HEDEF KALKINAN TÜRKİYE
Ağaç bahanesiyle vandallık yapanlar küstahça isteklerini de o zaman sıralamışlardı. Zaten bu listeye bakıldığında hedeflerinin ne olduğu, kimler tarafından yönetildikleri de ortaya çıkmıştı…
*Üçüncü havalimanı yapılmasın
*Üçüncü köprü yapılmasın
*Nükleer santraller yapılmasın
*Osmangazi Köprüsü İzmir otoyolu durdurulsun
*Avrasya tuneli yapılmasın
* Kanal İstanbul durdurulsun…
İSTEKLERİ OLMAYINCA DURMADILAR
Aslında gezi ihanetiyle başlayan hainlik süreci olayların bastırılmasıyla durmadı… Hükümet sokakları teröristlerden temizleyip ülkeye yeniden huzuru getirdikten sonra ekonomik tahribatı önlemek için de tedbirler almıştı. Amaçlarına ulaşamayanlar bu kez başka bir oyun tezgahladı. 17 ve 25 Aralık 2013'da başlatılan bu kumpas ile yine Türkiye'nin mega projeleri hedefteydi. Bu projeleri üstlenen iş adamları bir gece evlerinden alındı, karakollara getirilip hapislere atıldı. Perde arkasında bu kez Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ ile onun içerdeki ve dışardaki işbirlikçileri vardı.
Milli hükümet bu belayı da atlattı ve yapılmak istenen tezgah bozuldu. Hedef alınan ekonomi tüm saldırılara rağmen tahribatı atlatmayı yine başardı. Makro ekonomik dengeler yeniden tesis edildi, ekonomideki bağışıklık sistemi kurulmaya başladı. Ancak alçaklar yine durmadı. Bu kez 15 Temmuz 2016 tarihinde bir hain darbe kalkışması yaşandı. Hedef yine milli hükümet ve ekonomi olmuştu.
Ancak ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen teröristler ve dışardaki işbirlikçileri bu kez karşılarında Milletin kendisini buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ile hainler amaçlarına ulaşamadı ve tek tek yakalandı. Ama binlerce gazi ve 250'ye yakın şehit verildi.
TÜRKİYE HEP HEDEFTE
Türkiye ve ekonomisini hedefleyenler asla vazgeçmiyorlar. Bütün bu gelişmelerden sonra paramıza ekonomimize saldırılar yapıldı. Sınırımızda terör örgütleriyle topraklarımız bütünlüğümüz hedeflendi. Mesele bu ülkeyi bölüp parçalamak, ekonomisini yok etmekti. Ama Türk milletti bütün bu oyunları görüyor ve savunmasını geliştiriyor. Bütün bu saldırılar anında karşılık buluyor ve yok ediliyor. Askeri alanda olduğu gibi ekonomideki savaşta da milli silahlarımızı geliştirdik. Bugün 7 yıl önce son taksitini ödediğimiz İMF'ye yeniden muhtaç olalım diye uğraşanlar hala aramızda. Ekonomi yönetiminin şu virüs sürecinde elde ettiği başarıyı yok göstermek için uğraşanlar etrafımızda. Sağlıkta alt yapıda tüm dünyaya ders vermemizi hazmedemeyen bu ülke vatandaşları var.. Bunlar hep olacak. Üstad Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş:
"Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın
Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın…"
GELİN BERABER DÜŞÜNELİM
Şimdi tüm siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakarak düşünelim. Türkiye'nin son 7 yılda karşılaştığı bu ihanetleri, uluslararası kumpasları düşünelim. Bu olayları aynı şekilde Almanya'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya, Yunanistan'a ya da ABD'ye uygulayalım. Yani bu ülkelerde gezi ihaneti benzer olaylar yaşansa, darbe teşebbüsü olsa iş adamlarına kumpas kurulsa, sınırlarında terör devleti kurulmaya kalkılsa, paralarına türlü bahanelerle saldırılar art arda gelse ne olur? Bu ülkelerin ekonomileri hangi noktaya gelir?
Bu soruların cevabını verdikten sonra ülkemize bakalım. Bu ülkeyle, bu ülkenin başardıklarıyla gurur duyalım…