24 SAATLİK NEFES KESEN MARATONA SABAH TANIKLIK ETTİ
İstanbul İl Ambulans Komuta Kontrol Merkezi Başhekimliğinin 5 bin 667 kahraman sağlıkçısı da 112 Acil Sağlık'ın ekiplerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bakırköy'deki 112 Avrupa Komuta Merkezi'ne günde 40 bine yakın çağrı geliyor. 20 milyon nüfusla dev metropolde 372 istasyonda 403 ambulans, 7/24 görev yaparak bu çağrılara yetişmeye çalışıyor.
SABAH, koronavirüsle mücadelede en önde savaşan ekiplerin 24 saatlik nefes kesen maratonuna tanıklık eti. Hayat ile ölüm arasındaki o ince çizgi üzerinde görev yapan sağlık çalışanlarının bir gününü fotoğrafladı...
MESAİ BAŞLIYOR
Sabah saat 08.00... 24 saat sürecek mesaimiz başlıyor. Üsküdar 5 No'lu Acil Yardım İstasyonundayız. Prefabrik olan bu nokta, İstanbul'daki 282 istasyondan biri. Beraber çalışacağım ekip üç kişiden oluşuyor. Acil Tıp Teknisyeni Derya Atalar (33), Acil Bakım Teknikeri (paramedik) Betül Ocak (28) ve sürücü Okan Duran (32). Üçü de çok sıcakkanlı.
Kısa bir tanışmanın ardından 112 Komuta Merkezi'nden ilk görevimizi alıyoruz. İlk görevimiz yakın bir adreste, Üsküdar Ünalan Mahallesi'ndeyiz. Koronavirüs hastası yaşlı bir kadın. Koruyucu ekipmanlarımızı giyerek yola çıkıyoruz. İstanbul'da hava çok soğuk. Bembeyaz bir tulum giyip, eldiven ve biri N95 olan iki maske takıyoruz. Ekipmanlar virüsten koruyor ama soğuğa kâr etmiyor.
1 DAKİKA BOŞLUK YOK
Siren çalıştı ve ilk çağrıya giriyoruz. Hastamız yaşlı bir kadın. Ayakta duracak hali yok. Derya ve Betül, ateşine, tansiyonuna, nabzına, kandaki oksijen durumuna bakıyor. Şikayetlerini dinliyor. İlk müdahalenin ardından hastaneye götürülmesine karar veriliyor. Arkadaşlar, hastanın kullandığı ilaçları bir poşete koyuyor, kimliğini alıyor, yakınlarına haber veriyor. Ve ambulanstayız... Hastaya damar yolu açılıyor. Bu sırada Okan, Komuta Merkezi ile iletişime geçiyor. Merkez, hastayı Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürmemiz bildiriyor. Hastamızı Acil Servis'e teslim ediyoruz.
Korona hastası taşıdığımız için 15 dakikalık ambulansın temizlik ve havalandırma süresi var. Derya tüm aracı dezenfekte etti. Biz de ekipmanlarımızı çıkarıp, tıbbi atık poşetine koyuyoruz. Ambulansta taşınacak başka hastaların koronavirüse yakalanmasını engellemek için bu detaylı temizlik çok önemli. 112 ekiplerinin tek dinlenebildikleri süre bu 15 dakikalık temizlik molaları oluyor. Çağrılar o kadar yoğunki, 15'inci dakika dolar dolmaz Merkez'den yeni bir iş veriliyor ve bu döngü mesai bitene kadar aralıksız sürüyor. Temel ihtiyaçlarımızı, hatta yemeğimizi bile bu 15 dakikalık arada yemek zorunda kaldık. Başka zaman yok. İstanbul koronavirüsle boğuşuyor ve tüm insanlar 112 numarasını arıyor.
"BU İŞİ SEVMEZSEN YAPAMAZSIN"
Acil Tıp Teknisyeni Derya, son 4 aydır gittikleri çağrıların yüzde 95'inin koronavirüs vakası olduğunu söylüyor. İşini çok seviyor ama yoğunluktan çoğu zaman sabah kahvaltılarını bile arabada bir çağrıdan diğerine giderken yolda yaptıklarını anlatıyor. "Yaptığımız iş için takdir beklemiyoruz ama insanlardan saygı görmek bizi mutlu ediyor" diye konuşuyor.
Paramedik Betül'ün 5 yaşında bir kızı var. Gittiğimiz evlerde çocuklarla çok iyi iletişim kuruyor. En büyük korkusu ailesine, çocuğuna virüsü bulaştırmak. Sadece kasım ayında istasyon olarak 426 vakaya gittiklerini anlatıyor. Sürücü Okan'ın iki küçük çocuğu var. "Bu işi sevmezsen yapamazsın. İnsanların zor anında yanında olmak beni mutlu ediyor" diyor. Okan biraz anlayış bekliyor sürücülerden: "Yollarda insanlar çok duyarsız. Siren çalıyoruz yol vermiyor. Herkes telefonla konuşuyor, ambulansı gören duyan yok." 6 yaşındaki oğlu, Kurban Bayramında korona olmuş. "Sağlık çalışanı olarak herkes benden şüphelendi ama oğlum komşulardan kapmış. Şimdi durumu iyi" diye de ekliyor.
"YEMEK YEDİĞİMİZ İÇİN ŞANSLIYIZ"
Çağrılar bitmek bilmiyor. Bir çağrıdan diğerine gidiyoruz. Üsküdar, Beykoz, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kadıköy arasında mekik dokuyoruz. Yaşlılar, gençler, kadınlar, çocuklar her yaştan insan var gittiğimiz çağrılarda. Birini bırakıp diğerini alıyoruz. 15 dakikalık bir temizlik molasında yemeğimizi yedik. En azından restoranlarda sağlık çalışanları oturarak yemek yiyebiliyor. Yemeği yediğimiz için şanslı olduğumuzu söylediler. Bunu akşam Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil kapısında beklerken diğer birçok 112 ekibinin henüz yemek yiyemediğini duyduğumda anladım. Çağrıya git, hastayı al, hastaneye teslim et, koruyucu kıyafetleri çıkar, aracı temizle, tekrar çağrıya git. 24 saat süren inanılmaz bir döngü. Bu arada gittiğimiz hastanelerden de boş çıkmıyoruz. 112 Komuta Merkezi'nden gelen talimatlar doğrultusunda hasta nakilleri gerçekleştiriyoruz. Bir hastaneden diğerine hasta taşıyoruz. Taşıdığımız hastalar yine korona vakası olduğu için tekrar araç temizliği yapıyoruz. Artık hava kararmak üzere. İyice yorulduğumu hissediyorum. 4 saat önce çay molası vermek istemiştik ama henüz başaramadık. Sonunda saat 21.00 gibi istasyona geri dönüyoruz. Çayın altını yakıyoruz yeni çağrı geliyor, içmeden yola çıkıyoruz.
"EVİNİZDE KALIN, KURALLARA UYUN"
Yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı en belirgin korona şikayetleri gittiğimiz bütün vakalarda aynı şeyleri duyuyorum. Ekipteki diğer arkadaşlar da yorulmaya başladılar. Betül ve Okan buldukları fırsatta kafalarını bir yere koyup dinlenmeye çalışıyor. Saat gece 11'e geliyor. Yeni çağrı düdüklü tencere patlaması. Bir kadın gözlerinden yaralanıyor. Gideceğimiz korona dışında ilk vaka diye düşünüyorum ama Derya uyarıyor korona temaslı. Test yaptırmış bugün. Muhtemelen kendisi de korona. Yine koruyucu ekipmanları giyiyoruz. Kadın gözlerini açamıyor. Ev çok kalabalık. Hastanın muayenesini yaptıktan sonra alıp çıkıyoruz. Bu sefer adres Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kayıt işleminden sonra teslim edip çıkıyoruz. Bu sefer çayı içeceğiz. Fazladan 5 dakikamız var. 20 dakika 112 komuta merkezi bizi aramayacak. Üsküdar 5 No'lu Acil Yardım istasyonuna gidiyoruz. Çayımızı içiyoruz. 20'nci dakika yeni çağrıya gidiyoruz. Yine korona vakası. Saat 12'yi geçmiş, 13'üncü vakadan sonra artık çok yorulduğumu söylüyorum, Gazeteden bir araç gelip beni alacak. Ben 17 saat çalıştım. Ekip, ertesi sabah 08.00'e kadar mesaiye devam edecek.