RAMAZAN EMİRLERİNE UYMAYANLAR EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILIRDI
Şaban ayının sonlarında "Ramazan Tembihnamesi" adı altında halka yönelik bir dizi emir yayınlanırdı. Halkın dini emirlere daha sıkı sarılıp ibadetle meşgul olması ve edepli olması istenirdi.
İkinci Mahmud döneminden itibaren ramazan tembihnameleri Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi'de ilân edildi ve ayrıca broşür olarak bastırılıp halka dağıtıldı.
İmam ve vaizler camilerde, bekçiler ve tellallar mahallelerde, işletmeciler tarafından da hanlarda duyuru yapılırdı. Tembihnamelerde, ramazan dönemini ilgilendiren düzenlemelerin yanı sıra şehir hayatıyla ilgili düzenlemeler de yer alırdı.
Tembihlere uymayanlara ağır cezalar verilirdi. Güvenlik güçlerine de ramazanda halkın ilan edilen kurallara uyup uymadığına dikkat etmesi ve gereğini yapması emri verilirdi.
GİYİM KUŞAM ÖNEMLİYDİ
Ramazanın gelmesinden istifade ederek halkın dini duygularını istismar eden dilenciler de devletin dikkat ettiği konulardan biriydi.
Ramazanın yaklaşması sebebiyle cami kapılarında halkı rahatsız eden dilencilerin polis, jandarma ve zabıta vasıtasıyla gerekli tedbirlerin alınarak uzaklaştırılmaları ramazan tembihnamelerinde yer alırdı.
Ramazan tembihnamelerinde en çok üzerinde durulan konu, kadınların giyim kuşamlarıydı. Yine yaz aylarına rastlayan ramazanlarda kadınların mesire yerlerine gitmeleri de problem olarak görülürdü. Bu yüzden mesireler, kadın ve erkekler için ikiye ayrılır veya ayrı ayrı günler tahsis edilirdi.
KADINLARA CAMİ AYRILIRDI
Ramazan'da sokağa çıkan kadınların akşam ezanı okunmadan önce evlerine dönmeleri gerekiyordu. Kadınlara özellikle Bayezid Meydanı, Şehzadebaşı ve Üsküdar caddelerinde akşam ezanından sonra dolaşmamaları için tembihat yapılırdı.
Kadınlar ise özellikle ramazan ayında, on beş alayı denilen, padişahın Topkapı Sarayı'ndaki iftara gidiş töreni, Kadir Gecesi, teravih namazları gibi etkinliklere katılmayı çok arzu ederlerdi. Ramazan ayında gezme hürriyetleri artan kadınlar, cami ziyaretlerine giderlerdi.
Gündüzleri kadınlara vaaz ve hatim dinlemeleri için birkaç cami tahsis edilirdi. Buralara erkekler giremezdi. Ayrıca bazı camilerde de kadınlara mahsus yerler olurdu.