En önemlisi buranın, Hristiyanlık alemi için, Kudüs ve Roma gibi kutsal bir yer olması nedeniyle Vatikan tarafından 1963 yılında bir hac yeri olarak kabul edilen ve havarilerden Petrus’un Antakya’ya geldiğinde vaaz verdiği yer olarak Hristiyanlığın ilk mabetlerinden biri sayılmasıdır.
Hac yeri olarak ilan edilmesinden sonra her yıl 29 Haziran tarihinde Hristiyanlar tarafından hac ibadeti için ziyaret edilmeye başlanmıştır. Bu tarihte Antakya dünyanın birçok yerinden hacı olmak için gelen Hristiyanları ağırlamaktadır.
Mağaranın ön tarafına 12 – 13. yy’larda haçlılar tarafından yapılan inşaat ile kapalı bir ibadethane olması sağlanmıştır.
Dünyanın ilk kilisesinin içerisini gezdiğimizde ise Saint Pierre’nin heykeli gözümüze çarpıyor ve M.S 4 – 5. Yy’larda yapılmış mermerlerin tahrip olduğunu görüyoruz.
Aynı zamanda mağarada taştan yapılmış kürsünün varlığı dikkatimizi çekiyor.