Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra Sorbonne Üniversitesi bursunu birincilikle kazanan Ulukut, hikâyesini şöyle anlattı: "Bir burs kazandım Fransa'ya gittim. Sorbonne Üniversitesi, sosyoloji mezunu oldum ve sonra yurt dışında doktora yaptım.
Belçika gazetesine Fransa'dan yazılar yazdım. Fransa'da Le Monde gazetesinde Orta Doğu ile ilgili makaleler yazdım. Fransız bir hanımefendi ile uzun süre beraberliğimiz oldu. Türkiye'ye beraber döndük ancak aradan 4,5 ay geçti ve 'ben Paris'e geri dönmek zorundayım' dedi. 'Neden?' diye sorduğumda, 'öyle, zorundayım' dedi.
Üstelemedim, kim bilir ne düşündü, ne yapıyor diye. Hanımefendi Fransa'ya gitti. Birkaç gün sonra telefon geldi annesinden ve çocukluğundan beri lösemiymiş benim moralim bozulmasın diye bana söylememişler. Ben buradan gidene kadar kaybettik, rahmetli oldu."
Sonra 'bir ricam var Paris'te 68 olaylarını canlı yaşadınız, o konuda yazar mısınız?' dedi. Ben de 'yazmam, yazarsam çok ağır olur' dedim. 'Çünkü ben de olaylar bitsin bekliyordum, okula kayıt yaptıramamıştım ve ben de yerden taş alıp polise atıyordum' dedim".
72 YILLIK HİKÂYE DARÜLACEZE'DE DEVAM EDİYOR
Evde düştükten sonra beyin kanaması geçiren Ulukut, Darülaceze ile yollarının kesişmesini şöyle anlattı: "Bir gün evde haberleri izlerken düştüm ve kafamı yere vurmuşum sonra beyin kanaması geçirmişim.
Karşı dairede kuzenim -dayımın kızı- kalıyor, kapımı çalıyor cevap yok. Sonra kapıyı kırdırıyorlar, içeri giriyorlar. Tabii ben kanlar içinde yatıyorum. Ondan sonra tedavi oldum ve yolum buraya düştü. İki buçuk sene oldu, buradayım. Ben burada çok mutluyum zaten kütüphane sorumluluğu verdiler bana, böyle zaman akıp geçiyor."
GENÇLER BOL BOL KİTAP OKUSUNLAR
Mehmet Eymen Ulukut şunları söyledi: "Gençler yaşamlarını planlasınlar ben çok plansız yaşadım. İşte oraya yaz bunu yap diyerek. Ne olmak istediklerine karar versinler o yolda ilerlesinler ve taviz vermesinler. Kendilerine bir hedef koymadan olmuyor. Gençler ailelerinin değerini bilsinler, onları arayıp sorsunlar; biraz yük gibi geliyor galiba böyle şeyler ama hayır.