Bu özellikleri taşıyan balık türlerinden sardalya, hamsi ve istavritin, tüketimde ilk sırayı aldığını belirten Akyol, son yıllarda ivmesi artan kültür balıklarından levrek ve çipuranın da küçük balıklardan sonra en çok tercih edilen türler olduğunu kaydetti.
Akyol, bunların ardından bölgesel olarak İstanbul'da lüfer, mezgit ve palamudun, İzmir'de ise kupes ve tirsi gibi türlerin rağbet gördüğüne değinerek, genelde işlenmiş balık ürünlerine çok ilgi gösterilmese de bunlar arasında en çok konserve ton balığı ve midyenin ön plana çıktığını dile getirdi.
Tüm balıkların, "omega 3" ve "omega 6" yağ asitleri içerdiğini ve insanlara kaliteli protein sunduğuna dikkati çeken Akyol, şöyle konuştu:
"Tüm balıklar sağlıklıdır ama bunlar içinde kısa ömürlü küçük balıklar hamsi sardalya ve istavriti, kısa ömürlü ve dipten beslenmedikleri için daha sağlıklı görmemiz lazım. Örneğin hamilelerin ilk tercihi bu balıklar olmalıdır. Dipten beslenen balıklar ise barbun, dil balığı gibi, bunlar uzun ömürlü ve dipten beslendiği için bünyelerine ağır metal katabilmektedir. Bunlar içerisinde en tehlikeli olan midyelerdir. Saatte 22 litre suyu süzerler. bunun içinde hem toksik algleri hem ağır metalleri biriktirebilirler. Bunu tüketirken çok dikkatli olmalıyız."