Denizli'nin Çal İlçesi'nde Aşağıseyit Höyüğü'nde kazı çalışmaları hız kesmeden devam etti. İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı ve ekibi tarafından yapılan çalışmalarda Roma, Helenistik ve Geç Tunç Çağı'na ait tabakalara inildi.
Helenistik dönemde büyük kireç taşlarından inşa edilmiş sur duvarıyla çevrili olduğu tespit edilen kazı alanında bu döneme ilişkin günlük kullanım kapları, mutfak alanları tespit edildi. Uzmanlar bölgenin az sayıda asker barındıran bir kale veya gözlem noktası olduğunu belirtti. Kazılarda milattan önce 15 ve 16'ncı yüzyıllara tarihlenen Geç Tunç Çağı'na ait 2 tabaka da tespit edildi. Döneme ait dörtgen planlı yapılar, ocaklar ve fırınlar bulundu. Dönemin geç evresinde ise 1 mekan ve taban bulundu. Bilim insanları yerleşim yerinin stratejik öneme sahip olduğunu kaydetti.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ BULUNDU
Kazılarda arkeologlar, Geç Tunç Çağı'nın erken evresine ait tabakalarda milattan önce 1600'lü yıllara ait olduğu sanılan arpa, buğday, siyez buğdayı ve son olarak da üzüm çekirdeği buldu. Halen şaraplık üzüm üretiminin yaygın olduğu bölgede karbonize olmuş üzüm çekirdeğinin bir milimetreden daha küçük olduğu ve ancak üçte birlik kısmının bugüne ulaştığı belirtildi. Höyükteki arkeobotanik veriler üzerinde Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Doğa Karakaya'nın çalışma yaptığı öğrenildi.
'YERLEŞİM OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Aşağıseyit Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı, kazılarda elde edilen bulguların Helenistik, Roma ve Geç Tunç Çağı'nın evrelerini gösterdiğini belirterek, "Yaptığımız kazı çalışmalarında milattan önce 1600'lere uzanan tabakalara ulaşmış durumdayız. Yüzey araştırmalarında höyüğün geçmişinin Geç Kalkolitik döneme kadar uzandığını biliyoruz. Yine aynı zamanda Erken Tunç Çağı'nda ve Geç Tunç Çağı'nda yerleşim üzerinde iskanın var olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllarda devam edecek kazılarda bu tabakalara da ulaşılmasını bekliyoruz. Yapılan kazılarda Helenistik dönemde yerleşimin etrafının bir savunma duvarıyla, bir savunma sistemi ile çevrili olduğunu tespit ettik. Bu savunma sistemini kullanan insanların ve askerlerin hem oturdukları mekanlar hem de günlük tüketim alışkanlıklarına yönelik veriler tespit ettik. Geç Tunç Çağı'na ilişkin ise 12 ile 16 yüzyıl arasına tarihlenen iki evresini tespit ettik ve bu evrelere ait mekanlar, ocaklar, fırınlar bulduk. Alan üzerinde interdisipliner bir çalışma yürütülüyor. Dolayısıyla her bir bilim dalından, her geçen sene yeni bilgiler ediniyoruz. Bu yıl arkeozooloji çalışmaların yanı sıra arkeobotanik çalışmalar başladı. Onda da yine hem Helenistik dönemde hem Geç Tunç Çağı'nda kullanılan tohum türleri, bitki türleri hakkında bilgiler edindik. Arpa ve buğdayın tüketilmiş olduğuna dair veriler elde ettik. Bir tane üzüm çekirdeği bulundu. O da bu bölgelerde milattan önce 1500'lerde üzüm tüketimine dair yeni bir bilgiyi sundu. Bölgeler arası ticarette üzümün önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteriyle uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi" dedi.