Dikkatinizi Çekebilir ➥ Kadir Suresi Okumak İçin Tıklayınız
Kadir Gecesi, yüce dinimiz İslam'ın en şerefli, en faziletli ve en ihtişamlı gecelerinden en başta gelenidir. Kadir Gecesi, İslam güneşinin, Kuran meşalesinin dünyayı aydınlatmaya başladığı mübarek bir gecedir. Bu gece, kalbi Kuran nuru ve peygamber müjdesi ile parlayan, alnı secde izleri ile nurlanan müminler için af ve mağfiret gecesidir.
Bu gece melekler yeryüzüne inerken bereket ve rahmette iner, Kuran okunduğu zaman melekler yeryüzüne inerler. Bu gece her iş için bir selamet ve saadet gecesidir. Bu gece selamet gecesidir. Şeytan bu gece Müslümanlara kötülük yapmaya ve eziyet vermeye güç yetiremez. Bu gece çakıl tanelerinden daha çok sayıda melekler yeryüzüne inerler. Bu gece ibadet edip, gündüz oruç tutmak, gece kıyam etmek (geceyi ibadetle geçirmek) bin aydan daha hayırlıdır.
Şüphesiz güzel olan, her zaman ve her vakit ibadet ve dua etmektir. Bunu Ramazan ayında daha çok, Ramazan'ın son on gününde biraz daha çok, ayrıca Ramazan'ın tek gecelerinde gücümüzün yeteceği kadar çok daha fazla ibadet edilmesi hepsinden daha güzeldir. Duanın ve niyazın, Allah'a kulluğun çok fazla yapılması güzel görünmektedir. Bu gecenin kadrini bilen ve onu iyilikle ve ibadetlerle ihya eden kimse Allah katında yüksek yer ve şeref sahibi olur.
Bu gece bin aydan daha hayırlı olan ve fecre kadar devam selam ve esenlik dolu bir gecedir. Bu gece oruç, Kuran, teravih ve diğer ibadetlerle temizlenen müminlerin, meleklerle melekleştiği şükran gecesidir. Bu geceyi tam bir ihlâs ve samimiyetle Kuran okuyarak, namaz kılarak, tövbe ve istiğfar ederek, efendimize selat-ü selamlar getirerek, anne babalarımızı, akraba ve komşularımızı, fakir ve yoksulları sevindirerek, geçmişlerimizi rahmetle anarak geçirmeliyiz.
Ebu Zer (ra)'dan, ben dedim ki, "Ey Allah'ın Resulü, bana Kadir gecesinden haber verir misin? O Ramazan ayında mıdır, yoksa başka bir ayda mıdır?" Peygamber (sav) buyurdu ki: "O Ramazan ayındadır." Ben dedim ki, "Peygamberler yaşadıkça onlarla beraber bulunup, onlar göç edince Kadir gecesi kaldırılır mı? Yoksa kıyamete kadar baki midir?". Peygamber (sav) buyurdu ki: " Kadir gecesi Kıyamete kadar bakidir". Ben: " Hangi Ramazan'dadır?" diye sordum. Buyurdular ki: "Onu ilk ve son on günde arayın". Sonra Resulullah (sav) söze daldı, birileri ile konuştu. Ben O'nun daldığı bir anı yakalayıp dedim ki: "Kadir Gecesi hangi yirmidedir." Resulullah (sav) buyurdular ki: " Onu son on günde ara, daha da bana bir şey sorma".
Yüce Rabbimiz çeşitli zamanlarda bizlere sayısız fırsatlar ve imkânlar sunmaktadır. Bu fırsat ve imkânları en güzel ve verimli bir şekilde değerlendirmeliyiz. İnsanlar arasında da bazı zamanlarda mesai yapanlara, normal zamanlardan çok daha fazla ücret ödenir. Bazen genel af ilan edilir ve büyük cezalar dahi bağışlanır. Bütün bunları düşündüğümüzde Kadir Gecesinin anlamı ve kıymetini daha iyi kavrarız. Çünkü Yüce Allah, kullarından daha cömerttir, Kerimdir, Gafur'dur, Rahimdir. O'nun hazinesi, cömertliği, keremi ve bağışlaması başkalarınınkiyle asla kıyaslanamaz. Maddi ve manevi nimetler, hazineler O'nun olduğuna göre, kime ne kadar vereceğini de O bilir. İşte Kadir Gecesi, O'nun biz Müslümanlara adeta bir bahşişi, bir genel af ilanı ve bir ikramiyesidir.
Allah'ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur'an'ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir. Kadir suresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah'ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.
Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir gecesinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin bildirilmemesi yoluyla Müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tazimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur.
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ihya edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp itikafa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. Bir hadiste Resûl-i Ekrem'in Kadir gecesinde, "Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!" şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir. Bu sebeple müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.