KILIÇDAROĞLU'NUN KAN VE DARBE ÇAĞRISININ TOPLUMDA HİÇBİR KARŞILIĞI YOK
Aziz Dostlar, Kılıçtaroğlu denilen silik kişilik, kendisine bakan yönüyle yarım kelime etmeye değmeyecek kadar önemsizdir. Bu bakımdan da onu muhatap alıp söylenen her söz, tüketilen her nefes israf sayılır. Fakat, sadece CHP'nin değil, aynı zamanda bütün paralel örgütlenmenin sözcülüğünü yapan kimliği ile dediklerini en azından karşı tedbir adına kale almak durumundayız. Başkanlık sisteminin kansız gelemeyeceğini beyan eden talihsiz ifadeyi de bu kategoride değerlendirmemiz gerekiyor.
Bilindiği gibi, Başkanlık sisteminde, bürokratik teamül denilen ve çoğu kere de sinsi emellerle kötüye kullanmaya müsait olan uygulama işlevsiz kalacak; Başkan gerekli gördüğünde, üst düzey bürokrat atamalarında teamüllerle kayıtlı olmayan bazı tasarruflarda bulunabilecektir. Bu da Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bazı malum çevrelerce gerçekleştirilen devlet içi kadrolaşmaların anlamsızlaşmasını netice verecektir ki, bu kadrolara ait mahut bürokratlar ellerinden gelen bütün imkanları kullanarak, bu sebeple Başkanlık sistemine karşı direnç göstermektedirler.
Devlet içi kadrolaşmada, onlara kıyasla koroya sonradan katılan; fakat diğer kadrolaşma hareketlerini bir bir bastıran paralel yapı da teamüllere dayalı hain beklentilerinin hiçe gideceğini gördüğünden dolayı feveran etmekte; ve Başkanlık sisteminin gelmemesi için her türlü oyun, hile ve desiseye baş vurmakta; hükümet aleyhindeki her türlü ihanet girişimleriyle ittifak kurmaktadır. Bu cümleden olarak, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsı hem de Ak Parti hükümeti hedef gösterilmekte, itibarsızlaştırılmak istenmekte, iş yapamaz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Avrupa Parlamentosu'nun, vize muafiyetiyle ilgili ipe un seren son tavrını da yine bu bağlamda ve paralel yapının söz konusu atraksiyonlarıyla bağlantılı okumamız gerekmektedir.
Bu tür okuma bize, tersten okuma imkanını da verir. Demek ki, Başkanlık sistemi, her türlü terörist grupların ve hain emelli yapılanmaların tuzağından kurtulmanın en kestirme, en doğru yoludur; hükümet de bu teklifinden asla geri adım atmamalı; sistemi kabullenme adına yeni yeni şekillenmeye yüz tutmuş milletin umudunu kırıcı gel-git davranışlardan kaçınmalıdır. Bu milletin basiretine, ferasetine güvenin; bu millet sizi asla doğruda ve haklılıkta yalnız bırakmadı ve bırakmayacaktır. Paralel yapının ve onun sözcülüğünü yapan Kılıçtaroğlu'nun tehditlerinin ne toplumda ne de darbeye çağırdıkları kurumda hiçbir karşılığı yoktur. Başkanlık sistemi geldiğinde, bu demokrasinin bir zaferi olarak gelecektir. Demokrasinin zaferinde ise, tank top yoktur, vakti geldiğinde kendiliğinden doğan güneş gibi gelen ve de tecelli eden millet iradesi vardır. Işık ise ancak yarasaları rahatsız eder; çünkü onlar gecelerin azat kabul etmez köleleridir.
Latif Erdoğan/Yeni Akit