Cumhurbaşkanı Erdoğan, ön söz yazısında, Akdeniz ve çevresinde yaşanan tarihsel güç mücadelesinin günümüze de yansımaları olduğunu ifade etti.
Türklerin denizlerde köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Anadolu'yu yurt edindikten hemen sonra deniz hakimiyetinin önemini fark etmiş ve bunun için donanma kurma çalışmalarına başlamışız. Henüz 1082'de Sultan Süleyman Şah'ın İstanbul'u alma hazırlığı içerisinde bir donanma kurmaya başlaması bu açıdan dikkate değerdir. Bununla birlikte Fatih Sultan Mehmed'in 1455 yılında Kasımpaşa'da İstanbul Tersanesi'ni (Tersane-i Amire) kurması ve bu tersanenin dünyanın en büyük tersanelerinden birisi olarak yabancı ülkelerin hayranlığını kazanması da gerçekten gurur vericidir.
Medeniyetimiz, Turgut Reis, Kaptan-ı Derya Barbaros (Hızır) Hayreddin Paşa, Kılıç Ali Paşa gibi pek çok büyük denizciyi bünyesinden çıkarmış, bu büyük komutanlar sadece bu coğrafyaya değil, tüm dünyaya başarılarıyla nam salmışlardır. Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde ecdadın kurduğu Tersane-i Amire ve diğer tersanelerle, Osmanlı sadece kendi ana karasında değil, Karadeniz ve Akdeniz'in tamamında, Atlas Okyanusu, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu gibi bölgelerde de etkinlik göstermiştir. İşte Türkiye Cumhuriyeti, ecdattan kalan bu değerli mirası, tecrübeyi ve birikimi yaşatarak kendine güvenen, gücünün farkında ve tarihini doğru kavrayan bir geleceğe taşıyor."