GÖNÜL TELİ TİTREMEYENLER: Ben şuna inanırım, gariban bir vatandaşın yanık sesini duyduğunda gönül teli titremeyenler, yüreği burkulmayanlar, halka dönüp konuştukları zaman da halkın gönül telini titretemezler. Halkın sofrasına oturup soğuk çorbaya kaşık sallayamayanlar, iktidara geldiklerinde halkın sofrasını zenginleştirmek için mücadele veremezler.
İLERİ DEMOKRASİ: AK Parti'nin o gün tercih edilmesinin iki büyük sebebi ileri demokrasi talebiyle, iyi bir yaşam özlemiydi. Biz de iktidarımızın ilk döneminde hem demokratik reformları hayata geçirdik, hem de başarılı ekonomi yönetimiyle bozulan dengeleri yeniden kurmanın gayreti içinde olduk. Memurunun maaşını ödeyemeyecek noktaya gelen Türkiye, bugün dünyanın sayılı ekonomik güçlerinden biri haline geldi.
TUZAĞA DÜŞMEDİK: AK Parti'nin en büyük başarılarından birisi siyaseti normalleştirme konusunda sergilediği performanstır. AK Parti, siyasi kimliğini ve programını net olarak ortaya koydu. Önceki dönemde gerilim üreten konulara yönelik cesur adımlar attı, düşürülmek istenen tuzaklara düşmedi. Son sekiz yılda her biri bir hükümeti götürebilecek birçok krizle karşı karşıya kaldık, ama bunların hepsini çok başarılı bir şekilde yönettik, tüm badireleri bir bir atlattık. Kıbrıs, Irak, AB, Ermenistan, İran gibi konularda krize dönüşebilecek çok önemli gelişmeleri geride bıraktık.
GELİŞTİRİP-DÖNÜŞ- TÜRDÜK:Biz önce kendimizi geliştirip dönüştürdük. Sonra partimizi kurduk, tabanımızı geliştirdik. Ondan sonra Türkiye'yi değiştirmeye, dönüştürmeye soyunduk. Geçmişin kalıplarını, ezberlerini, önyargılarını bozarak işe başladık. Eski alışkanlıklarla üzerimize gelenler çok oldu. 'Gizli gündem' dediler, 'takiyye yapıyor' dediler, 'ılımlı İslamcılık' dediler, 'Türkiye İran oluyor' dediler... Ama hiçbiri tutmadı. Çünkü biz karnımızdan konuşmadık, kapalı kapılar ardında başka, milletin huzurunda başka konuşmadık. Kimliğimizi, programımızı, hedeflerimizi net olarak ortaya koyduk, bundan da sapmadık.
LAİKLİK MERKEZLİ KUTUPLAŞMA: Rakiplerimiz, geçmişin kalıplarıyla, ön yargılarıyla bize yöneldiler ancak, gördüler ki biz ne bu kalıplara sığıyoruz, ne de bu tür oyunlara geliyoruz. CHP zihniyeti laiklik merkezli bir ideolojik kutuplaşma üretiyor, rakiplerini bu kriz ve gerilim ortamında zayıf düşürmeye çalışıyordu. Oysa bu kutuplaşmalar ne toplumu ne de var olan durumu, nede Türkiye'nin menfaatineydi. Biz bu oyunu bozduk. AK Parti'nin 'insan'ı ve 'hizmet'i merkeze alan bir siyaset yürüteceğini söyledik. Ezberi bozulan partiler uzun süre eski alışkanlıklarla mücadeleye devam ettiler, bundan dolayı da sürekli başarısız oldular.