A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) F Grubu ilk maçında BVB Dortmund Stadyumu'nda Gürcistan'ı 3-1 mağlup etti. Ay-yıldızlılara galibiyeti getiren golleri 25'inci dakikada Mert Müldür, 65'inci dakikada Arda Güler ve 90+7'nci dakikada Kerem Aktürkoğlu kaydetti. Gürcistan'ın tek golü ise 32'nci dakikada Georges Mikautadze'den geldi.
Bu maçın ardından SABAH Spor'un usta kalemleri Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Gürcan Bilgiç, Ömer Üründül ve Murat Özbostan karşılaşma için çok çarpıcı yorumlar yaptı.
GÜRCAN BİLGİÇ: BÜYÜK STRESTEN KURTULDUK
Bir yanda üçüncü bölgede yaptığımız pas örgüsü, diğer tarafta rakip bizim alana geçtiğinde seyirci moduna geçmemiz. Gürcistan öylesine bir duvar ördü ki gedik açmak için topu bir o yana, bir bu yana taşıdık, iki uzak şut ile belki de turnuvanın en güzel gollerini attık.
Çok renkli, heyecanlı, yetenekli ve arzulu bir ön tarafımız var. Hakan Çalhanoğlu yönetiyor onları, Arda Güler yardımcı lider konumunda. Çalışılmış setlerimiz var. Ferdi'ye de bir plan yapmış Montella, defans arkasına koşularını düşünerek Barış Alper'e de.
Düşünün, Orkun üç kez son vuruş şansını yakaladı. Ona da özel görev verilmiş, kenardan gelenler tembihlenmiş. Biraz diri, biraz da sakin olsa maçın kahramanı, tabelanın ismi olacaktı Orkun. Topu bize bıraktı Gürcüler ama onlar da yüksek pas yüzdesi ile oynadılar. Bizim baskımız kontrolü getirse de topu kaptığında doğru ve etkili kullanan bir takım vardı karşımızda. İşler zordu yani. Ya da bazılarının dediği gibi 'kolay maç' değildi.
Nitekim, 2-1 olduktan sonra iki topları direkten döndü, Samet çok kez duvar oldu, Mert'in kurtarışları da var notlarda. Neşeli dakikalara dönelim… Genç bir takımız ve iniş-çıkış yaşamamız çok doğal. Kenan'ın parmak ucuyla ofsayta girdiği ikinci golü cebimize koysaydık, inanın turnuvanın en keyifli maçını seyrettirebilirdik. Sonrasında seyirciler gibi izledik beraberlik golünü. Bir anda düştü enerji.
Bırakalım bunları; Arda Güler var formamız altında, ritim bulacak kaliteli ayaklarımız da listede. Kazanmak önemliydi oyundan çok. Yolları açık olsun Bizim Çocuklar'ın.
ÖMER ÜRÜNDÜL: ŞAMPİYONANIN GOLÜNÜ ATTI
Dün gece önemli maçı 2 farkla (3-1) kazandık. Netice çok iyi ama bir gerçeği de göz ardı etmeyelim. Maç boyunca üstün oynamamıza rağmen ciddi sıkıntılar yaşadık. Hem baskılı oyunda üretemedik hem de rakibimize çok kritik pozisyonlar verdik. 25. dakikaya kadar akılda kalan tek şey, Kaan'ın direkten dönen şutu. Sonra Mert'in jeneriklik golüyle skor avantajını bulduk ve morallendik. Hemen sonrasında da en organize atağımızda kıl payı VAR'a takıldık.
Moralman tamamen çökmüş olan Gürcüler, iptal kararıyla heveslendi. Bir de üstelik kısa sürede beraberlik golünü yiyince işler ters düze döndü. Çok net bir golü kaçırdılar. İkinci yarı baskımız arttı ama yine üretemiyorduk. Sonra bir anda sahneye Arda Güler çıktı. Öyle bir gol attı ki belki de şampiyonanın golü seçilecek.
Bu gole rağmen son dakikaları ecel terleri dökerek bitirdik. Rakibin 3 net pozisyonu var. Neyse ki maçı galibiyetle tamamladık. Gelelim genel gözlemlerime. Rakip güçlü olsa da kalabalık savunmalara karşı pozisyon bulamıyoruz. Bu tip maçlarda ele geçirdiğimiz pozisyonlardan fazlasını rakibe veriyoruz. Bu dün gece de devam etti.
"LİGİMİZİN FLAŞ İSMİ BARIŞ ALPER DÜN GECE ETKİSİZDİ"
Benim her zaman gündeme getirdiğim bir olay var. Ligimizin kalitesi ve temposu çok düşük. İşte canlı bir örnek: Barış Alper. Ligimizin flaş ismi, dün gece etkisizdi. Çünkü rakipleri de Barış kadar güçlüydü. Ferdi, ilk yarıda golde hatası olmasına rağmen ikinci yarı mükemmel bir performans ortaya koydu. Ben öyle bir taraftar coşkusu yaşadım ki tüylerim diken diken oldu.
AHMET ÇAKAR: BU 3 PUANIN DEĞERİ BAŞKA
Dortmund'da çok çok garip bir gece yaşandı. Belki de turnuvanın en güzel iki golünü attık ama belki de turnuvanın yenmeyecek en kolay golünü yedik. Üstelik uzatma dakikalarında Gürcistan'ın kaçırdığı mutlak iki gol var. Sonuçta kazanan biz olduk.
"HEM DEFANS HEM DE KALECİ HATASI"
Oyuna çok iyi başladık. Topun bizde kalma yüzdesi, topu çevirme hızımız mükemmeldi ve bu dakikalarda Mert Müldür'ün muhteşem vuruşuyla öne geçtik. Hemen ardından Kenan'la attığımız ama sayılmayan golümüz ve birkaç dakika sonra da Gürcistan'ın beraberlik golü geldi. Hem defans hem kaleci hatası bir arada.
"MİLLİ TAKIM BÖYLE GOL YEMEMELİ"
Gürcü oyuncu kaleye 5 metre uzakta, yanında bizden kimse yok. Markaj yok ve vurduğu top kapalı köşeden Mert'in elinin altından kaleye gidiyor. Milli Takımımız böyle gol yememeli. İkinci yarı rölanti başladık. Ama ilk yarıdaki gibi tempo ve hakimiyet bizde değildi. İşte bu dakikalarda dünya yıldızı olmaya aday, sevgili evladımız Arda Güler çıktı. Harika bir şut, bu gol de turnuvanın en güzellerinden biri olacak ve öne geçtik. Artık maçı böyle bitirmeye çalışıyorduk ki uzatma dakikaları geldi.
"BÖYLE TURNUVALARIN İLK MAÇLARI ZORDUR"
Gürcistan arka arkaya pozisyonlar buldu. Hele biri vardı ki önce direkten döndü, sonra da mutlak gol Samet'e çarpıp kornere gitti. Son anda da Kerem fişi çekti. Böyle turnuvaların ilk maçları çok zordur. İyi başladık, 3 puan aldık. Şimdi sırada Portekiz var. Maçın Arjantinli hakemi Tello, sanki hakem doğmuş. Fiziği, karizması, sakin ama otoriter tavırlarıyla mükemmel bir maç yönetti.
ERMAN TOROĞLU: ŞAMPİYONADAKİ EN İYİ HAKEM
Maçı 3-1 kazandık. Seyretmeyenler şunu söyleyebilir; Türkiye rakibini, çok iyi oynayarak yenmiş. Ama işte oynanan maçın görüntüsü öyle değil! İlk maçlar turnuvaya tutunmak ve alışmak için önemlidir. Bizim takım, Gürcistan'a göre çok daha kaliteli. Onlara göre üst düzey oyuncularımız var.
"MONTELLA BU İŞE İYİ BAŞLADI AMA HALA İYİ GÖTÜREMİYOR"
Peki 90 dakika maç neden kafa kafaya gitti? Neden öldük öldük dirildik? Sebebi şu; Montella bu işe iyi başladı ama hâlâ iyi götüremiyor. Takımımızın bir oyun disiplini yok. Rakip bizden daha güçsüz ve bizden düşük kalite oyunculara sahip. Buna rağmen belli disiplinli oynuyorlar ve zaman zaman da başarılı oluyorlar. Ama bizim şahsi oyuncu kapasitemizin kalitesi bu maçı 3-1 kazanmamızı sağladı.
Bakınız, attığımız goller bireysel. Öyle çok iyi hazırlanıp attığımız gol de yok, pozisyon da. Topla fazla oynadık ama bu kazanmaya yetmiyor niye? Rakibin üzerine çabuk gidemiyoruz ama rakip topu kazanınca çabuk geliyor. Düşünün Barış Alper, Türk Milli Takımı'nın santrforu. Demek ki A Milli Takım'da santrfor oynayacak bir adam yok. Hava hakimiyetimiz defanstan gelecek Abdülkerim'e bağlı. Bazı şeyleri göremiyoruz…
Rakip kaleci topu önüne atarak sonra eğilerek alıyor. Bizim hücumcularımız topa vurduktan sonra kaleciyi rahatsız etse, pozisyon bulurduk ama çözemediler! Rakip kontratağa çabuk çıktı ve bayağı da tehlikeli oldular. Şanslıydık.
"AĞIR OYNADIK, RAKİBİN KAPANMASINA İZİN VERDİK"
Ağır oynadık, rakibin kapanmasına izin verdik. Bakınız şimdi daha önemli bir noktaya geliyorum. Maçı Arjantinli bir hakem yönetti. Altını çizerek söylüyorum. Türk hakemlerini geçin, Avrupalılar da bu tarz yönetemez. Neden? Güney Amerika'da özellikle Arjantin'de maçlar çatır çatır oynanır. Hakemi çok beğendim. Turnuvadaki en iyi hakem.
MURAT ÖZBSOTAN: SABIR, AZİM, STRES, PANİK VE ZAFER
Bu tür turnuvalarda iyi başlamak, kazanmak ve üç puan her zaman çok önemli. Yüreğimizin ağzımıza geldiği anlar oldu. Tribünde kalbimiz sıkıştı. Sabır, stres, panik ama her şeyden önce kazanma isteği vardı. İşte zafer de böyle geldi. Birkaç maddeyle maçı analiz edelim:
1-Montella'nın sürprizleri vardı. Polonya maçında kötü olsa da Samet'i oynatmakta ısrar etti.
2-Orkun ve Hakan'ı birlikte oynatarak pas organizasyonunu merkezde iyi kurgulamak istedi. Kaan'ı hızlı ve agresif şekilde emniyet olarak kullandı.
3-Gürcülerin 5'li savunma, önünde iki de ön libero kullanması ilk devre Orkun'u düşürdü, istediği topları alıp kullanamadı. Barış kalabalık savunmaarasında boğuldu. Savunma arkası denemeleri zayıftı.
4-Rakip savunma merkezi kalabalık tutarken biz forvetsiz düzene döndük. İçeride pivot santrfor olmayınca en iyi çözüm ikiye bir ve üçgenlerle rakibi merkezde delip bekleri ceza sahasına sarkıtarak pozisyon bulmaktı. Montella da bunu uygulamak istedi. Arda'nın dışında Kenan, Ferdi ve Mert ile de bu şekilde pozisyonlar bulundu.
5-İkinci yarı Arda'nın sağ kanattan çıkıp ortaya geçmesi her şeyi değiştirdi, kontrolü ele aldık. Orkun ile Arda iyi bağlantı kurdu.
6-Gürcüler bizi beklediğimizden daha fazla zorladı. İlk devre istediklerimizi tam yansıtamadık. İkinci yarı daha dirençli olunca oyuna hakim olduk.
7-Gürcüler çizgideki oyuncuları savunma arkasına sarkıtıp kenardan içeriyi zorladı. Gol böyle geldi. Arda ve Kenan çizgide yeterli savunma desteğini veremiyordu.
8-Kerem, sihirbazlığına yakışan bir şekilde noktayı koydu. Milyonların sevincini üçe katladı. Sonuç; kazanmak güzeldir ne olursa olsun.