Bakırköy Yeşilyurt Rauf Orbay Caddesinde 12 Mart'ta seyir halinde olan tır, alçak olan köprüye çarptı. Çarpmanın etkisiyle tır, bir otomobilin üzerine devrildi. Feci kazada otomobildeki Güler Aytekin (67), Recep Aytekin (45), Sultan Aytekin (44) ve Merve Aytekin (16) hayatını kaybetti.
Olayın ardından tutuklanan tır şoförü Mehmet Fettahoğlu Cavit'in 22 yıl 6 ay hapis talebiyle yargılaması sürüyor.
SABIKASI KABARIK
Bakırköy'de bulunan üst geçide herhangi bir önlem alınmamasıyla beraber her geçen gün sabıkasına bir yenisi ekleniyor.
Geçtiğimiz gün seyir halindeki tırın üst geçide çarptıktan sonra İETT otobüsüne çarptı. Kazada 8 kişi yaralanırken, birçok kazaya sahne olan üst geçide vatandaşlar önlem alınmasını bekliyor.
"KAFAMIZIN İÇİNDE HALA O KÖPRÜNÜN ALTINDAYIZ"
Feci kazada annesi, ağabeyi, yengesi ve yeğenini kaybeden Büşra Aytekin ise aylar süren sessizliğini SABAH'a bozdu. Kazanın yaşandığı yolu hiç kullanmadığını belirten Aytekin, "Zihinsel olarak o noktadan hâlâ uzaklaşamadık.
Kafamızın içinde hâlâ o köprünün altındayız. 'Geçmiş kazalardan gerekli dersler çıkarılsaydı, bu köprü şöyle düzenlenmiş olsaydı, gibi düşüncelerle orada dolanıp duruyoruz.
Ancak annelerini, babalarını, kardeşlerini ve babaannelerini yitirmiş olan iki yeğenimle birlikte o yolu kullanmak zorunda olmadığımız için hem can güvenliğimiz açısından hem de psikolojik durumumuz açısından şükrediyorum.
O yolu düzenli olarak kullanmak zorunda olan herkes, her gün canını tehlikeye atarak oradan geçiyor. İnşallah, hiçbir şey yapılmadığı takdirde tekrar edeceğinden şüphe olmayan bu kaza örnek teşkil eder, gerekli adımlar atılarak yenilerinin yaşanması önlenir ve daha fazla can kaybı yaşanmaz" dedi.
"AYNI YERDE BİR KAZA DAHA YAŞANDIĞINA İNANAMADIM"
Geçtiğimiz salı günü tırın üst geçide çarpması sonrasından İETT otobüsüne çarpması sonucunda 8 kişinin yaralanmıştı.
Bu olayı ilk duyduğunda inanamadığını belirten Aytekin, "Salı günü yaşanan kazayı duyduğumda ilk tepkim aynı yerde yaşandığına inanamamak oldu.
Aynı yerde aynı şeyin yeniden yaşandığına ikna olabilmek için ayrıntılı bir şekilde adresini inceledim. Sadece birkaç ay öncesinde benim neredeyse tüm ailemi zamansız bir şekilde hayattan koparan kazanın birebir aynı şekilde tekrar etmesi, insanın ne aklına ne de vicdanına sığacak bir şey.
Bu kazaya karışan tırın şans eseri yükçe daha hafif olmasından ötürü çok şükür yeni bir can kaybı yaşanmadı, ancak yaşanabilirdi. Hâlâ yaşanabilir. Salı günü onlarca insan aynı şekilde ölebilirdi, gerekli önlemler alınmadığı müddetçe ve gerekli cezalar verilmediği müddetçe yarın da ölebilir.
Bugün burada bir haber olarak gördüğünüz şeyin yarın sizin ya da sevdiklerinizin başına gelmeyeceğinin hiçbir garantisi yok.
Salı günü yaşanan kazaya karışan tır şoförü, benim annemin, ağabeyimin, yengemin ve on altıncı doğum gününü kutlamamızın üzerinden henüz bir ay geçmemiş olan yeğenimin hayatlarını ve bizi yarım bırakarak ölmelerine sebep olan meslektaşı gibi, neyi riske attığının farkında olarak oradan geçme teşebbüsünde bulunuyor.
Bunun ötesinde sadece birkaç ay önce orada böyle bir facia yaşanmasına rağmen belli ki o noktada fazladan hiçbir önlem alınmamış, hiçbir ekstra tedbir uygulanmamış.
Benim ailemin yaşadığı kazadan önce de o noktada yaşanan kazalar var. İnsan 'Acaba o kazalardan sonra gerekenler yapılsaydı, biz yine de bunları yaşar mıydık' diye sormadan edemiyor" diye konuştu.
SORUMLU ÖNLEM ALMAYAN YETKİLİLER
Yaşanan kazalarda sorunluluk ilk olarak o yola giren şoförler olduğunu ifade eden Aytekin, "tüm uyarıları ve yasakları göz ardı ederek, nelere sebep olabileceğinin bilincinde olarak ve insanları öldürmeyi göze alarak ısrarlı bir şekilde aynı noktadan geçmeye çalışan araç sahipleri.
Buna göz yuman araç sahibi firmaların da eşit derecede sorumluluğu var. İnsanların hayatlarını bu tür sorumsuz kişilerin inisiyatifine bırakarak köprünün olduğu bölgede hiçbir çalışma yapmayan, tüm yaşananlara rağmen orada fazladan bir önlem almayan yetkililerin de sorumluluğu olduğu kanaatindeyim" dedi.
