Otomobil
Benzinle çalışan ilk otomobil,1887 yılında Gottlieb Daimler adındaki bir Alman tarafından yola sürüldü. Birleşik Amerika'da, Frank ve Charles Duryea adında iki kardeş 1892 ve 1893 yıllarında benzinle çalışan Amerikan otomobillerini yaptılar. İki kardeşin yaptıkları otomobiller "atsız araba" diye isimlendirilmişti. Gerçekte, bunları izleyen bütün ilk dönem Amerikan otomobilleri hemen hemen birbirinin benzeriydi. Kimse tamamen farklı bir modelde otomobil tasarlamak gereğini duymamıştı. Bütün yaptıkları, değişik zaman aralarıyla bir transmisyon kayışı eklemek veya arka tekerleklere hareket sağlayıcı zincir düzeni uygulamaktı. Ancak sağlamlık ve rahatlıklarına da dikkat gösterilmesi sonucu, otomobiller daha güvenilir taşıt aracı olmak, daha iyi yol yapabilmek niteliklerini kazandılar. Çok geçmeden, bir zamanların "atsız arabaları"nın zayıf, dayanıksız yapılarının otomobiller için uygun düşmediği anlaşıldı. Yavaş yavaş, bugün bildiğimiz otomobil modellerine yaklaşan örnekler görülmeğe başladı. Motor oturacak yerin altından ön tarafa alındı. Dayanıklı, sağlam lastik tekerlekler gerçekleştirildi. En sonunda, daha kuvvetli iskelet yapı için, çelik kullanıldı. Böylece,bir zamanların büyük rüyası modern otomobil bir gerçek oldu.
Fotoğraf Makinesi
1568 yılında Daniello Barbaro, "karanlık oda" adı verilen cihaza bir mercek ekledi. İlkel bir objektif niteliğindeki merceğin açılışı, görüntünün daha kesin olabilmesi için değişebiliyordu. 1802 yılında, Thomas Wedgwood ve Sör Humphrey Davy, ışığa karşı duyarlı bir maddeyle kaplı kağıt üzerine, kontak baskı yoluyla siluet ve görüntüler tespitine muvaffak oldular. Fakat baskı ömürlü değildi.1816 yılında, Joseph Niepce,bir mücevher kutusu ve bir mikroskoptan alınmış mercekle ilkel bir fotoğraf makinesi yapmayı başardı. Negatif bir görüntüyü tespit etti. William Talbot adındaki İngiliz, 1835 yılında,negatiften alınma ilk pozitif baskıyı yaptı. Görüntünün ömürlü (devamlı) olması sağlanabilmişti. 1839'da, Louis Daguerre, gümüş plak üzerine görüntü aldı. Aynı çıkış noktasından temellenen çalışmalar birbirini izledi. Başlangıçta ağır adımlı gelişmeler bir sonrakine zincirlendi. En sonunda,1888 yılında,kutu fotoğraf makinesi piyasaya sürüldü.
Bilgisayar
1642 yılında Blaise Pascal tarafından yapılan hesap makinesine her ne kadar sayısal dendiyse de bugünkü anlamda sayısal kavramından çok uzaktı. Kaba tuşlarla sayı girişi yapılarak toplama ve çıkarma dışında bir işlem yapılamıyordu. 1671'de Gottfreid Wilhelm von Leibniz tarafından tasarlanan gelişmiş hesap makinesi, ancak 1694 yılında hayata geçirilebilmiş olup, özel dişliler aracılığıyla dört işlemi yapabiliyordu. Ancak Pascal ve Leibniz tarafından yapılan bu aygıtlar yaygın kullanım alanı bulamamışlardır.Ticari anlamda kullanılabilen ilk mekanik hesap makinesi 1820 yılında Charles Xavier Thomas tarafından yapılmıştır. Charles Babbage ise, uzun araştırmalar ve birkaç denemeden sonra buharla çalışan otomatik hesap makinesini 1823 yılında yapmıştır. Bu alanda ilk büyük gelişme; 1890'da Hermann Hollerith tarafından yapılan ve delikli kart sistemiyle veri girişi yapılan bilgisayar olmuştur.
Ayakkabı
Eski çağlarda çoğu insan, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Bu tür sandallara örneğin Antik Mısır'da rastlanır. Eski Yunanlıların avlanırken çizme giydikleri bilinmektedir. Bunun yanında hamama da bir tür ayakkabı ile girdikleri bilinmektedir. Girit'teki Minos Uygarlığı ve Roma dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmıştır. Ortaçağda, ayağı sarması için yumuşak deri ya da kumaştan yapılan ayakkabıların burunları sivriydi. Yolculuk sırasında ise potinler ya da baldırlara kadar çıkan çizmeler giyilirdi. 14. yüzyıl sonlarına doğru öylesine uzun burunlu ayakkabılar üretildi ki, bunlarla yürüyebilmek için ayakkabının burnunu bir zincirle diz kemerine bağlamak gerekiyordu.Daha sonraki tarihlerde ayakkabılara yüksek mantar topuklar eklendi. Ayakkabıyı korumak amacıyla giyilen mantar topuklu şosonlar 1575'te moda oldu.
Daktilo
Daktilo, 19. yüzyılda Amerika'da bulundu. Daktilonun ilk örneklerine "tipograf" adı verilmişti. Tipograf 1829 yılında William Burt tarafından yapılmıştı. Bu makinenin birçok parçası tahtadandı. Harfleri bulabilmek için, yazı yazanın bir çerçeve üzerindeki kolu çevirmesi gerekiyordu. 1868 yıllarına doğru daha gelişmiş modeller yapıldı. İlk daktilo makinesini satın alanlar arasında yazar Mark Twain de vardı.