'IN DEVREYE GİRMEMESİNİN TEK GEREKÇESİ..."
50 yaşındaki VAR hakemi Mazzoleni'nin devreye girmemesinin tek gerekçesi ayağın bir kısmı boşta görünüyor. "Limitli temas-border line" diye düşünmüş olabilir! İlk yarı bitmek üzereyken bu kez Niakhate kayarak İrfan Can'a faul yaptı, net sarıydı ancak hakemin aklı ilk pozisyonda kaldığı için bu kez hatalı bir kararla direkt kırmızı çıkardı. VAR devreye girdi, OFR de pozisyonu 20 saniye izledi, sahaya döndü. Doğru kararla kırmızıyı iptal etti, sarı da kaldı.
"İTALYANLARIN UMUTLU OLDUĞU HAKEM BUYSA..."
Abner'in, Dzeko'ya yaptığı faule kart göstermedi. Amrabat kayarak geldi, temas yok ama sarı gördü! Tüm bu kararlar verilen-verilmeyen faullerden sonra gel de "niyet" okuma! Nesyri'nin sağ eline çarpan top önüne düştü, vurdu gol oldu. Elle oynadığı için iptal doğru. İtalyanların umutlu olduğu hakem buysa...