31 Ekim 2024 akşamı, saat 21:00 sıralarında, Burdur'un Sinan Mahallesi'nde bulunan bir eğlence mekanında, Ramazan Uçar ile Hüseyin Mete tesadüfen karşılaştı. İddiaya göre, uzun süredir husumetli olan ikili arasında gerginlik kısa sürede tırmandı.
Uçar, yan masada bir kadınla sohbet eden Mete'ye, ruhsatlı tabancasıyla 7 el ateş etti. Güvenlik kamerası görüntülerinde, Mete'nin ateş sonucu yere yığıldığı, kurtulmaya çalıştığı ve ardından hareketsiz kaldığı anlar net bir şekilde kaydedildi. Mekandakiler panikle kaçışırken, bir kişinin Uçar'ı durdurmaya çalıştığı da görüntülere yansıdı.
O ANLAR KAMERADA!
Husumetlisini tabancayla öldürdü, 'psikolojim bozuldu' dedi | Video
İhbar üzerine olay yerine hızla polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Hüseyin Mete'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Mete'nin cenazesi, otopsi işlemleri için Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı ve ardından Askeriye köyünde toprağa verildi.
Olay yerinden kaçan Ramazan Uçar, polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Uçar, cinayette kullandığı tabancayı bir ağacın altına gömdüğünü itiraf etti ve silahın yerini polise gösterdi.
POLİS OPERASYONU:
Burdur Emniyet Müdürlüğü ekipleri, güvenlik kamerası görüntüleri ve tanık ifadeleriyle Uçar'ı kısa sürede yakaladı. Silah, Uçar'ın gösterdiği yerde bulundu.
Emniyetteki işlemlerin ardından Burdur Adliyesi'ne sevk edilen Uçar, Sulh Ceza Hakimliği'nce "kasten öldürme" suçundan tutuklandı. Hüseyin Mete'nin vücudunda 7 kurşun girişi tespit edildi; ölümün iç kanama ve organ yetmezliğinden olduğu belirtildi.
Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Ramazan Uçar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşma salonunda, Uçar'ın avukatı ile Hüseyin Mete'nin annesi Sevilay Mete, babası Nihat Mete ve kız kardeşi Nilgün Mumcu hazır bulundu. Sanık Uçar, savunmasında şu çarpıcı iddialarda bulundu:
HARAÇ VE TEHDİT İDDİASI:
Uçar, kendisine ait taşıma ruhsatlı tabancasının Hüseyin Mete tarafından çalındığını, Mete'nin silahı geri vermek için kendisinden 50 bin TL istediğini ve sürekli tehdit ettiğini öne sürdü. Bir arkadaşıyla Mete'nin evine giderek parayı ödediğini ve silahı geri aldığını belirtti.
OLAY GÜNÜ:
Uçar, olay günü sanayide alkol aldıktan sonra mekana gittiğini, Mete'nin içeride olup olmadığını sorduğunu ve "yok" cevabı alınca içeri girdiğini anlattı. Ancak Mete'nin mekana gelmesiyle gerginlik yaşandığını, Mete'nin "Aldığın her nefesten haberim var" diyerek tehdit ettiğini iddia etti.
"KAMERAYA DUA ET HESABINI DIŞARIDA..."
"Hüseyin'in Kameraya dua et, hesabını dışarıda keseceğim' demesi üzerine psikolojim bozuldu. Bir el ateş ettim, üzerime gelince panikledim, kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum," dedi. Uçar, Mete'nin köyde "korkulan biri" olduğunu ve uyuşturucu kullandığına dair söylentiler olduğunu ekledi. Uçar, olaydan dolayı üzgün ve pişman olduğunu, ancak korku ve panikle hareket ettiğini savundu.
"ONUN ADINI KULLANARAK..."
Mete'nin ailesi ise sanığın savunmasını reddederek cinayetin tasarlandığını savundu. Nilgün Mumcu, "Ramazan, abimin adını kullanarak borç aldı, bu husumete yol açtı.
Olay günü kasıtlı olarak mekana geldi ve kardeşimi öldürdü," dedi. Aile, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, tanık ifadelerinin dinlenmesinin ardından Uçar'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
