Adıgüzel Barajı, elektrik üretimine etkisi ve bölgenin sulama suyu ihtiyacını karşılaması nedeniyle hayati öneme sahip. Geniş bir havzaya yayılan ve bölgenin ekosisteminde önemli bir rolü olan Adıgüzel Barajı'nda son 1,5 ayda ortaya çıkan görüntü, bölge halkında da tedirginlik yarattı. Gölün büyük bölümünü kaplayan değişim merak konusu olurken, bunun 'ötrofikasyon' sonrası oluşan alg patlaması olduğu ifade edildi.
Dış kaynaklı güçlü besinlerin göle girmesiyle oluşan ve su ekosisteminde önemli değişimleri beraberinde getiren ötrofikasyon oluşumu, sudaki oksijeni ciddi şekilde azaltıyor. Önlem alınmaması halinde gölün büyük bölümünü kaplaması muhtemel olan yosunlaşma, güneş ışığını engellediği için suyun oksijenini ciddi şekilde düşürüyor ve göldeki bitki ve canlıların da ölümüne neden olabiliyor.
Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Duran, barajdaki tabakanın alg patlamasından kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Duran, "Bu alg patlamaları besin tuzlarının suda artmasıyla gerçekleşir. Fosfor, azot gibi evsel ve sanayi atıkların suya girerek besin tuzunun zenginleşmesiyle ortaya çıkıyor. Yağışlarda besin maddelerini taşıyor.
Kirliğin artığı bölgelerinde görülün bir olaydır. Biz buna 'alg patlaması' diyoruz. Alg'lerin ürettiği toksit maddeler suda yaşayan canlılara zarar verir. İyi temizlenmez ise içme suyu olarak kullanılırsa toksit etki yaratabilir. Bu olayın üzerine gidilmesi ve önleminin alınması gerekiyor. Alg patlamasının geriletilmesi için tedbirler alınmalıdır. Burası enerji amaçlı kullanılıyor ancak insani bakımdan sıkıntı olmasa da, gölde yaşayan canlılar bakımından sıkıntılı bir durum.