Normalde bebeğin cinsiyetinin bugünlerde belli olması gerekiyormuş ama Tan Ailesi’nin bebekleri biraz nazlı çıkmış. Biz de bu yüzden bebeğin kız olmasından şüphelenmedik değil! Zaten Ebru Şallı Tan’ın da içinden geçen bir kız çocuk. Tabi ki en önemlisi sağlıklı olması.
Bildiğim kadarıyla plansız bir hamilelikti bu. Siz aslında ne zaman ikinci kez anne olmayı planlıyordunuz?
Esasında ikinci çocuğu şu sıralar hiç düşünmüyorduk çünkü son birkaç yıldır çok yoğun çalışıyorum. Her sabah canlı yayınım var. Canlı yayın çok farklı bir şey; orası artık yaşamın gibi oluyor. Biliyorsunuz, programda pilates yapıyorum, dolayısıyla performans sergilediğim bir program. Bunun dışında da kitaplar, DVD’ler de çok vaktimi alıyordu. Bu yüzden de düşünmüyordum şu an için. Harun da aynı şekilde “biraz zaman geçsin, ileride bakarız, ne de olsa gençsin” diyordu. Beren de zaten ancak kendini toparladı, 6 yaşına geldi. 0, 2-3 yaşında daha bebekliğini yaşarken asla ikinci çocuğu düşünemezdim zaten. Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen bir birey olsun istedim öncelikle. Hiçbir zaman asla demiyordum ama bu gerçekten de çok plansız oldu.
Hamileliğinizi kaçıncı haftasında öğrendiğiniz?
Biraz geç öğrendim aslında. Yedinci haftayı geçmişti öğrendiğimde çünkü hem hiç beklemiyordum, hem de anlamadım. Kendimde biraz farklılıklar hissetmeye başladım; yorgunluk hali, halsizlik ve uyku hali gibi durumlar oldu ve doktora gittim. Ultrasonda çıktı hamile olduğum.
Tam sürpriz oldu yani sizin için.
Evet, birden ‘Aaa hoş geldin!’ dedik. Her ne kadar planlı bir bebek olmasa da, aldırma fikrini hiç düşünmedik. Özellikle de anne olan bir insan için, çocuğunu aldırma fikri çok itici. Harun’la bu bebeğin Allah’tan bize bir hediye olduğunu düşündük. Bildiğim kadarıyla plansız bebekler dünyaya bir misyon için geliyorlar. Bu yüzden de bebeğimin dünyada önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum.