7 Temmuz 1961’de bir adam Çemberlitaş’taki Buğday Bankası’na girdi. Siyah gözlüklü, uzun boylu, Douglas bıyıklıydı. Sten marka tabancasını çekti, “Kimse kıpırdamasın, bu bir soygundur!” dedi. Efsane başlamıştı. “Müdür, sen çok kıpırdıyorsun, vururum!” dedi. Müdür dondu kaldı. Veznedar çekmecesindeki 2 bin 900 lirayı torbaya doldurdu. Soyguncu silahın namlusuyla ana kasayı gösterdi. Veznedar açtı. Soyguncu, “Doldur!” dedi. Bu sırada müdür, soyguncu fark etmeden kapıya kadar gitmişti. “Hırsız var yetişin!” diye bağırmaya başladı. Soyguncu çantası ve silahıyla kapıya çıktı, müdür yakalamaya çalıştı. Çemberlitaş’ta bir el silah sesi yankılandı, sokakta “Çekilin yolumdan yakarım!” gürlemesi duyuldu, soyguncu gözden kayboldu. Veznedar çekmecesindeki 2 bin 900 lirayı torbaya doldurdu. Soyguncu silahın namlusuyla ana kasayı gösterdi. Veznedar açtı. Soyguncu, “Doldur!” dedi. Bu sırada müdür, soyguncu fark etmeden kapıya kadar gitmişti. “Hırsız var yetişin!” diye bağırmaya başladı. Soyguncu çantası ve silahıyla kapıya çıktı, müdür yakalamaya çalıştı. Çemberlitaş’ta bir el silah sesi yankılandı, sokakta “Çekilin yolumdan yakarım!” gürlemesi duyuldu, soyguncu gözden kayboldu. Polis ipucu bulamadı Banka soyguncusu gangster ‘The Gangbuster of İstanbul’ imzasıyla gazetelere 'büyük soygunlar yapacağını' anlatan mektuplar yolluyordu. Gangster, 18 Ağustos’ta Chevrolet arabasını Kazlıçeşme’deki İş Bankası’nın önüne çekti. Yanında arkadaşı Necdet Sinkil de vardı. Gangster kafasına kadın çorabı geçirdi. Bankanın kapısından içeri girdi ve “Kıpırdamayın vururum!” dedi. “Ben işçinin parasını almam!” Ama insanlar bu açıklamayı değil, gangsterin bankaya para yatırmak için gelen birine, “Sen ne iş yaparsın?” diye sormasını, müşterinin, “İşçiyim” demesi üzerine, “Ben işçinin parasını almam” demesini konuşuyordu. Gangster bankaları soyuyordu ama işçilerin parasını almıyordu. Halk sempati duymaya başlamıştı. Bankadaki kadın memurlar ifade verirken bu esrarengiz adama olan hayranlıklarını gizleyemiyordu. 24 Ağustos’ta soyguncunun kimliğinin tespit edildiği, otomobil hırsızlarından Necdet Elmas olduğu bildiriliyordu. Kayıtlara göre Necdet Elmas görülmemiş yöntemlerle çalışan, ikna yeteneği olan, zeki ve yetenekli bir otomobil hırsızıydı. 12 yaşında evden kaçmış, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni ikinci sınıftan terk etmiş, bir süre belediyede memur olarak çalışmıştı. Çaldığı Chevrolet’ler yüzünden 11 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı Hapishaneden kaçmış, polisle girdiği çatışmada yakalanmıştı. Sultanahmet Cezaevi’ne gönderilmiş, hastaneye sevk almış, hastane dönüşü askeri ikna ederek Emirgân’a rakı içmeye götürmüş, tuvalet penceresinden kaçmıştı. Kaçarken aklında kanserden öldüğünü öğrendiği 7 yaşındaki oğlu vardı. Oğlunu fakirlikten kaybetmişti. Hapiste karar vermişti: Yoksulluğa meydan okuyacaktı. Diğer iki oğlunu Avrupa’da okutacak, zengin olup yoksullara yardım edecekti. Meydan okumaya devam ediyor “Ömrümün sonuna kadar beklerim” Polislerden nefret ediyordu. Kadınları ve Chevrolet’leri seviyordu. Chevrolet’si her şeyiydi. Chevrolet’in içinde uyuyor, saklanıyordu. Necdet Elmas zeki adamdı, etrafındaki çemberin daraldığını biliyordu. Ortağı Necdet Sinkil ile uzaklaşmaya karar verdiler. Necdet Sinkil’in Darıca’daki akrabasının evine gittiler. Birkaç gün saklanacaklar, sonra bir tekne ayarlayıp kaçacaklardı. Ama beklenmedik bir şey oldu. Akrabaları Muzaffer Balçık, ödül olarak alacağı 100 bin liranın çekiciliğine kapılıp polise gitti. Polis ve askerler evin etrafını çevirdi. Binbaşı, “Necdet teslim ol, her tarafın çevrildi, kurtulamazsın” diye bağırdı. Necdet Elmas, “Bana bakın, zaten kafam bozuk, üzerime varmayın! Yoksa ya intihar edeceğiz veya yaylım ateşi açacağız. Kıyamet o zaman kopacak! Evvela şefinizle konuşmak istiyorum” dedi. Binbaşı içeri girdi. Necdet Elmas silahını ve paraları teslim etti. Binbaşıya, “Müsaade edin, tıraş olayım. Bu şekilde çıkamam” dedi. Binbaşı kabul etti. Tıraşını oldu, süveterini giydi, saçlarını taradı, “hazırım” dedi. Kovalamaca bitmişti.Gangsterin hukuk bilgisi o kadar iyiydi ki, mahkemede çoğu zaman savunmasını kendi yapıyordu. Duruşmalar boyunca, hakkında çıkan hiçbir haberi tekzip etmemişti. Sadece bir kez bir habere itiraz etti. Bir keresinde savunma yaparken şunları söylüyordu: 20 yıl ağır hapis, 20 yıl nezaret Gazetelerde hakkında çıkan en son haber ise, Salacak’ta yaptığı araba kazası oldu. Hiçbir basın organına konuşmadı. Anlatılanlar, yazılanlar efsanesini artırdı. Gangstere iyi halden çarşı izni