Son dakika haberleri: Eskişehir'in Tepebaşı ilçesine bağlı Uluönder Mahallesi'nde meydana gelen olayda Arda K. (18), içeriğinde kesici aletlerin de olduğu bilgisayar oyunundan etkilendi.
Daha önceden temin ettiği maskesini ve çelik yeleğini giyip, eline aldığı balta ve bıçak sokağa çıkan saldırgan, 5 kişiyi yaraladı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, saldırgan polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Peki 18 yaşındaki bir çocuğun bilgisayar oyunundan bu kadar etkilenip insanlara saldırmasının altında yatan şey nedir? Aileler bu gibi tehlikelere karşı nasıl önlem almalı?
Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, konuyla ilgili sabah.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu.
"ÇOCUKLARIN ŞİDDETE EĞİLİM GÖSTERMELERİNE YOL AÇIYOR"
Yeni nesil dijital savaş oyunlarının, akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte bireylerin şiddet davranışlarını öğrenmelerine katkıda bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Levent Eraslan, "Şiddet temelli bu oyunlar, şiddetin öğrenilebilir ve öğretilebilir bir davranış olduğunu göstermektedir. Dijital oyunların çocuklar üzerindeki etkileri, özellikle şiddet temalı oyunların çocukların davranışlarını nasıl şekillendirdiği konusunda önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir.
Haberlerde de sıkça görüldüğü gibi, bu tür tehlikeli oyunlar çocukların şiddeti öğrenip içselleştirmelerine ve gerçek dünyada da şiddete eğilim göstermelerine yol açabilmektedir. Bu durum, dijital oyun oynayan çocukların şiddeti sadece öğrenmekle kalmayıp, aynı zamanda bu davranışı içselleştirdiğini ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
"BAĞIMLILIĞA YOL AÇIYOR"
Prof. Dr. Levent Eraslan, şiddet temalı oyunların dopamin ve serotonin salgısını tetikleyerek haz ve mutluluk hisleri yarattığını, bu durumun bağımlılığa yol açtığını belirterek, "Beyinde bu salgıların artması, bağımlılık mekanizmasının devreye girmesine neden olmaktadır. Oyunların sunduğu ödül sistemi, çocukların bu oyunlara daha fazla bağlanmasına ve şiddeti normalleştirmesine neden olabilir.
Bu durum, çocukların gerçek hayatta da şiddet içeren davranışlar sergileme olasılığını artırır. Şiddeti bir çözüm yöntemi olarak sunan bu oyunlar, çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Şiddet öğretilebilir ve öğrenilebilir bir olgu olarak kabul edildiğinde, bu oyunların çocuklar üzerindeki etkisi daha da belirgin hale gelmektedir." dedi.
"ÇOCUKLARIN NE YAPTIĞI İZLEMEK BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"
Dijital oyun tehlikesine karşı aileleri uyaran Eraslan, şu ifadeleri kullandı:
"Ailelerin, çocuklarının dijital ayak izlerini takip etmeleri ve onların hangi oyunları oynadığını, kimlerle etkileşimde bulunduğunu gözlemlemeleri büyük önem taşır. Dijital dünyada yasaklamanın zor olduğu, ancak çocukların nitelikli kullanıma yönlendirilmesinin gerektiği vurgulanmaktadır.
Ebeveynlerin çocuklarını dijital girişimciliğe yönlendirmeleri, bu ilgiyi daha yapıcı ve pozitif alanlara çekmek için etkili bir yöntem olabilir. Özellikle gece geç saatlerde, yani kriminal saat dilimlerinde (02.00-05.00) , çocukların ne yaptığını izlemek, istenmeyen davranışların önüne geçmek açısından kritik bir önem taşır."
Ebeveynlerin çocuklarının dijital medya kullanımını yakından izlemeleri, dijital dünyayı daha olumlu bir şekilde kullanmalarına yardımcı olabilir. Şiddetin öğretilebilir bir olgu olduğu gerçeği göz önüne alındığında, dijital oyunların yaygınlaşmasının toplumsal etkilerini en aza indirmek için proaktif önlemler alınması gerekmektedir." dedi.