Şerbetler, Osmanlı'dan bu yana Anadolu kültürünün vazgeçilmez tatlarından biri. Reyhan şerbeti, gül şerbeti veya demirhindi şerbeti… Birbirinden farklı bitkilerle hazırlanabilen veya çeşitli karışımların bir araya geldiği şerbetler, aynı zamanda şifa kaynağı. Fakat öyle bir şerbet var ki; ismini çok az duyduğumuz, ama şifasıyla padişahları bile iyileştiren bir lezzet. İşte sirkencübin veya sirkengebin olarak adlandırılan bu şerbetin şifası…
Osmanlı Dönemi'nde sıklıkla tüketilen bu şerbet, günümüzde adı az duyulsa da aslında oldukça basit bir tarife sahip. Bu şerbet, özellikle temizleyici etkisiyle öne çıkıyor.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin en sevdiği içeceklerden biri olduğu söylenen sirkencebin şerbetini siz de kolaylıkla hazırlayabilir, şifasından faydalanabilirsiniz.
SİRKENCÜBİN ŞERBETİNİN FAYDALARI
Sıvı alımını destekleyen bu şerbet, vücudun su dengesini koruyarak tüm metabolizmayı destekleyebilir.
İçeriğindeki sirke sayesinde kan şekerini düzenlerken, aynı zamanda tokluk hissinin de artışını sağlar.
Sirkencübin şerbeti, aynı zamanda hazımsızlığın da çarelerinden biri. Sindirim sisteminin çalışmasını destekleyen bu şerbet, şişkinlik gibi sorunlardan da kurtulmanıza olanak tanıyor.
Sık tüketilen bu besin, sirkeli-ballı bu karışılan aynı zamanda sabahları aç karnına içildiğinde tokluk hissi sağlaması sayesinde zayıflamaya yardımcı oluyor.
Vücuttaki mikroba karşı koruyucu olmasının yanı sıra düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini de güçlendiren bu şerbet, nezle veya grip gibi hastalıklara karşı koruyucu bir etki sunuyor.