Türkiye'nin tarihindeki en büyük sel felaketlerinden biri 11 Ağustos 2021 tarihinde Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde yaşandı. Sel felaketinde sürüklenen ağaçlar, zarar gören binalar ve köprülerin çökmesiyle ile birlikte ilçe adete savaş alanına dönerken 72 kişi de hayatını kaybetti.
Binlerce insanı yuvasından eden felaketin ardından Bozkurt'ta yaraların sarılması için devlet bütün kurumlarını seferber etti. Bozkurt'taki işlerin başına ise sel bölgelerinde yaptığı başarılı çalışmalar ile adını duyuran Giresun Dereli Kaymakamı Murat Atıcı getirildi.
Sel felaketinin görüldüğü ilk günden bu yana kolları sıvayarak işe koyulan Kaymakam Atıcı, Bozkurt'un yaşadığı felaketin izlerini silebilmek için gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyor. SABAH, selin yaşanmasından iki yıl sonra adeta yeniden inşa edilen Bozkurt'taki çalışmaları yerinde inceledi.
"DEVLETİN GÜÇÜN GÖRMEK İSTEYEN BOZKURT'A GELSİN"
Bozkurt Kaymakamı Murat Atıcı, yaşanan sel felaketi sonrasında Bozkurt İlçesi'nde yapılanları tek tek SABAH'a anlattı. Atıcı, yaşanan sel felaketinin ardından geriye bıraktığı izleri silebilmek için bölgede yoğun bir şekilde çalışma gerçekleştirildiğini söyledi.
Bozkurt'tan 10 milyon metreküp malzeme çıkarıldığını belirten Atıcı "65 bin kamyon sevkiyatı ile çıkan malzemeler taşındı. Selin getirdiği 65 bin metre küp tomruk ve ağaç ilçe merkezi ile sahil şeridinden toplandı.
Balçık altında kalan sokaklar, dükkanlar, evler bin 300 iş makineleri ile temizlendi. Bozkurt'ta ağır hasar, dere genişlemesi ve kentsel dönüşümden dolayı yaklaşık 580'e yakın bağımsız bölümün yıkımı gerçekleştirildi. Bodrum katta bulunan 55 daire kamulaştırılarak kapatıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 20 kilometrelik Ezine çayı yatağındaki bulunan 2 milyon metreküp birikinti 50 bin kamyon sevkiyatı ile birlikte temizlik yaptı.
Yine DSİ Ezine çayı kapsamında yaklaşık 26 tane terslik bendi ve tarak sistemi, ayrıyeten yeni kemerli köprüler, dere genişliğini 72 metreye çıkartıp 3,5 metre yüksekliğinde beton duvarlarla dere güvence altına alındı. 4 tane araç geçişi için köprü ve iki tane de yaya köprüsü ilçe merkezinde inşa edildi.
İller Bozkurt'un kanalizasyon sistemi, Bozkurt Belediyesi ile beraber tamamlandı. Elektrik sistemleri yer altına alınırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözünü vermiş olduğu doğalgaz ilçeye kavuşturuldu ve bu şekilde tüm altyapı çalışmalarının yüzde 100'ü bitti.
Kamu binaları, 500 kişilik kapalı spor sahası, sentetik saha, halı saha, okullar, pansiyon ve anaokullarının tamamının inşası bitme aşamasına geldi" dedi.
Bozkurt'a kamu yatırımlarıyla ve konutlarla beraber çok güzel bir yaşam alanı sunduklarını aktaran Atıcı, "Devlet, Bozkurt'u tamamen yeni baştan inşa yaptık, biten bir ilçeyi yeni baştan inşa ettik.
Devletin gücünü görmek isteyenler Bozkurt'a gelip görebilir. Deprem bölgesindeki kardeşlerimize de şunu söyleyebilirim; devletimiz biten bir ilçeyi yeni baştan inşa etme gücüne sahiptir, inşallah oraları da inşa edecektir" diye konuştu.
İLÇEDEKİ YAPI STOKUNUN YÜZDE 50'Sİ YENİLENDİ
Toplu Konut İdaresi İnşaat Mühendisi Uygulama Uzmanı Mustafa Oğuz Avcı ise TOKİ'nin yapmış olduğu çalışmalar hakkında bilgi verdi: Avcı, "TOKİ olarak proje çalışmaları gerçekleştirdi. Burada hem yerinde dönüşüm hem de rezerve alanlar tespiti yapıldı.
Bu bölgelerde 5 bölgede inşaatlarımıza başladık. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından da ilçede bulunan yapı stokunun yüzde 50'si, kamu kurum binalarının ise yüzde 80'i yeniden yapıldı.
649 toplu konutun inşa edildiği ilçede, 123 işyeri, pazar alanı, kıraathane ve bir meydan yapıldı. 649 konutun 546'sının ikinci etap kuraları çekilirken, 123 iş yerinin 87'si ise hak sahiplerine teslim edildi. Dairelerimiz 3+1 102 metre kare ve 2+1 78 metre kare olarak hazırlandı" dedi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SÖZÜNDE DURDUĞUNU GÖRDÜK"
Bozkurt'ta yaşayan Tolgahan Kasap, devlet hiçbir zaman elini Bozkurt'tan çekmediğini ve tekrar inşa edildiğini söyleyerek şunları aktardı:
"Selin ardından ilçenin tamamı çamur, balçık ve tomruklarla kaplıydı. Kayıplarımızda oldu. Selin diğer günü burada hemen çalışmalarına başladılar. Devlet bütün kurumlarını buraya seferber olması için gönderdiğini gördük. Özverili çalışmalarla önce dükkanlar sonra ilçe o pislikten arındırıldı. Devlet dükkanı zarar gören kişilerin ihtiyaçlarını giderdi. Çok zarar gören kişilere de konteyner vererek dükkanların açılmasını sağladı.
Biz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum'u 1 ay boyunca ayrılmadan işleri takip ettiklerini gözlerimizle şahit olduk. İki bakanda yapılan işleri takibi için ilçeye sık sık geldiklerini biliyoruz. Devlet selin ilk gününden itibaren elini hiçbir zaman çekmedi.
Cumhurbaşkanımız doğalgaz sözünü verdi. Kendisi açılışını bizzat yaptı. Cumhurbaşkanı sözünü tuttu. Kahramanmaraş depreminin üzerinden yaklaşık 55 gün geçti. Hala devlet oradaysa sözünü tutuyor demektir. Hiç şüpheleri olmasın burası nasıl tekrar inşa edildiyse mutlaka orası da tekrar ayağa kalkacaktır."
"İŞYERİMİ BAŞTAN AŞAĞI TEKRAR YAPARAK TESLİM ETTİLER"
Bozkurt'ta kırtasiye işleten Zafer Çelenli, "İşyerim sel felaketinde büyük zarar gördü. Devlet gelerek elini uzattı. İşyerimi baştan aşağı yenileyerek bana teslim ettiler. 5 kuruşta para almadılar. Zararını karşılayarak işyerimi tekrar açmamı sağladılar. Onların sayesinde bu meydanda ilk dükkanı ben tekrar açtım.
Devlet yapılabilecek neyse yaptı. Doğalgazımı yoktu. Cumhurbaşkanımızın sözü üzerine kısa süre içinde ona da kavuştuk. Deprem yaşandı. Bizlerde izliyoruz yaralar oralarda da sarılıyor. Kolay değil 11 il depremden etkilendi. Burası nasıl ayağa kalktıysa orası da en kısa sürede yapılır" dedi.
"BOZKURT'TA 50 YILDA HAYAL EDEMEYECEĞİMİZ YENİLİKLER OLDU"
Bozkurt'ta esnaf olan Nedim Başaran ise; "Sel felaketinde dükkanı yıkıldı. Devletimiz ve milletimizin dayanışmasını burada gördük.
Bozkurt'ta 50 yılda hayal edemeyeceğimiz yenilikler oldu. Doğalgazımız yoktu ona da kavuştuk. Yıkılan dükkanımın yerine konteyner verildi ve orda ticaretime devam ettim.
Devlet olmasa burası toparlanamazdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 1 ay boyunca yanımızdan bir kez olsun ayrılmadı sanki afeti beraber yaşamış gibi acımıza ortak oldular.
Şimdi dükkanımın yerinde yenisi yapılıyor. Deprem olunca karar aldık ve konteynırlarımızı deprem bölgesine gönderdik.
